Okumuş kentin hali bir başka!

İzmir Kitap Fuarı, yıllarca Kültürpark’ta düzenlendi.

Kent merkezinde olması nedeniyle ziyaretçisi o kadar fazlaydı ki…

İstanbul Kitap Fuarı’nın ziyaretçi sayısını bile geride bırakıyordu.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, bu yıl Gaziemir’deki Fuar İzmir’de düzenledi.

Sosyal medyada tepki ve öfke dolu mesajlar yağdı.

Fuara ulaşımın zorluğundan yakınanlar oldu.

Hatta bazıları, protesto etmek amacıyla bu yılki fuara gitmeyeceğini bildirdi.

Bu gelişmelere bakınca insan, ister istemez ziyaretçi sayısının az olacağını düşünüyor.

***

Peki öyle mi oldu, ziyaretçi sayısını düşürdü mü?

Kesinlikle hayır!

Fuarın içi de dışı da insan doluydu.

Hafta sonunda eşimle birlikte İzmir Kitap Fuarı’ndaydım.

45 yıllık dostum, okul arkadaşım, hemşehrim Mustafa Balbay, kitaplarını benim için, eşim için, canım torunum Gülce için imzaladı.

İki yılda dört kitap yazarak adeta şaha kalkan Reşat Yörük kardeşimin imza gününe katıldık.

Neredeyse tüm stantları tek tek dolaştık.

Fuarın giriş kısmından başlayıp stantların olduğu devasa salona kadar gördüklerim, gerçekten çok hoştu.

Bir kere şunu belirtmeliyim.

Hiç kimse sosyal medyadan yükselen o tepkileri dikkate almamış.

Kitapseverler, az da olsa yaşanan ulaşım zorluğunu göze almış, aktarma yaparak da olsa fuara gelmiş.

Bazı hatlarda ek seferler konmuş…

Ulaşım konusunda en küçük bir sorun yaşanmamış olmalı ki, fuarın açılış saatinden kapanışına kadar her dakika büyük kalabalıklar vardı fuarda…

250 dolayında yayınevi, kurum ve sivil toplum kuruluşunun stant açtığı İzmir Kitap Fuarı’nda 800’e yakın yazar imza günü, söyleşi düzenledi.

Yazarların masalarının önünde uzayıp giden kuyruklar vardı.

İmza için sıranın kendisine gelmesini bekleyenlerden bir kişinin bile oflayıp pufladığını, sıkıldığını görmedim.

Koridorlarda insan seli…

Omuz omuza çarpışmadan yürüyebilmek ne mümkün!

Eşim Naciye Hanım, şaşkınlığını gizleyemedi.

“Kitap fuarının bu kadar kalabalık olacağını hiç tahmin edemezdim. Helal olsun İzmirlilere” dedi.

Etkileyiciyi, büyüleyici bir atmosfer hakimdi.

Anaokulu çocuklarının kitap coşkusu bir başka güzeldi.

İlkokul, ortaokul, lise öğrencilerinin kitap seçerkenki heyecanları da öyle…

Yardımcı ders kitabı alan öğrenciler de vardı elbette.

Ama çantalarına, poşetlerine onlarca yazarın birbirinden güzel eserlerini koyup evlerinin yolunu tuttular.

Bayrama gider gibi en güzel kıyafetini giyip, papyonunu takarak fuara gelmiş çocuklara tebessümle baktım.

Geleceğin kitap kurdu mini miniler bile…

Kitap dolu poşetlerini kendileri taşıyorlardı, büyümüş de küçülmüş havalı halleriyle...

Stantlarda kitap seçme çabasındaki insanların yüzlerine baktım.

Öyle mutlular, öyle keyiflilerdi ki…

Yüzlerde tatlı bir tebessüm, gözlerde bir sevgiliyle buluşmanın ışıltısı…

Belli ki kitabın sayfalarında gizli pozitif enerjiyi kapmışlar.

Özetle…

Şölen havasında muhteşem bir fuardı.

***

SNS Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Saruhan Simsaroğlu ile konuştum.

İzmirli kitapseverlerin üç yıllık hasretini bitirmiş olmaktan dolayı çok mutlu olduklarını söyledi.

Fuara gösterilen ilgiyi, ziyaretçilerin beklentilerin üzerinde olmasını, kitap satışlarının zirve yapmasını güzel sözcüklerle ifade etti.

İzmir Kitap Fuarı’nda stant açan yayınevlerinin yetkililerinin İzmir’e teşekkür ederek ayrıldıklarını anlattı.

İzmir ile İstanbul Kitap fuarlarını ziyaretçi açısından kıyaslamasını rica ettim.

Dedi ki:

“İstanbul, gerek nüfus, gerekse ekonomisi bakımından Türkiye’nin en büyük kenti. İzmir de üçüncü büyük kentimiz. Buna rağmen İzmir’de kitap fuarını ziyaret edenlerin sayısı, İstanbul’daki Fuara gelenlerle hemen hemen aynı seviyede. 500 binden fazla ziyaretçi geldiğini düşünüyorum.”

Bu açıklama bile İzmir’in farkını çok net biçimde ortaya koymaya yetti.

***