GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Muhittin AKBEL
YAZARLAR
29 Ekim 2022 Cumartesi

Kayıtsız… Şartsız…

Mustafa Kemal Paşa, Paris'te yayınlanan Neue Freil Prese Gazetesine bir röportaj verdi.

27 Eylül 1923 tarihinde yayınlanan o röportajda,  29 Ekim'de kurulacak Cumhuriyet'i n sinyalini verir

Gerçi 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ulaştığında Ordu Müfettişi olarak 22 Mayıs’ta gönderdiği raporda…

“Millet, Milli egemenlik esasını ve Türk Milliyetçiliğini kabul etmiştir. Bunu gerçekleştirmeye çalışacaktır” sözleriyle, Cumhuriyet’in işaretini vermişti ancak…

O röportajda Cumhuriyet’in çok yakında olduğunu hissettirmişti:

"Yeni Anayasanın ilk maddelerini size tekrar edeceğim: Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir.

Yürütme erki, yasama yetkisi, milletin tek gerçek temsilcisi olan Meclis'te oluşmuş ve toplanmıştır.

Bu iki kelimeyi, bir kelime ile özetlemek mümkündür: Cumhuriyet!"

***

Mustafa Kemal Paşa, muhabire bu sihirli kelimeyi söyledikten sonra başka bilgiler de aktarır.

Türkiye'nin diğer Cumhuriyetlerden farkının, sadece bir şekil sorunu olduğunu, egemenliğimize sahip bir parlamentomuzun varlığına dikkat çeker.

“Sonuç olarak, Cumhurbaşkanından, Hükümet Başkanından ve Sorumlu Bakanlardan oluşan bir Hükümet kuracağız. Yeni Türkiye Devleti'nin Merkezi Ankara olacaktır” der ve sözlerini şöyle sürdürür:

“Avrupa'da halen Türk'ün her türlü ilerlemeye, yeniliğe düşman bir insan olduğu, manevi ve maddi alanda gelişmeye uygun bir insan olmadığı sanılmaktadır. Bu büyük bir hatadır.

Avrupa bizi, zayıf olmaya, kalmaya mahkum bir toplum olarak tanımakla yetinmemiş, yıkılmamızı zayıflamamızı çabuklaştırmak için ne gerekiyorsa yapmıştır.

İşte bizim Avrupa ile sürekli bir mücadele içinde olduğumuz, bu zihniyettir.

İmparatorluk zamanında Padişah'ın Hükümetleri, Türk Milleti'nin Avrupa ile temasına engel olmuş ve Türk Milleti'ni ilerleme dışında bırakmışlardır.

Şimdi ise milletimizin, medeni milletlerle temasını kolaylaştırmak çıkarlarımızın gereği olduğunu biliyor ve uyguluyoruz.

Bizde basın, hiçbir şekilde baskıya ve etkinliğe tabii tutulamaz. Kimi Batılılaşmayı, kimi Doğululaşmayı savunuyor.

Lozan Barışı genellikle bizi tatmin ediyor. Biz bu Anlaşmaya uyacağız. Yakın bir gelecekte, şimdiye kadar çözülemeyen sorunların kesin bir şekilde çözüme kavuştuğunu görmek istiyoruz."

***

Mustafa Kemal Paşa'nın bu röportajından 31 gün sonra...

Yani 28 Ekim 1923 tarihinde saat 13.30’da Parti Genel Kurulu tekrar toplandığında, Gazi Mustafa Kemal Paşa söz alır, kafası hala karışık olanların ikna edilebilmeleri için, Anayasanın bazı maddelerine açıklık getirmek gerektiğini söyler.

Anayasa ile ilgili tartışmalar biter, kanunda değişiklikler yapılır ve bazı isimler söz alır.

Tarihe geçen sözler sarf ederler.

Yunus Nadi, "Türk Milleti, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Anayasası ile Doğu'da yeni ve önemli bir devlet kurmuştur. Türk Milleti, "Ben varım" ve "Ben Devletim" diye bütün dünyaya bu durumu ilan etti" der.

Vasıf Çınar, ülkede yaşananları, tarihsel bir akış şeklinde anlattıktan sonra, "Bu Devlet; istiklalini kurtarmak isteyen, hür yaşamak isteyen Türk Milleti'nin ruhundan doğrudan doğruya doğan bir devlettir. Türk Milleti, bundan sonra başında padişah, hükümdar kabul etmez" diye haykırdır.

Eyüp Sabri'nin sözleri de etkileyiciydi:

"Bizim hükümetimiz, bugün Cumhuriyet olmuyor. Kurulduğu günden beri Cumhuriyet olmuştur. Hiçbir millet, kendini bilmeyen bir adam tarafından yönetilemez. Şimdiye kadar bizim canımızı, kanımızı emen hükümdarların hangi birisi geldi de bizim halimizi sorma gereğini duydu? Hiçbirisi..."

Kanun, oybirliğiyle kabul edildikten sonra…

"Yaşasın Cumhuriyet" diye üç kez haykırırlar.

***

Meclis’teki yoğun mesaiden sonra Mustafa Kemal Paşa, akşam yemeğinde Kazım Paşa, İsmet Paşa, Fethi Bey, Kemalettin Sami Paşa, Halit Paşa, Fuat Bey, Ruşen Eşref Bey ile akşam yemeğinde bir araya gelir.

Konuşmalar öyle bir noktaya gelir ki…

“Efendiler, yarın Cumhuriyet’i ilan edeceğiz” deyiverir Mustafa Kemal Paşa!

Orada bulunanlar, önce birbirlerine bakarlar ve Mustafa Kemal Paşa’nın bu düşüncesine katıldıklarını beyan ederler.

Herkes elindeki çatalı bıçağı bırakır, yemeğe ara verir ve o dakikadan itibaren görevlendirmeler başlar.

***

 Bu okuduğunuz satırlar...

Tanımaktan onur duyduğum, 40 yıldır gönül tahtımda oturttuğum değerli büyüğüm Hanri Benazus'un "Bir Tarih Böyle Yazıldı" adlı kitabından alıntıdır.

***

Ve 29 Ekim 2023’te…

Cumhuriyet ilan edilir.

Bugün günlerden 29 Ekim 2022…

Cumhuriyet’imizin kuruluşunun 99. Yıldönümü.

Seneye inşallah dalya diyeceğiz.

Ve sonsuza dek yaşayacak Türkiye Cumhuriyeti…

Ömrümüz yettiği kadar, bu büyük bayramı kutlayacağız.

Cumhuriyet düşmanlarına inat…

Cumhuriyet değerlerini yok etmeye çalışanlara…

Atatürk ve silah arkadaşlarına bir duayı çok görenlere inat…

Cumhuriyet’e kayıtsız şartsız sahip çıkacağız.

Ve kutlamaya devam edeceğiz.