Seçim sonrası çalkantılı bir süreç yaşayan CHP İzmir’de parti kamuoyunun merakla beklediği şey genel merkezin İl Başkanı Tacettin Bayır’a yönelik tasarrufuydu.
Siyasi kariyerinde ilk kez parti yönetiminde görev alan Bayır’ın seçim sürecinde yaptığı hatalar pek çok yapı için bardağı taşırmıştı çünkü.
Hatta genel merkez yönetiminin bile…
Ön seçim talebi için imza toplayan örgüt mensuplarına ‘imza vermesine rağmen’ ayak direten Bayır’ın listelerin açıklanmasından sonra yaptığı açıklamalar için bir düzeltmen gerekiyordu adeta. Bu konuda da görev Genel Başkan Yardımcısı Alaattin Yüksel’e düşüyordu. Yüksel, Bayır’ın açıklamalarına ‘açıklama’ yaparak karşılık verip düzelmeye yani tekzip etmeye çalışıyordu.
Listelerin açıklanmasından sonra pek çok ismin ‘ithal’ gelmesi, İzmirlilerin de seçim bölgelerinin ‘yanlış’ yazılmasından sonra politik bir açıklama yapmak yerine, ‘Genel merkez yöneticileri 48 saattir uykusuz. Herhalde bu nedenle yanlış yazmış olmalılar’ diyen Bayır, seçim sürecinde ilçe belediye başkanlarının adaylarla birlikte çalışmalara katılmasını, ‘Dikkatler sizin üzerinizde. Adayı gölgeliyorsunuz’ diyerek yasaklamıştı.
Pek çok ilçede belediye başkanlarını sahaya indirmeyen Bayır’ın seçim sonrasında faturayı örgütlere ve başkanlara kesmesi de bardağı taşıran son damla olmuştu.
*
Genel merkeze kadar gidip Bayır’ın hatalar zincirini rapor eden belediye başkanları, İzmir’de başlattıkları ‘gizli-özel’ toplantılar serisinin ilk dört ayağında Bayır’ın kaderini de masaya yatırmış hatta alternatif isimler üzerinde durmaya başlamışlardı.
Rıfat Nalbantoğlu’ndan Yücel Özen’e, Sedat Uzunbay’dan Selçuk Ayhan’a kadar pek çok isim konuşulmuş, genel merkezin örgütü toparlayacak yeni bir isim bulmasının şart olduğu vurgulanmıştı.
Seçim sonrası ‘sorunlu’ olduğu ilçe örgütlerine yönelik disiplin süreci başlatan ve özellikle de yarım asırlık partili Ödemiş İlçe Başkanı Emin Öztürk’ü disipline sevk edişi sonrası parti kamuoyunun gözünden düşen Bayır’a yönelik tasarruf beklentisi artmıştı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun parti içi barışı tesis ettirmek için Emin Öztürk’ü arayıp gönlünü alması, il disiplin kurulunun Öztürk’ün ‘tedbirin kaldırılması talebini’ kabul etmesi gibi adımlar Bayır’ın gidici olduğu konusundaki inancı güçlendirmişti.
*
Peki, Bayır gerçekten gidici mi?
Son günlerde aldığım duyumlar Bayır’ın gidici olduğu yönündeki inancımı zayıflattı. En azından şimdilik… CHP’nin örgütlenmeden sorumlu genel başkan yardımcısı Gürsel Tekin’in ailesiyle Çeşme’ye gelmesi ve burada bazı isimlerle (Sedat Uzunbay gibi) görüştüğü iddiası, Tekin’in alternatif il başkanlığı için yine bir takım çözümler aradığı yönündeki söylentilerden sonra bu konuda somut bir adım bekleyen örgüt yöneticilerinin umudu da boşa çıktı.
Uzunbay’la özel görüşme söylentisi asılsız çıktı.
Hem Uzunbay’ın hem de Tekin’in bu yönde tatmin edici açıklamaları oldu.
Ancak Bayır’ın gidiş süreci üzerine söylentiler bitmek tükenmek bilmiyordu.
Bayır’ı Kocaoğlu’nun güdümünde olmakla itham eden yapılar CHP İzmir’e il başkanı arayışını sürdürürken resmi olmasa da gayri resmi açıklama CHP Genel Merkezi’nden yapıldı.
Açıklamanın özeti ‘kongre sürecine kadar kimse bir yere gitmiyor’ şeklindeydi.
Açıklamanın sahibi CHP üst yönetiminden etkin bir isim.
Adının açıklanmasını istemeyen ama bu konuda İzmir’deki kaynamayı durdurmayı isteyen bir isim…
Kongre sürecine kadar kimse bir yere gitmiyor.
Çünkü Yeni CHP’nin seçim sürecinde olduğu gibi parti içi tasfiyeyi il-ilçe örgütlerine indireceği yönündeki beklentiyi boşa çıkarmak istiyorlar.
Çünkü tüzük kongresinden sonra üye yapılarının sıfırlanması gelecek. Hemen akabinde de il, ilçe kongreleri başlayacak. Yeni CHP yönetimi, yeni bir imza, kurultay talebiyle karşılaşma ihtimalini şu aşamada göze almak istemiyor.
Ya da ‘Seçimle gelen seçimle gider’ felsefesini oturtmak için alınmış bu genel kuraldan ‘atanmış başkan’ olan Tacettin Bayır da yararlanıyor.
Sizin ve de benim anlayacağım İl Başkanı Bayır, kongre sürecine kadar görevinin başında. Sonrasını bilemem… İlçe kongrelerini kazanır, yeniden aday olur, seçilir, 2014’e kadar devam eder belki.
Tabi ki o sürecin bileşenleri çok daha farklı işler.
İlçe Belediye Başkanları Hareketi büyüyor. Sayının 15’e dayandığı söyleniyor. Kocaoğlu-Yüksel yapısı İzmir’de hala önemli bir güç.
Genel merkezin taze vekiller üzerinden doğrudan yapılanması da olası…
Eski Baykal ve Sav yapısının izlerini de unutmamak lazım… 10 yıllık emeğin birkaç ayda silinmesini beklemiyorum doğrusu. Bayır’ın bu denklemde nerede durduğu ya da duracağı merak konusu…
Ama son bilgiler Bayır’ın en azından şu süreçte koltuğunda kalacağı yönünde…
Yine söylüyorum. Yine de CHP’de her an her şey olabilir. Bir bakarsınız iki gün sonra yeni il başkanı atanmış.