Bir yandan bayram telaşı, bir yandan sıcakların bastırması ile iyiden iyiye hissedilen “tatil ve yaz sendromu”..
Üstüne üstlük bir de “boğazımıza dayanan zam ve fiyat artışları”na karşı memurda, emeklide, topyekun çalışanlarda “Temmuz artışı beklentisi”..
Bu hengâmenin ortasında bir değişik yasa gözlerden kaçtı!
“Fransa nire, Türkiye nire”!
Ayrıca “ne sosyal medyası” Allah aşkına!.. Demeyin!
Daha önemli işler var.. Demeyin!
Sözün özü şu: Fransa’da geçen hafta ilginç bir yasa çıktı; nefret suçlarının önlenmesi hedefli..
Tüm dünya gibi Fransızlar da rahatsız elbette; suç artışlarından, cinayet ve gasplardan..
Suça bulandık suça..
Her yerimiz “kirli”..
Yasa Fransa parlamentosundan geçti ama bir önemli ayrıntısı var; gençleri ilgilendiren!
Sosyal medya platformları “kontrol altına alınacak”!
Hemen “Aaaa, sansür...” demeyin!
Kontrolün hedefi “gençlik”..
Özellikle de 15 yaş altı gençler..
Sosyal medya platformlarına üyelik 15 yaş altı gençler için “veli onaylı” olacak..
Üstelik anne - babalar çocuklarının sosyal medya hesaplarının askıya alınmasını, bu “sakıncalı platform” yöneticilerinin cezalandırılmasını isteyebilecek..
O kadar yani..
Tehlike kapıda yani..
Demokles’in “şiddet kılıcı” sadece gençliğin değil, toplumların da tepesinde sallanıyor yani..
Yasa ciddi, kapsamlı..
Çok ses getiriyor..
Dünyada da konuşuluyor..
Ayrıca..
Platformlar hem devlete hesap verecek, hem de kendi içinde “özel kontrol mekanizmaları” geliştirecek..
Çalışma; değerli..
Hedef; ulvi!
Amaç; gençliği korumak..
Nefret dilini ortadan kaldırmak… Belki de geriletmek..
Sevgi tohumları ekmek..
Suç eğilimlerini ve aşırılıkları dizginlemek..
“Suçlu bir nesil” yerine “üretken ve çalışkan” gençler yetiştirmek..
O yüzden de..
Fransa nire, Türkiye nire demeyin!
İş sosyal medya olunca “ahacık dibimizde”..
Hatta “aile meclisinin ortasında”..
Sosyal medya dedikleri böyle işte!
Yüreğimizin tam ortasında!
Özellikle de çocuklar için!
Yüreğimize oturmasındansa...
Belki..
Konuşulması, irdelenmesi, tartışılması daha “evla”..
Belki..