GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Engin ÖNEN
YAZARLAR
23 Temmuz 2020 Perşembe

İkinci Gün Kurultayı

Bir süre öncesine kadar kurultaylar partisi olarak anılan CHP, bu hafta sonu yeni bir kurultay gerçekleştiriyor. Ama bu defa durum biraz farklı... Eskiden olduğu gibi genel başkanlık yarışı yok... Yenilenme mesajı da yok…

İlk gün, yerel seçim sürecinde ittifak stratejisi ve aday belirleme taktikleri ile göreli başarı elde eden Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığı onaylanacak... Esas iş ikinci gün... Yani Parti Meclisi üyelerinin belirlenme işi…

***

Seçmen ve sıradan partilileri pek ilgilendirmeyen bu ikinci gün, profesyonellerin en çok odaklandığı gün. Hatta bu hafta boyunca bütün milletvekilleri, belediye başkanları, il ve ilçe başkanları Ankara otelleri, restoranları ve bazı ofislerde liste kulisleri ve pazarlıkları sürdürmeye devam ettiler. Son ana kadar da devam edecekler…

Kılıçdaroğlu’na karşı aday çıkmasa da, onun parti meclisi listesine alternatif çıkarmak ve/veya hiç olmazsa onun listesini delmek önemli bir profesyonel mesele…

***

“CHP, lider partisi değil, kitle partisidir…” diyen, iyi niyetli arkadaşlarımız da biliyor ki, bu parti uzun süredir profesyonellerin partisi... Kitlesi AKP’nin neden olduğu endişeler yüzünden zaten hazır... Bu kitle partinin işleyişinde etkili değil… Bu işlere uzak… Dolayısıyla CHP örgüt faaliyeti bu işi meslek edinmiş kişi ve grupların faaliyetidir…

 

Parti içi mücadele de, epey zamandır düşünsel ve ideolojik değil, köşe kapma faaliyeti haline gelmiştir… Dolayısıyla liste savaşlarında belli kişileri desteklemek kadar belli bazı kişileri çizmek önemli hale geliyor… Ayşe parti meclisine girsin kadar, Mehmet girmesin de önemli. Bunu için özel organizasyonlar düzenleniyor…

***

AKP ve MHP gibi partiler, tek adam partileri olduğu için onlarda bu türden profesyonellik işlemiyor. Örgütte belli bir konuma gelmek, liderin gözüne girmeye bağlı. CHP’de de Kılıçdaroğlu, tek karar verici gibi gözükse de, aslında bazı grup ve parti içi odakları dikkate almak zorunda kalıyor. Diğer genel başkanlar kadar kolay hareket edemiyor. O da durumu idare etmek için denge politikasını tercih ediyor…

Ama bütün bu olup bitenler, zerre kadar memleket meselesi olarak siyasetle ilgili değil. Yani birbiriyle ittifak yapan veya çarpışan grupların amacı parti yönetiminde güç odağı haline gelmek… Bununla bağlantılı olarak şehirleri ve belediyeleri kontrol altına almak...

Profesyonel konumda olmayan ama CHP örgütlerdeki olup biteni yakından takip eden arkadaşlarımdan kurultaya ilişkin aldığım yorumlar da genellikle ikinci güne ait… “İnşallah İzmir şundan kurtulur.” “Umarım falancanın adamını delege çizer…” Vb.

Yani bu kurultaydan belki yeni yöneticiler çıkacak ama yenilenmiş bir parti çıkmayacak... Zaten epeydir yenilenme ve değişme ana muhalefetin gündeminden düşmüş bulunuyor…