Bir işin olma süresi vardır. Bunu erkene veya ileri bir tarihe almak da mümkündür. Siyaset tam da bu işlere göre. İktidarı belirleyen odaklar icraatlar planladıkları gibi gidiyorsa iktidarın ömrü uzatılır. Yürümüyorsa bir kriz çıkarılır, ne oluyora kalmadan yeni bir hükümet kurulmuş olur.
Bu örnekleri çokça yaşamış bir millet olarak yenisini de yaşayabiliriz.
Siyasal oyun kurucular milletimizin olayları anlama ve yorumlama kabiliyetini iyi bildiklerinden bizi kolayından yeni bir hükümete ikna ederler. Bu konuda zorlandıkları hiç görülmedi.
Örneğin;
-Ekrem İmamoğlu’nu görevden alma, sonra da siyasi yasaklı hale getirme çabaları İmamoğlu’nun geleceğini karartmaz. Bundan emin olabiliriz. Sadece İmamoğlu’nun geleceğini daha aydınlık kılar, siyasi makamını yükseltir ve iktidarda kalma süresini uzatır.
-Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı olması gerekiyorsa CHP’de bir mağduriyet yaratılır. Herkesin görebileceği bir mağduriyet. CHP’li belediyelere yapılanlar ve Ekrem İmamoğlu’na reva görülenler seçmenin tercihini etkilemek içindir.
On yılı aşkın bir süreden beri ilgili ilgisiz her konuda, günün her saatinde hakarete uğrayan Kılıçdaroğlu, mağduriyetinin karşılığını elbette alacaktır. İmamoğlu da uğradığı mağduriyeti Kılıçdaroğlu’na ciro edecek o da cumhurbaşkanı olacaktır. Şimdilik böyle olacak.
-Kılıçdaroğlu’na oy verme konusunda tereddüdü olanlar mı var, o da kolay. Kürt seçmen sürekli taciz edilecek, köşeye sıkıştırılacak. Seçilmiş belediye başkanları ve milletvekilleri olur olmaz nedenlerle siyasi yasaklı yapılacak, hapsedilecek... Buna karşı Kürt seçmen de HDP’in dışında oy verebileceği bir cumhurbaşkanı arayışına girecek. İnsafına ve adaletine güvenebileceği Kılıçdaroğlu’ndan başka bir aday da bulamıyorsa hızlandıran faktörler devrededir, bütün Kürtler Kılıçdaroğlu’cudur.
-Erdoğan’ın CHP ve Kılıçdaroğlu’na karşı kullandığı sert üslup yeterli görülmemiş olmalı ki Süleyman Soylu devreye alınmıştır. Böylece HDP ve Kürt seçmen her gün çapraz ateş altında Kılıçdaroğlu’na doğru yürüyecektir.
-Hükümet yanlısı müteahhitler eskiden aç insanların karşısında iştahla kızarmış tavuk yerdi. Şimdilerde ise kuzu çevirme yiyorlar. Asgari ücretli ve onlardan daha yoksul emekliler ise bu şöleni şimdilik diş gıcırdatarak izlemekte. Görünen o ki seçmenin %60’ı dişlerini sıkarak seçimi bekleyecektir.
Bu saatten sonra da birçok gelişme olabilir ancak sonuç değişmeyecektir. Ne olursa olsun yaşananlar Erdoğan’ın aleyhine Kılıçdaroğlu’nun da lehine sonuçlanacaktır.