GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Rifat ÖZER
YAZARLAR
6 Ağustos 2023 Pazar

Kongre ve sağduyu

Her İnsanın beş duyusu ve her duyunun da
bir organı var. Ama onlardan ayrıcalıklı bir duyu daha var ki… o da sağduyu!

İyi bir insan olabilmenin en önemli duyusu… Kime sorsan insanın sağduyusuna güvenmek lazım derler de, bu soyut kavramın elle tutulur bir organı yoktur. Genelde insanlara, yanlışları için yergi, doğruları için de övgü yapılır…
Birine, o insan ‘sağduyuludur’ demek bile,
başlı başına övgü ve saygı ifadesi sayılır.

***

Ancak siyasette, başkalarının sağduyusuna güvenerek yola çıkmak, bazan da insanı yarı yolda bırakır… Örgütte adı sık geçen birine, bir zamanlar adaylık niyetimizden söz edince, ‘neye güveniyorsun’ diye sormuştu. “Delegenin sağduyusuna” deyince de, epeyce gülmüştü!

Meğerse o da bizim gibi düşünmüş, ticarette sağduyularına güvendiği kimileri de ona, Top attırmıştı!
***

Siyaset aleminde kongreler, insanların sağduyularının en iyi sınanacağı yerlerden biridir. CHP eski Parti Meclisi üyelerinden Levent Eyipişiren de sayfasında, kongrelerde, geçmişte ve gelecekte olan ve olacakları özetlemişti… Zaten bu hafta için yazmayı düşünen bize de, sanki bir yol çizmişti…

Birbirini dinleme ve fikir üretme platformları olması gereken kongrelerin, bunlara uygun yürümeyeceği kanısını belirtmiş, örneklemişti ;

İlçenin/ilin Belediye Başkanı/Milletvekili veya Genel Merkez muhalifi/savunucusu ile sınırlı, hamaset dolu konuşmalar dinleyeceğiz… Ortaya da ; sana bunu dedirtmem, sana onu eleştirtmem havarileri fırlayacak, karşılıklı sataşmalar da olacak diyordu ki…

Nitekim, dünkü Balçova İlçe Kongresinde, eleştirel de konuşma yapan bir eski Bakan ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanına, yine sonraki eski Büyükşehir Belediye Başkanına, Eski bir mevkidaşlarınca yapılan ve insanı derinden üzen, ölçüsüz ve icapsız sataşma, olacakların tam da bir sezgisi gibiydi!

Çok ilçede Kongre Başkanlığı yaptık. Çok kongre gezdik okuduk da. Sönmeye yüz tutmuş bir yanardağın patlamasına, yeni rastladık!

Önce konuşma sürelerini sınırlayan, ardından da konuşmalara yeterlilik isteyen önergeler sunulup oylanarak, palas pandıras kabul edilip oylamaya geçilecek de deniyordu, yazıda…

Kongrenin süresinde tamamlanabilmesi için, konuşmalara, süre sınırlandırılması gerekebilir elbet. Ancak, bu sürenin ifade özgürlüğünü de gözeten makul bir süre olması gerekir… Aksi takdirde kongre, ‘lütfen toparla - toparlıyorum’ teranelerine ve sürtüşmelere sahne olur!

Yeterlilik önergeleri de, yine kongrenin belirli bir süre ve düzen içinde tamamlanabilmesi için gerekli olabilir. Ancak burada da önergeyi, söz istemiş olanların kazanılmış haklarının saklı tutulması kaydıyla… oya sunmak gerekir.

Aksi takdirde dediği gibi palas pandıras bir kongre olur ki, böyle olmasın diye her iki öneri için de, çok özenli davranmak gerekir. Bunlar, tarafsız ve özgürlükçü bir kongre yönetimince, pekala sağlanabilir…

Seçimlerin , esas olan çarşaf liste usulüyle değil de, blok liste usulüyle yapılmasını isteyen
bir önergeyle… Lehte ve aleyhte yapılacak konuşmanın ardından gelen, bir oylamadan sonra blok liste kabul edilecek de deniliyor.

Aynen de böyle oluyor… Bazı kongrelerde ve Karşıyaka Kongresinde de, blok liste önergesi aleyhinde konuşanlar çokça alkışlandılar... Önergenin oylanmasında ise, çoğunlukla yine de blok listeyi kabul ettiler!

Kurultay’da bile… Asıl kural çarşaf liste olsa da, anahtar liste ceplerde bekleyip duruyor.
Yasak ilişki gibi… Dokunalım ama, kimse bizi görmesin, duymasın! Çarşaf listeyle, tüzük
ve demokrasi, demokratikleşsin de. Tüzüğün
arkasından dolanma yolu da… açık olsun!

***

Aslında en iyi ideoloji sağduyudur… Çünkü sağduyu, aklın başlıca kaynaklarından biridir. Onun için yakarılır ki : Allah akıl fikir versin !

İyi Pazarlar…