Programda bi’sıkıntı olmazsa…
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu…
Pazar günü (15 Ocak) İzmir’de olacak…
Üstelik…
Çok özel bi’buluşma için…
Davet…
İzmir’in Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'den…
Büyük organizasyonun fikir babası bizzat Altıok’un Lideri Kılıçdaroğlu…
Roman sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle buluşacak…
Muhtarları dinleyecek…
Bu önemli bir adımdır…
Neden önemli, biliyor musunuz?
Türkiye’nin incisi İzmir…
Kimi kaynaklara göre 120 bin…
Kimi kaynaklara göre 170 bin sayısı ile…
Türkiye'nin en büyük Roman nüfusunu barındırıyor…
Ve…
CHP Genel Başkanı, daha İzmir’e ayak basmadan…
İzmirli Roman temsilcileriyle iki kez buluşan Konak Belediye Başkanı Abdül Batur diyor ki:
“Roman kardeşlerimizin problemlerini bir anda halletmek mümkün değil ama bir yerden başlamak, bir yerden yangını söndürmeye gitmek hepimizin görevi…”
***
Tekrar döneceğiz İzmir’deki “büyük buluşma”ya…
Ancak…
Önce “Zaman Tüneli”ne, bi’girelim ve…
Azıcık neşelenelim…
***
12 Eylül Darbesi’nin üstünden bir yıl geçmişti…
Türkiye normale dönerken…
Vatandaş ise…
Üstündeki ağır havadan kurtulmak istiyordu…
Bırakın gülmeyi…
Gülümsemeye hasret kalmıştı bu güzel ülkenin insanı…
Yeşilçam’ın en kıdemlisi Türker İnanoğlu…
Memleketin üstündeki kasvetli havayı dağıtacak…
Bir sinema filmi yapmaya karar verdi…
Üstelik…
Öyle bir film olmalıydı ki…
Sinema salonları kahkaha sesleriyle çınlamalı…
Neş’e içinde, hep beraber…
Yeniden fabrika ayarlarına dönen Türkiye’ye selam çakmalıydı…
***
Önce, filmin adı belirlendi: “Gırgıriye”…
Senaryoya…
Yeşilçam’ın unutulmaz kalemi Sadık Şendil imza attı…
Konu, hiç ellenmemiş bir konuydu ama…
Tek kelimeyle şahaneydi…
İstanbul Sulukule’de anlaşamayan iki aile…
Her gün saç saça – baş başa kavga ediyor…
Birbirlerini kıskançlıkla suçluyor…
Ama…
Aynı akşam tüm kavgaları unutup birlikte sahneye çıkıyorlardı…
Hepsinden önemlisi..
Aralarındaki aşk, mutluluk, kıskançlık ve coşku hiç bitmiyordu…
Başrolleri paylaşan…
Adile Naşit, Münir Özkul, Gülşen Bubikoğlu ve Müjdat Gezen…
O tarihlerde…
Türkiye’nin en çok konuşulan isimleri olmuştu…
O film, yıllarca kapalı gişe oynadı…
Yeşilçam o sırada 67 yaşındaydı…
Böylesi rekor ilgi görülmemişti…
Ardından üç film daha yapıldı…
Seri, dört adet “Gırgıriye” ile tamamlandı…
Aradan 42 yıl geçti…
O “Gırgıriye” filmleri hala kahkaha krizleri arasında izleniyor…
Gişe rekorlarını…
Tahmin etmek bile mümkün değil…
O günün koşullarında 30 milyondan söz edenler var…
Çok büyük rakam…
Çünkü…
Roman vatandaşların…
Renkli… İçten… Neşeli… Hayatı seven…
Yaşamları her dönem büyük ilgi çekiyordu…
***
Türkiye…
AK Parti’yle birlikte…
20 yıllık iktidarında…
Bir kaç kez…
Farklı “Çözüm Süreçleri” yaşadı…
Bunlardan biri…
Hatta en renklisi “Roman Açılımı” idi…
AK Parti, gerçekten önemli bir yaraya parmak basmıştı…
O günlerde…
Takvimler 2010 yılını gösteriyordu…
12 sene olmuş, neredeyse…
O sırada…
Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan’dı…
Mart ayının ortalarıydı…
Romanlar’a 100 -120 TL. taksit ve 20 yıl vadeyle…
Ev vereceklerini söyledi ve gerisini şöyle getirdi:
“Ben, Kasımpaşa Kulaksız'da, siz değerli kardeşlerimin içinde doğdum... Orada biz beraber büyüdük… İşte onun için ben de sizin gibi samimiyetle söylüyorum… İlle de Roman olsun, ister taştan, çamurdan olsun, o da Allah kuludur, her kim olursa olsun…”
***
“Roman Açılımı”nın ikinci adımı olan “Roman Buluşması” için…
Türkiye’nin dört bir yanından…
Davulları ve zurnalarıyla gelen Roman vatandaşlar…
Başbakan Erdoğan’la Abdi İpekçi Spor Salonu'nda buluştular…
Günün yıldızı…
İzmirli Kibariye’ydi…
Başbakan Erdoğan’a şöyle seslendi onca kalabalıkta:
“Sen çok yakışıklı bir adamsın, çok güzel bir adamsın... Üstüne tanımam anacım…”
***
Gel gör ki, taksitler ağır geldi…
Roman vatandaşlar geçim sıkıntısı içinde evleri boşalttılar…
O günden kalma bir espri var…
Evleri boşaltan Romanlar’dan biri şakayla karışık şöyle diyordu:
“Tayyip Abi’den Allah razı olsun bize ev verdirdi ama evler çürük çıktı… Duvarlar kağıt gibi… Hapşırsam komşu çok yaşa diyor…”
Ve, böylece…
Taaa 12 yıl önce…
AK Parti’nin, İstanbul Arnavutköy’deki ilk Roman açılımı…
Topu topu iki yılda hüsranla sonuçlandı…
***
Ve bugün…
Zaman su gibi akıp gidiyor…
Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın…
Taa, 10 yıl önce…
Başbakan makamındayken gerçekleştirmeye çalıştığı…
“Roman Açılımı”…
Sadece bir buluşmada kalmıştı…
Ancak…
Cumhuriyet Halk Partisi…
AK Parti’nin hüsranla biten “Roman Buluşması”ndan sonra…
Atağa kalktı…
2015 Genel Seçimleri’nde…
Özcan Purçu…
Altıok’un İzmir Milletvekili seçildi…
Cumhuriyet Tarihi’nde bu bir ilk’ti…
AK Parti…
Geride kalmamak için…
İzmirli Cemal Bekle’yi 2018 seçimlerinde…
Türkiye Büyük millet Meclisi’ne taşıdı…
Tablo bu…
***
Şimdi, bi’kez daha…
Pazar günü İzmir’de gerçekleşecek…
“Roman Buluşması”na dönerek…
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nu…
İzmir'in Büyükşehir belediye Başkanı Tunç Soyer'in, neden özellikle bu kadim kente davet ettiğine bakalım…
***
Türkiye Cumhuriyeti 100 yaşının eşiğinde…
Son derece önemli iki seçime koşuyor…
Önümüzde topu topu beş ay var…
Geçtiğimiz hafta…
Roman Sivil Toplum Kuruluşları, Konak Belediyesi'nin davetiyle buluştu…
Toplantıya…
CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu ile…
CHP İl Genel Sekreteri Ahmet Yıldız ve İzmir İl yöneticileri de katıldı…
Dilekler, temenniler, arzular hatta şikayetler dillendirildi…
Bir yol haritası çıkarıldı…
Başkan Abdül Batur, yüreklere su serpti:
“Özellikle Konak’ta yaşayan tüm Roman kardeşlerimizin problemlerini bir anda halletmek mümkün değil... Ama bir yerden başlamak, bir yerden yangını söndürmeye gitmek hepimizin görevi… Sıkıntıları hepimiz biliyoruz; istihdam sorunları var, yerleşim problemi var, madde bağımlılığı problemleri var… Bunların hepsinin çözümü de var…”
***
Şimdi, gözler 15 Ocak Pazar günü…
Başkan Tunç Soyer'in ev sahipliğinde ...
Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde…
Saat 14.00’de başlayacak…
“Roman Buluşması”na çevrildi…
İzmir ve ilçelerinde hayatını sürdüren…
120 binden fazla Roman vatandaşa…
CHP Lideri Kılıçdaroğlu neler söyleyecek?
Ve tabii ki…
Onların dileklerine nasıl karşılık verecek?
***
Bitiriyoruz…
İzmir'deki büyük “Roman Bulaşması”ndan önce…
İzmir'in mutluluk dağıtan havası...
Yaklaşan iki sandıklı seçimin havasını iyice ısıtacak...
Parola şu:
“Pazar günkü etkinliğimize tüm varlığımızla katılalım… Kırgınlık olur, dediğin olmaz küskünlük olur ama küskünlükleri, dargınlıkları, uyuşmazlıkları hepsini bir kenara bırakalım ve hep beraber yürüyelim... Hem İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer hem ben Konak Belediye Başkanı Abdül Batur olmak üzere her zaman sizlerin emrindeyiz… Bundan sonraki süreci de hep birlikte yürütmek en güzeli. Birlikten kuvvet doğar…”
Demek ki…
Pazar günkü buluşma…
Sıradan bir “açılım” değil…
Bilakis…
CHP Lideri’ne “reçete” yazdıracak…
Bir “Dert Bende Derman Sende” buluşması…
Şarkı gibi değil mi?
Eee, ne de olsa…
Roman hemşehrilerimizin ruhunda var…
“Hayatın Gökkuşağı” gibi olmak…
Nokta…
Sonsöz: “Kapı açılır, yeter ki sen durmayı bil… Ne zaman? Bilemem… Yeter ki, o kapıda durmayı bil… / Hz. Mevlana…”