Zaten “yerel seçim” mevsimi geldi, çattı!
İzmir’de…
İYİ Partili Ümit Özlale’nin…
Taaa, Eylül’ün başlarında…
“Büyükşehir’e adayım…” demesi…
Neden şaşırtıyor kimilerini?
Belki…
Partinin bile haberi yoktu(!)
Meral Akşener, O’nun elini havaya kaldırmadan…
“Bizzat adayım” demesi…
Kimi ya da kimleri rahatsız eder ki?
Hiç kimseyi…
Peki, şaşırttı mı?
Az, biraz…
Neden?
Partisinin genel başkanından önce…
İzmir’de…
“Kalk borusu” çaldığı için…
Mesela…
Ümit Özlale’nin…
Siyaset’i ne “ölçüde” yaptığını / yapabildiğini / yapacağını…
Şu cümlesinden anlamak mümkün:
“Bu bankamatik memurlarını, yani işe gelmeyen bankamatik memurlarını tespit edip işten çıkaracağım… İzmir belediyesinin mevcut yaptığı iş, şu an 30 binden fazla olan çalışan sayısının yarısıyla da bu kötü ve zayıf belediyecilik zaten yapılabilir…”
Söz konusu…
Babaların, annelerin, dayıların, amcaların “işçi olması” değil…
Birisi “gaydırı-gubbak” işe alınmış olsa da…
Başkan olduğunuzda…
Sakin bi’şekilde halledersiniz(!)…
Onurları zedelemeden…
Tasarruf elinizin altına…
Ancaaak!
Belediye Başkanı seçilmeden “işten çıkaracağım!” beyanatı…
Pek “yürekleri ısıtan” bir siyasi icraat biçimi değil…
Mesela…
“Körfez kokuyor!” cümlesi sihirli bir cümle…
Bunu söyleyebilirsiniz…
Saatler süren eleştiri yapabilirsiniz ama…
İş “ekmek meselesi” olunca kalpler buz keser!
Ancak…
Bunun bir nedeni var gibi geliyor bana…
Acaba…
Aynı liseden mezun olsalar da…
Alt sınıftan gelen Ümit Özlale…
Bugünün İzmir Reisi Tunç Soyer’e “tepkili” olabilir mi?
BAL mezunlarında…
Böylesi bir durum yaşanır mı?
Geçmişten kalma…
Bir sıkıntı var mı, diye soracak olsam…
Tunç Başkan…
Neredeyse güzelleme yaptı Özlale arkadaşlığıyla ilgili:
“Özlale benim liseden aynı zamanda küçüğüm... Bornova Anadolu Lisesi’nde birbirimizi iyi tanırız ve çok sevişiriz... Böyle bir karar sürpriz olmadı... Onun böyle bir heyecanı olduğunu biliyorum... Yolu açık olsun, tebrik ediyorum…”
Bu cevap ne anlama geliyor?
Bi’kaç aşamalı “Şah Mat’a hazırlık”tır bunun adı…
Sonra gazeteciler birkaç gün sonra…
Bu kez şunu sordular Başkan Soyer’e:
“Ümit Özlale, CHP için risk yaratır mı?”
Cevap…
İlk sözleri kadar “pembe” değildi:
“Asla… İzmir asla vazgeçmez…”
Ve…
Bomba gibi bir soru daha:
“Ümit Bey’in adaylığının geri çekilme ihtimalini görüyor musunuz?”
Ve, Tunç Soyer’den “siyasi zelzele” gibi bir yorum daha:
“Böyle bir ihtimal de olabilir; çünkü altı ay, Türk siyasetinde çok uzun bir süre bu süre içinde ittifak girişimlerinde bulunulabilir… Dört ay önce milletvekili seçilmiş bir akademisyenin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na talip olması çok anlaşılır bir durum değil benim açımdan…”
Bence…
Çok önemli bir ayrıntı daha var…
Belki gözlerden kaçmıştır…
Mesela…
Ümit Özlale, neden İzmir’in Büyük Reis’i olmak istediğini…
Şöyle anlatıyor:
“İzmirliler, AK Parti ve CHP arasında seçim yapmaya zorlanıyorlar… Kentin ivme kaybettiği noktada İzmirli seçmenin iki aday arasında sıkışıp kalmaması gerektiğini, ikiden fazla adaylı seçimde kazanılacak olacağını düşünüyorum…”
Olabilir ama…
Asıl niyet farklı…
Çok açık ve çok net…
İzmir’in kafa partisi CHP’dir…
O’nu kovalayan da…
Dört yerel seçimdir (20 yıl) sadece AK Parti’dir…
Gerisi bir demet papatya!
İYİ Parti…
Bu mücadelede…
Olsa olsa…
İktidar Partisi’nin “ekmeğine yağ süren” dışarıdan eleman(!) olabilir…
Her durumda…
İYİ Parti’nin alacağı oylar…
İktidar Partisi’nin hanesine kanatlanarak gidecektir…
Yanlış mı?
***
Yine, Şeytan dürtüyor!
Canlı yayında Ümit Özlale’ye şu soru uçarak geliyor:
“Meral Akşener, sizin İzmir adaylığınızın ve üç büyükşehirde de kendi adaylarınızı çıkarma kararının arkasında duracağından emin misiniz?”
İşte, özellikle bu sorunun cevabı çok yiğitçe!
Hatta…
Tam karşılığı Genel Başkanı’na “rest” çekmekle eş değerdir:
“Evet, arkasında duracağını düşünüyorum… Bu kararın parti açısından ne kadar bağlayıcı olduğunu vurgulamak ve seçmenimize de güvence açısından eğer böyle bir durum olursa (yani iş birliğine gidilip benim adaylığım geri çekilirse…) ben partimdeki görevlerimden geri çekilirim…”
Abovvv!
Bu sözleri duyan Meram Hanım’ın…
Acaba içinden neler geçti?
***
Bitiriyoruz…
Tutkuyla oynayanlar iyi bilir…
“Şah”…
Satranç oyununda en önemli taşlardan biridir…
“Mat” ise…
Satrançta taraflardan birinin Şah’ı tehdit altında iken…
Yapacak hiç bir hamlesi olmaması durumuna verilen isimdir…
Şah taşının rakip tarafından…
Kıpırdayamayacak şekilde tehdit edilmesine ise…
“Şah Mat” denir…
Ve, aynı zamanda…
Satranç oyununun bittiğini anlatan kelime çiftidir…
Bakalım…
Oyun nasıl bitecek?
Nokta…
Hamiş 1: İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı, İzmir Milletvekili ve Büyükşehir Belediye Başkan adayı Prof. Dr. Ümit Özlale, diyor ki: “Önümde altı ay var… Devamlı sokaktayım… İnsanlara kendimi anlatacağım… Bu altı ay içinde çok miktar oy alacağım… Kendimi bütün İzmir'e anlatabilirsem İYİ Parti'yi İzmir'de birinci parti yapacağız…”
Hamiş 2: Son genel seçimde (14 Mayıs 2023) İzmir’in sandık sonuçları: CHP, 1 milyon 285 bin 263… / AK Parti, 793 bin 908… / İYİ Parti, 357 bin 814… Dikkatle bakalım: İYİ Parti oyları, kime yarar? CHP’ye mi, AK Parti’ye mi?
Sonsöz: “Anlaşılmak gibi bir derdimiz vardı… Ne zaman kendimizi anlatamadığımızı fark ettik; işte o vakit susmalar dostumuz oldu… / Hz. Mevlana…”