Siyaset’te...
Yeni bir koltuğa gelirken...
Kalpten dudaklara kenetlenen “son söz” müthiş önemlidir...
Ya ayağınız kayar düşersiniz...
Ya da...
Gökteki yıldızlarla randevuyu hak edersiniz...
Bu şu demek...
Söz konusu politika olunca...
İzmir...
Duruşunu “70’li yıllar”dan beri değiştirmeyen bir kent...
Merhum İhsan Alyanak ile başlayan...
Yüksel Çakmur... Ahmet Piriştina... Aziz Kocaoğlu... Tunç Soyer...
Başkanlarla devam eden bir “Sol Çizgi”nin...
Ve...
Bu çizgiyi benimseyen İzmirli seçmenin başkenti oldu...
Ya karşı taraf?
Oraya da bi’bakalım...
Çünkü, çok önemli...
***
2001’in 14 Ağustos’unda kurulan AK Parti...
Ertesi yıl iktidar oldu...
İki yıl sonra da...
“2004 Yerel Seçimleri”nde...
Belediye başkan adaylarını Türkiye ile tanıştırdı...
Peki...
Sonra neler yaşandı?
***
Ne ilginçtir ki...
Adalet ve Kalkınma Partisi...
“2004 ve 2024” arasındaki...
20 yıl gibi hayli uzun süreçte...
Dört yerel seçim sandığı başında...
Bir kerecik de olsa...
“İzmir Zaferi” yaşamayı çok istedi...
Ama bir türlü...
Şarkılardaki gibi “rüyalar” gerçek olmadı?
Neden?
***
Çünkü...
Türkiye’nin İktidar Partisi...
Geçmişte kalan dört yerel seçimde...
Vaatleri bi’kenara bırakıp...
Sadece...
Merkez’in bizzat takdir ettiği...
İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayları’nın...
“Sözümüz Söz” projeleriyle...
Bu güzel kentin seçmenin kalbini kazanmaya çalıştılar...
Ama...
Bi’şeyi unuttular...
Son 20 yıl içinde dört yerel seçim için...
Belirledikleri “Üç Büyük Başkan” adayının...
Bi’tanesi bile...
Prenses İzmir’e sevdalanmak için...
Ekstra güç harcamadı!
Ne acı di’mi?
***
Örneğin...
2004 ve 2009 seçimlerinin adayı Taha Aksoy...
Koca koca holdinglerin parlayan yıldızıydı...
Erzurum Horasanlı’ydı...
Hayatını İzmir’de kazanıyordu ama...
Seçmen O’nu hiç tanımıyordu...
***
AK Parti’nin...
2014 yerel seçimlerindeki İzmir yıldızı ise...
Efsane Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’dı...
Sıcakkanlı ve espriliydi ama o da İzmir’in yabancısıydı...
Erzincan Refahiyeli’ydi...
Kendi ifadesiyle...
“AK Parti’nin tabelasını asan beş kişiden biriydi”...
***
AK Parti, önceki son (2019) yerel seçiminde...
Bir kez daha...
İzmir için yine “bakan” olarak ülkesine hizmet etmiş bir isme...
Nihat Zeybek’e görev verdi...
Denizli'nin Tavas İlçesi’ne bağlı Pınarlar köyünde doğmuştu...
Yedi yıl Denizli’de Belediye Başkanı olarak harika projelere imza attı...
Türkiye’nin tanıdığı güçlü bir işadamıydı...
Gelgelelim...
O da İzmir’in kilidini açamadı!
***
İzmirli seçmen onların...
Bu güzel kenti “kalben sevdikleri”ne inanmadı ya da inanamadı...
***
Sona geliyoruz...
Son dört yerel seçimin üç AK Partili Başkan adayı...
İzmir’i şaşırtan...
Tarihe mal olmuş üç adet “yanlış ifade” nedeniyle...
Sıkıntı yaşadılar...
Örneğin...
2009 seçimlerinde...
Taha Aksoy’un...
Rakibi Aziz Kocaoğlu için söylediği şu söz yetti de arttı bile:
“Aziz Bey’in dürüstlüğüne hiç bir diyeceğim yok... Kasamı emanet ederim...”
***
Binali Yıldırım...
Koltuğunun altında...
“35 İzmir 35 Proje” ile...
İzmir’e geldi...
Hep güleçti; hizmet adamıydı...
Bir gün İzmirliler’e şöyle seslendi:
“Ben hayat tarzınıza karışacağım ama nasıl? Kordon’da rakısını içen, balığını yiyen hemşehrilerimin kokudan burnunu tutmaması için, Körfez’i tertemiz hale getireceğim... Öbür türlü karışmam söz konusu olmaz...”
Keşke, böyle demeseydi...
Körfez’in kokusuyla...
Rakı’yı buluşturmanın ne alemi var diye şaşırdı İzmirliler?
***
AK Parti’nin İzmir için takdir edip...
Kabul görmeyen son “Büyük Başkan” adayı...
2019 sandık yarışına katılan...
Ekonomi eski Bakanı Nihat Zeybekçi’nin...
İzmir’e ayak bastığı gün...
Yaptığı espri...
Bence dozunu aşmıştı...
İzmir’e “istemeye istemeye” geldiğini aslanlar gibi hissettiren(!)...
Bakan Bey, İzmir sevgisini şöyle dile getirmişti:
“İzmir mahallenin en güzel kızı, kim istemez!”
Ha’di gel; bu mizah şaheserini yıka, kurula...
İzmirli bir kız babasına anlat, göreyim!
***
Gelelim, bugüne...
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın...
“İşte İzmir adayımız...” dediği Hamza Dağ...
Manisa Demirci’de gözlerini dünyaya açtı...
Dokuz Eylül’ü kazandı...
Avukat olmak için 200 kilometre uzaktan İzmir’e geldi...
Geliş, o geliş...
O gün bugündür...
Ege’nin “inci”sinde yaşıyor...
Yuvasını burada kurdu; evlatları burada doğdu...
İzmirli olmaktan gurur duyuyor...
İktidar Partisi...
Siyaset’e taaa “Gençlik Kolları”nda adım atan...
O gencecik politikacıyı şimdi...
İzmir için...
Nokta atışı bir kimliğe büründürüyor...
Çünkü...
Hamza Dağ...
AK Parti İzmir Gençlik Kolu Başkanlığı’ndan bugüne...
Genel Başkan Yardımcılığı dahil...
Siyaset yaparken...
Ne üniversite için geldiği “Efsunlu İzmir”i unuttu...
Ne de “efendi politikacı” kimliğinden ödün verdi...
Ama şu sözleri...
Pek unutulacak gibi de değildi:
“İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni makam koltuğu olarak görenlerin planlarını bozmak zorundayız... İzmir’e, İzmir’in evlatları hizmet edecek... İzmir'in bir beş yıl daha kaybedecek zamanı yok!”
***
Bitiriyoruz...
Beş buçuk ay önce...
Takvimler 14 Ağustos’u gösterirken...
İktidar partisi, 23 yaşına basıyordu...
O gün doğan İzmirli delikanlılar…
Çoktan...
Askerden dönmüş…
Hatta yuva bile kurmuşlardı...
Gelgelelim...
İktidar Partisi bi’türlü İzmir’de iktidar olamamıştı...
İşte, o gün...
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ...
Sanki, “bugünü” yaşıyormuş gibi...
İzmir’in geleceği için neler demiş:
“Üç büyükşehir’de kesinlikle belediye yönetimi değişir… İzmir'de milletimzin biraz farklı değerlendirmesi oluyor… Ben İzmir’de de inşallah bu dönemde çok şaşırtacak bir takım neticeler doğacağını düşünüyorum…”
Arzulanan şehrin anatomisi...
Her ne kadar...
AK Parti’nin yürüdüğü yolda...
Sık sık “tökezlemesi”ne neden olsa da...
AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Av. Hamza Dağ’ın İzmirliler’e hitap ederken...
Son sözü...
Müthiş anlamlıydı ve dahi...
20 yıldır...
İlk kez seslendiriliyordu:
“İzmir’e, İzmir’in evlatları hizmet edecek...”
Bu AK Parti İzmir için “yepyeni bir bakış”ın ilk ışığıdır!
Unutmayalım ki...
Sonsözler...
Daima “pırlanta” olarak değerlendirilir...
Yanlış mı?
Nokta...
Hamiş: Hamza Dağ’ın, İzmir’deki adaylık buluşmasında ilgi çekici bir pankart vardı: İktidar Partisi’nin İzmir Büyükşehir adayının fotoğrafyla süslü pankartta şöyle bir cümle vardı: “İzmir’de çekirdeğe çiğdem, simite gevrek, belediye başkanına Hamza Dağ denir...”
Sonsöz: “Kalp denizdir; dil de kıyı... Denizde ne varsa kıyıya o vurur... / Hz. Mevlana...”