GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
18 Ocak 2023 Çarşamba

Geliyor galiba gelmekte olan…

Artık bu iş “masal olmaktan” çıktı ama…

Biz yine de…

Niyetimiz, arzumuz sağlam olduğu için…

Pembe düşler arasından sıyrılarak…

162 yıl öncesine gidelim…

***

İzmir’in güzeller güzeli Bergama’sı…

160 küsur yıl önce…

Serin bir sonbahar akşamı…

Akropol civarında gezinmeyi severdi Alman mühendis Carl Humann

Osmanlı’dan davet aldığı için gelmişti buralara…

Görevi 28 kilometrelik Bergama – Dikili yolunu yapmaktı…

Sigarasından derin bir nefes çekti…

Sevememişti buraları aslında…

“Ah…” dedi; “Şimdi Hamburg’da olmak vardı…”

Güneşin batmaya başladığı saatlerdi…

Ayağı bir taşa takıldı…

Toprağı eşeledi…

Son derece estetik mermerden bir kadın eli figürü buldu…

Hiç şaşırmadı…

Biliyordu Anadolu’nun tarihi eser zengini olduğunu…

Bi’an düşündü…

Eşelediği o Ege topraklarının altında kim bilir ne hazineler vardı?

Carl Humann…

Ayağına takılan bir-iki parça tarihi eseri Almanya’ya gönderdi…

Berlin, anında cevap telgrafı çekti:

“Aman ses çıkarma bunlar altından kıymetli… Hemen Osmanlı Padişahı’ndan kazı izni al…”

***

15 yıl içinde…

Osmanlı’nın, “Taş bunlar ne işe yarar ki?” zihniyeti sayesinde…

“Dünyanın Sekizinci Harikası” kabul edilen “Zeus Sunağı”

“Tarih Soygunu” dikkat çekmesin diye!

Kağnı arabaları ile…

Önce Dikili Limanı’na, oradan da…

Büyük teknelerle Hamburg Limanı’na taşındı…

15 yıl içinde…

Adata mermerden küçük bir kent…

Parça parça…

Bergama’dan “yürütüldü” resmen…

O paha biçilmez sunak, o günden beri Berlin Müzesi’nde…

Doğduğu topraklardan binlerce kilometre uzakta…

Dünyanın dört bir yanından…

Yılda bir milyon kişi bu sunağı görmek için Almanya’yı ziyaret ediyor…

***

Aklımız yıllar sonra başımıza geldi ama…

Ne çare…

Çok uğraştık ancak…

O paha biçilmez “Dünya Harikası”nı…

Doğduğu Bergama’ya bi’türlü geri getiremedik...

***

2023’ün ilk günleriydi…

Birdenbire rüzgarın yönü değişti…

Çağın en büyük “tarih hırsızlığı” konusunda…

Çaresizlik içinde kıvranırken…

“Bu Almanların başına taş mı düştü?” dedirten bi’gelişme yaşandı…

Berlin Eyaleti’nin…

Ayrımcılıkla mücadeleden sorumlu Müsteşarı Saraya Gomis

Açık açık…

Hem kendi ülkesine hem de dünyaya seslendi:

“Bergamalı Zeus Sunağı'nın, maalesef Berlin’de boynu bükük... Burada sergileniyor ama bu, hiç vicdana sığmıyor... Dünyanın diğer bölgelerinden gelen tüm kültürel ürünler bize ait değil, burada yasadışı olarak sergileniyorlar…”

Müsteşar Gomis, bi’daha sesini çıkaramadı…

Heyecanlanmıştık ama…

Almanlar da Zeus Sunağı’nı iade etmemeye kararlıydı…

Bu çok açık ve net belli oluyordu…

***

Hırslıydık… Azimliydik… Sabırlıydık…

Yine Almanya’dan…

Müsteşar Gomis kadar olmasa bile…

Bizi sevindiren bir “aykırı ses” daha yankılandı…

Almanya’nın başkenti Berlin’de…

Eyalet Adalet Senatörü olarak görev yapan Lena Kreck ise…

Gereğinden fazla “politik” konuştu:

“Bergama Sunağı’nın mülkiyeti konusunda hem yasal hem de ahlaki anlamda farklı bakış açıları var… Bu nedenle Zeus Sunağı’yla ilgili tartışmaları memnuniyetle karşılıyoruz…”

***

Bu topraklardan çalınan…

Dünya Harikası Zeus Tapınağı’yla ilgili…

Arka arkaya…

Almanya’da sıcak gelişmeler yaşanıyor…

Peki…

Bundan sonra neler “iyi niyet” ile neler yaşanır?

Bergama’nın önceki belediye başkanlarından…

Efsane isim Sefa Taşkın…

Bir buçuk asır önce…

Bu güzel anavatandan “tırtıklanan” Zeus Sunağı’nın…

Bundan sonraki…

Akıbeti ile ilgili yol haritası çıkardı…

Ve şunları yürekten söylediği tartışılmazdı:

Yıllardan beri haksız, hukuksuz ve ahlaki olmayan yollarla Almanya’ya kaçırılan Bergama eserlerinin geri verilmesini istiyoruz... Elimizdeki belgelerle bu konuda ne kadar haklı olduğumuzu haykırıyoruz… (Taş Yerinde Ağırdır) başlığıyla yaptığımız yayınlarla bilgilerimizi, dünya ile paylaşıyoruz…”

Dayanamadım; sordum:

“Neden yeterli olmuyor bu olağanüstü çabalar?”

Sefa Taşkın Başkan, umutluydu…

10 gün içinde…

Özel koltuklarda görev yapan iki Alman’dan…

On yıllardır beklenen “iyi niyet” çabalarının…

Küçümsenmemesi gerektiğini söyledi ve ekledi:

“Artık yolun sonu görülmüştür... Sesimiz daha gür çıkmalı, bu  tartışmalar Almanya’da ve Türkiye’de iyice yaygınlaşmalı, Bergama’nın hakkı en kısa zamanda teslim edilmeli… Mozartları, Goetheleri, Freudları, Kantları, Marksları yetiştiren Alman halkı insanlığın çok daha ilerlediği iddia edilen 21.yüzyılda Bergama eserlerinin Berlin’e kaçırılması gibi bir ayıbı artık taşımamalıdır… Zeus Sunağı’nın tarihi adresi  Bergama’dır ve kentin parçası o eşsiz eser evine dönmelidir…”

*** 

Bitiriyoruz…

Biz, millet olarak gerçekten sabırlıyız…

Tamam…

Dünya Harikası’nı…

Bir buçuk asır önce göz göre göre çaldırdık…

Gelgelelim…

Sefa Taşkın Başkan’ın önderliğinde…

Neredeyse 35 yıldır…

Milletçe…

“Verin Zeus Sunağımızı…” diyoruz; kimselere dinletemiyoruz…

Hırsız’a pişkin derler ya…

Doğruymuş, gerçekten…

N’olursa olsun…

Bu son bekleyiştir!

Belli ki…

“Geliyor galiba, gelmekte olan!”

Doğduğu topraklara…

Nokta…

Hamiş:

Önemli bi’hatırlatma… İkinci Dünya Savaşı’nda Nazi’lerin nasıl “sanat yağması” yaptığını dünya unutmadı… Savaş biteli 80 yıl oldu… O dönemde yağmalanan eserler sorununun bugüne kadar çözüme kavuştuğunu sanabilirsiniz ama ne yazık ki öyle değil...

Sonsöz: “Hırsız malıyla koleksiyon kuranlar rahat uyumasın… Onların da bir gün kapılarını çalacağız… Yüksek sayıda eserlerimizi tekrar gelecek kuşakların hizmetine sunacağız… / Nabi Avcı – Kültür ve Turizm Bakanı; 2017 – Altı yıl önce gibi…”