İzmir medyasıyla buluştuğu o gece…
Performansıyla dikkatleri üstüne çekerken…
Özellikle…
Siyaset’en “cevabı gizli kalan” tek soru bırakmadı…
Ve, yine özellikle…
Son yerel seçim tarihi 31 Mart 2019’dan bu yana…
45 aylık sürecin…
En sıcak süreçlerine kadar değindi…
Zor sorulara “dik başlı cevaplar” vermedi…
Nezaketi öne aldı…
Karşı tarafa “ders verir” gibi yapmadı…
İktidar Partisi’nin İzmir Patronu’na yakışan cevapları bile…
Tatlı birer tebessüm dalgasıyla sörf yapar gibi cevapladı…
***
Formundaydı Kerem Ali Sürekli…
O akşam sorularımıza cevap verirken…
Şu bir dizi prensipten hiç ayrılmadı…
Ne “Dün kadar geçmiş” yaşananlara arkasını döndü…
Ne “Bugün kadar yakın” olayları pas geçti…
Ve…
Ne de “Yarın kadar uzak” olanları öksüz bıraktı…
Sıkı çalışmıştı dersini…
Her soruya saniye sektirmeden karşılık verdi…
Başlıyoruz…
***
“AK Parti, 20 yıl içinde İzmir’de dört yerel seçim geçirdi hiç birini kazanamadı… Nasıl mutlu sona nasıl ulaşır?”
Sürekli: “Bunun işaretini de Mayıs ayında yapılacak genel seçimde vereceğiz!”
“Yani, bugün için soruyorum; heyecan yok mu?”
Sürekli: “Heyecan var; onun somut işaretini vereceğiz…”
“Nasıl bir işaret bu?”
Sürekli: “Sandıklarda vereceğiz…”
“Yani, genel seçimin İzmir sonuçlarına bakarak yerel seçim için tahminde mi bulunacaksınız?”
Sürekli: “Tabii ki… İlk hareket noktamız orası olacak zaten... Genel seçimlerde bir sıçrama bekliyoruz... Hareket oradan başlayacak... İlk etap; orada bekliyoruz…”
“AK Parti’den sizce kim aday olur İzmir’in Büyükşehir’in Başkanlığı için?”
Sürekli: “Bizden çok arkadaşımız var ancak bunları genel seçimden sonra konuşacağız…”
“Sayın Zeybekçi’yi, AK Parti cephesi bile sürpriz olarak görmüştü…”
Sürekli: “Başarılı olmuştu; Binali Bey’de Sayın Zeybekçi de…”
“Anlaşılan, bu genel seçimi gördükten sonra yerel seçimlerin stratejisi masaya konacak; doğru mu?”
Sürekli: “Bütün konsantrasyonumuzu genel seçime endeksledik… Genel seçim sonuçlarıyla yaklaşan yerel seçim için başarının işaretini de vermiş olacağız... Bu nedenle tüm çalışmalar genel seçimin bittiğinin ertesi günü başlamış olacak…”
“Ancak bu akşam hep son yerel seçim sonrasını ele alıp İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni eleştirdiniz?”
Sürekli: “Evet, çünkü büyükşehir belediyesinin icraatlarıyla ilgili bir toplantı yaptık... Haftaya da AK Parti olarak İzmir için yaptıklarımızı anlatacağız... Hem teşkilatlar son dört yılda neler gerçekleştirdi hem de AK Parti bu dönem İzmir’de nelere imza attı, onları anlatacağız…”
“İzmir Büyükşehir Belediyesi nasıl kazanılır?”
Sürekli: “İzmir’in belediyesi bu akşam yaptığımız şu çalışmaları arttırıp, devam ettirilerek kazanılır… Algı operasyonlarını boşa çıkararak kazanılır... İdeolojik değil, hizmet odaklı bir tercihin olması ortaya konularak başarılır ki; ona doğru gidiyoruz zaten... İzmirli bizi anlıyor... Biz İzmirli ile yakın iletişim halindeyiz... Oyunu versin, vermesin İzmirli bizi tanıyor... Bugün tanır, yarın oyunu verir... İzmirliler ile aramızdaki köprü ve iletişim gayet sağlıklı...”
“Sayın Tunç Soyer’in, ikinci dönem için aday olması AK Parti İzmir’i ne ölçüde etkiler?”
Sürekli: “CHP’nin adayı ile hiç ilgilenmiyoruz... Kendi adayımız ile ilgileniyoruz… Bu onların sorunu…”
***
Bitiriyoruz…
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 45 aylık icraatını…
Mercek altına alan…
AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli…
Aşağı yukarı bir yıl sonraki seçimde…
AK Parti’nin…
Bu kadim kenti nasıl kazanacağını ilk kez anlattı…
Kelimeleri özenle seçti…
Özellikle de…
“İzmirli bizi tanıyor ve anlıyor… Bugün tanıyan ve anlayan yarın mutlaka oyunu verir…”
Hatırlatmasını ilk kez dile getiriyordu…
Bizim meslekte çok geçerlidir ve makbul olan şudur:
“Zor soru, cesur cevap…”
Hamiş: Gerekli olduğuna inandığım bi’ayrıntı… 20 yıllık iktidarında AK Parti dört kez yerel seçim yaşadı… İzmir’de iki kez Taha Aksoy, birer kez de Nihat Zeybekçi ve Binali Yıldırım meydanlardaydı… “İzmir, benim kalem” diyen CHP’yi, yerel seçimde en çok zorlayan Son Başbakan Binali Yıldırım oldu… Aziz Kocaoğlu ile arasında 360 bin oy farkı vardı… Bölün ikiye… Binali Bey, 185 bin oy daha alsaydı; İzmir’in Büyükşehir belediye Başkanı olurdu…
Nokta…
Sonsöz: “Bir çiçekle bahar olmaz ama her bahar bir çiçekle başlar… / Necmettin Erbakan – Mühendis, akademisyen, siyasetçi ve Milli Görüş ideolojisinin kurucusu…)