GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
16 Mart 2024 Cumartesi

Sözüne ‘Sadık’… Özüne ‘Sadık’… Milletine ‘Sadık’…

Özel gösterim o filmin son karesine…

“Son” kelimesi oturduğunda…

Salon hala karanlıktı ve…

Gözlerimdeki nemlenmeyi gizlemeye çalışıyordum!

Ve hala…

Gecenin o saatinde…

Filmin esas oğlanı…

Doktor Ahmet Sadık’ın…

İzmir İktisat Kongre Merkezi’nin gösteri salonunda patlayan…

Şu sözleri…

Sizi o gecenin içinden alıp, bambaşka bir dünyaya götürüyordu:

“Ben bir Türk olduğum için hapse götürülüyorum…

Eğer Türk olmak bir suç ise, burada tekrar ediyorum…

Ben bir Türk’üm ve öyle kalacağım... Bu mesajımla…

Batı Trakya azınlığına sesleniyorum ve…

Türk olduklarını unutmamalarını söylüyorum…

Haklarımızı bir gün mutlaka alacağız…”

Sadık Ahmet…

Bunları ne zaman ve neden söylemiş?

80’li yılların ortasında…

Soydaşıma zulmeden “Komşu” diye bağrımıza bastığımız…

Yunan’a haddini bildirmek için…

Peki…

Türkiye ne yapmış?

Hiç’bişi…

Zaten Yunan’ın azgınlığı da bundan kaynaklanmıyor mu?

***

Filmi başa alalım…

“Sadık Ahmet” filmi…

Batı Trakya zulmünü…

Kulaktan kulağa “fısıldaşma” döneminden çıkarıyor…

Kahreden görüntülere karşın…

En acı olayları “ete/kemiğe” büründürerek sinemalara taşıyor…

Bu film…

Tarihten bir yapraktır…

Acıdır… Kahredicidir… Ama sonunda gururlandırır…

***

Başlıyoruz…

İkinci Dünya Savaşı’nın noktalandığı yıllar…

Sadık Ahmet…

Gümülcine’ye bağlı Küçük Sirkeli (Agra) köyünde…

1947’de gözlerini dünyaya açıyor…

Çocukluğu köyde geçiyor…

Liseyi bitirdikten sonra…

Gerçek vatanına geliyor…

Önce Ankara Tıp Fakültesi…

Ardından…

Selanik’e dönüyor…

Aristoteles Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden…

1974’te tıp doktoru olarak mezun oluyor ama…

1967-1974 Albaylar Cuntası döneminde…

Batı Trakya Türkleri’ne uygulanan baskılar artıyor…

…Ve, ilk düşmanlık…

Dr. Sadık Ahmet, Mayıs 1974’te…

Yedek subay adayı olarak Yunan Ordusu’na katılıyor…

Ancak doktor olmasına rağmen…

Yedek subay yapılmıyor ve…

Askerliğini piyade er olarak tamamlıyor…

Şu düşmanca tavra bakar mısınız?

Yılmıyor, Ahmet Sadık

“Operatör Doktor” unvanını bileğinin hakkıyla alıyor…

Aynı zamanda…

Batı Trakya’nın ilk fennî sünnetçisi oluyor…

1978’de…

İskeçeli, Işık Müminoğlu ile evleniyor…

***

Ya sonra?

Mutluluk yerini derin bir mutsuzluğa bırakıyor…

***

Filmin her karesinde “nefesinizi kesen” bir…

Bir Türk düşmanlığı kendini belli ediyor…

Yunanistan yasalarına göre…

İki kez milletvekili olarak görev yapan Dr. Sadık Ahmet…

Onca eziyete…

Aylarca cezaevinde yatmasına karşın…

Umudunu hiç kaybetmiyor…

DEB (Dostluk, Eşitlik ve Barış) partisini kuruyor…

Amblemi zeytin dalı ve güvercin…

Tek arzusu var:

Batı Trakya Türkleri’ni pek çok uluslararası platformda tanıtmak…

Başarıyor da…

Gelgelelim…

Yunanistan’da yaşamak iyice ağır bir sıkıntı haline geliyor…

Sonra ne oluyor?

İşte, burası çok hazin…

Batı Trakya Türkleri’ni…

Pek çok uluslararası platformda tanıtan Dr. Sadık Ahmet…

24 Temmuz 1995’te ailesiyle birlikte geçirdiği…

Son derece şüpheli bir trafik kazasında hayatını kaybediyor…

Bilir misiniz?

“24 Temmuz”…

Ayrıca…

Genç Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin…

Lozan Barış Antlaşması’nın imzalandığı tarihtir…

Veee…

Dr. Sadık Ahmet…

Gümülcine Kahveci Kabristanı’ndaki anıt mezara defnediliyor…

Çünkü…

Oraları doğduğu ve doyduğu topraklardı…

İsteseydi…

“Vatanım Sensin…” diyerek Türkiye’ye koşardı…

***          

Çok meşhur bir özlü sözdür…

Genelde…

Güngörmüş geçirmiş büyüklerin dilinde hayat bulur o özlü söz:

“Bülbülü altın kafese koymuşlar; Ah Vatanım, demiş!”

Açık anlamı şu:

“İnsanoğlu’nun kalıtımsal özelliğidir… Yaşadığı yer her ne kadar güzel olursa olsun, kendisine ne kadar iyi bir ortam sunulmuş olursa olsun, yine de kendi vatanında, doğup büyüdüğü yerde yaşamak ister… Başka bir yerde yaşamaya başladığında kendi memleketine özlem duyar... Yaşadığı yerdeki mutluluk ona yetmez, o mutluluğu kendi memleketinde yaşamak ister…”

***

“Sadık Ahmet” filmi…

“TRT” ve “MCG imzalı” bir ortak yapım…

Yönetmenliğini Hakan Yonat’ın üstlenmiş…

Senaryo Mert Dikmen’e ait…

Birbirinden ünlü oyuncular var kadroda:

Turgay Aydın (Sadık Ahmet), Nur Fettahoğlu (Işık Sadıkahmet), Erkan Can (Ali Molla), Taner Rumeli (İbrahim Şerif), Renan Bilek (Avukat Adem), İlker Aksum (İsmail Rodoplu), Burak Satıbol (Berber Hüseyin), Ozan Akbaba (Ali Müminoğlu), Uğur Yücel (Erik Siesby) ve Erdal Beşikçioğlu (Kemal Gür)…

***

Bitiriyoruz…

Bi’kıvanç vereci haber daha…

“Sadık Ahmet” filmimi…

Akademi ödülleri Aday Adaylığı (Oscar Ödülleri) ön şartları gereğince…

Sadece “7 gün” vizyonda kalacak…

Bu filmi…

“Emsalsiz” yapan şudur:

“Lozan Barış Antlaşması”nın…

Türkiye Cumhuriyeti'mize emaneti olan…

Batı Trakya Türklerinin…

Yunanistan sınırları içerisinde yıllarca uğradığı haksızlıklar ve…

Bu haksızlıklara karşı mücadele eden…

Doktor Sadık Ahmet'in hayatının…

Gelecek nesillere…

“Olmaz olmaz demeyin…” mesajıdır…

Nokta…

Hamiş: “Sadık Ahmet” filmiyle ilgili şu seyirci yorumuna dikkatinize çekmek isterim: “Bayıldım! Sadık Ahmet'in kahramanca ve örnek fedâkar kararları ve davranışları güzel, altın kalpli insanların ne biçimde ve ne faziletli prensiplerle yaşamaları gerektiğini fevkalade bir suretle ortaya konmuş... Film boyu ikide bir duygulanıp, gözlerim yaşla dolmaya başlaması da, filmin beni ne kadar derinden etkilediğini de ortaya şüphe bırakmayacak şekilde koymuştur…”

Sonsöz: “Vatan kimsenin parsellenmiş arazisi değildir… Ancak herkesin ortak yaşam alanıdır… Korumak da herkesin görevidir… / Anonim…”