Kunta Kinte’den özür dileyerek siyaset alemine bir soru yöneltmek istiyorum:
Acaba Afrika’da bizim kadar anayasa değişikliğine baş vuran, değiştirdiğini de tekrar ve tekrar değiştirenbiriktidar var mı?
Yirmi yıllık iktidarında anayasayı 16 kez değiştirmiş, şimdilerde 17. Kez değiştirme “gayreti içinde” olan bir partiyetarihte rastlanmış mıdır?
Ne görülmüş ne duyulmuş ne de ihtimal verilmiş.
Hak, hukuk, adalet konusu…
Tüyü bitmemiş yetimin hakkı…
Dulu soyan…
Mazlumu soğana çeviren…
İhale yasasını yirmi yılda 200 kez değiştiren, sonunda yorulup kanunsuzcaolağanüstü koşullarda ihale dağıtan bir iktidar dünyanın hangi çağında kurulmuştur?
Başkanlık sistemini defalarca değiştirip her köşeye sıkıştığında yine “Başkanlık sistemini değiştirelim” diye muhalefetten destek isteyen, bulamadığında da hakaretin en ağırını yapan bir iktidar kimde var arkadaş!
Ey Avrupa, ey ABD sizde var mı?
Yok!
Hukuk bizim neyimize!
Hala anlayamadık mı?
Hukuksuz yönetilmek isteyen bizden başka kaç devlet kaldı yeryüzünde?
***
Siyaset hangi konuda köşeye sıkışsa eski defterleri karıştırır ve istiflenmiş sorunları sanki yeniymiş gibi gündeme tekrar getirilip “Yüreği olan anayasa değişiklik teklifimize destek verir!” diyebilir? Bu parlak zekâ kimde olabilir?
Kıskanmayın, korkmayın da, söyleyin!
Kırk yılı aşkın bir süreden beri “başörtüsü”nden başka sermayesi olmayan bir siyasi hareket,Anayasayı 16 kez değiştirmesine rağmen yine ve yeniden“başörtüsü” sorununu nasıl gündeme getirebilir?
Bir siyasi ekol düşünün, muhalefete boyun damarlarını şişirmeden ve sesinin son perdesiyle seslenmeden konuşamıyorsa sıkıntısı büyük demektir?
İnsan biraz da dağdan, taştan, kardan, tipiden utanır!
Hani, seçimson tarihi gününde, o pazar hangi pazar ise o zaman yapılacaktı!
Takvimlerde tarihte, baharda gün kalmadı! Utanma da olmadığına göre bu seçim neden krize dönüştürülüyor, bilen var mı?
Eskiden bilen vardı, sık sık görüşler değiştiğinden hatırlayan kalmadı!