GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Engin ÖNEN
YAZARLAR
12 Haziran 2020 Cuma

Bekçiler ve Meşruiyet zayıflığı!

Bunca kolluk kuvvetine karşılık, şimdi bir de bekçilerin eklenmesi ve üstelik güç kullanımı ile donatılmaları, dönemin koşulları bakımından oldukça anlamlı bir gelişme…

Her dönemde ve her yerde yönetilenler, iktidara boyun eğdikleri sürece düzen sağlanır. Peki, bu boyun eğme nasıl sağlanır? Şiddet ve ikna ile… Yani iktidarlar yönetilenler üzerinde şu veya bu düzeyde şiddete başvururlar…

***

Ancak iktidarlar sadece şiddet ile ayakta kalamaz. Bunun yanı sıra, yönetilenlerin iktidara rıza göstermesi ya da yönetenlerin, yönetilenlerin onayını / rızasını alması gerekir…

Rıza, iktidara meşruiyet kazandıran unsurdur. Sosyolog Max Weber’e göre, meşruiyetin geleneksel, karizmatik ve yasal olmak üzere çeşitli kaynakları olabilir.

İktidar meşruiyeti, hem iktidara geliş yöntemiyle hem de iktidarı kullanma biçimiyle sağlar… Yani yasal mevzuata uygun bir şekilde seçilen hükümet veya Başkan, seçilme meşruiyetine sahip olur, ama meşruiyet seçilme ile sınırlı değildir…

Bu durumda seçim ya da sandık, meşruiyetin tek kaynağı olamaz. Seçildikten sonra da iktidarın meşruiyetini, aldığı kararlar ve uygulamaları ile sürdürmesi ya da yeniden sağlaması gerekir…

***

Seçimden sonra yönetim sırasında kamuoyunun ve yurttaşların desteğinin düşmesi, iktidarın meşruiyetinin zayıflaması anlamına gelir. Seçimlerde gerekli oyu alan bir iktidar, karar ve uygulamaları ile bu desteği yitirebilir…

 

İktidara gösterilen rıza, sadece ona destek verenlerin sağlayacağı bir şey değildir. Yani oy ya da destek vermese de yönetilenler o iktidarın yönetme hakkına sahip olduğunu kabul eder. Ama zaman zaman yönetilenlerde, iktidarın yönetme biçiminin hukuki ve adil olmadığı, yaşanılan çağa uygun olmadığı yönünde kanaat güçlenir…

O zaman iktidara meşruiyet sağlayan rıza azalır…

***

Peki, bu durumda ne olur? Meşruiyeti zayıflayan bir iktidar, yönetme zafiyetine düşer... İşte o zaman ideolojik aygıtların (din, ideoloji, eğitim, medya vb) rıza sağlama kapasitesi yetersiz kalabilir... Böyle olunca, iktidar şiddet / baskı aygıtlarına başvurma dozunu artırır ve rızayı böyle sağlamaya çalışır… Güzellikle olmuyorsa, zorla…

Kısacası, bir iktidarın baskıcılığı ile meşruiyeti arasında daima ters orantı vardır… Her alanda yükselen yasaklar ve özgürlük kısıtlamaları ile kolluk güçlerinin yetkilerindeki ve sayılarındaki artış, bunun çok tipik örneğidir…