GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Rifat ÖZER
YAZARLAR
19 Şubat 2023 Pazar

İhraçlar

İlkokulumuz daha açılmadan okuma yazmayı biraz da olsa… öğrenmiştik. Hatta demiryolu platformundaki okumalarda, o yaşlardayken, belirli bir politik ve edebi kültürü de edinmiştik!

Okulumuzun ilk öğretmeni yeni mezun Necmettin Kılıçkaya idi… Sınıflara ayırmak

için seviye sınavı yaparken bir ‘18’ yaz dedi. Hemen bir 10 yazdım, arkasına da bir 8 koydum, oldu mu 108. Haydiii… 1.sınıfa!

Bunu hiç unutmadım tabii. O yüzden de çok çalışıyordum. Öyle de ezberci olmuştum ki…Hele de o dönemlerde çok övgü alan bir zeka ürünüydü… ezbere bilmek!

***

Güneş sistemindeki gezegenler çok popülerdi okulda o zamanlar… Zaten baba, oğul ve toruna ait Mısır-Gize’deki sıralı Keops, Kefren, Mikerinos ve dünyadaki kimi pramitlerin, gezegenlerle bağı olduğu söylenir, bu da onlara mistik bir hava verirdi…

Bu yüzden de olmalı ki, öğretmenimiz, üzerinde çok durmuş, Güneşe olan uzaklık sırasına göre, adlarını ezberlememizi de istemişti!

Olacak bu ya… Öğretmenimiz o gün sınıfı sınava çekip, gezegenleri saymalarını istemiş.

Sayabilen çıkmayınca da… sınıfa hapis cezası vermişti. O gün okula gitmeyen beni de çağırtmıştı… Gidince aynı soruyu bana sormuş, hiç duraklamadan su gibi saymıştım :

Merkür, Venüs, Yer, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs, Neptün ve Plüton… Rahmetli Bekir Ağabeyim de dahil, sınıf hapisten kurtulmuştu!

İlim insanları da olsa… insan sormadan edemiyor. Niye kıydınız ki Plüton’a? Evet Plüton gözden ıraktı… Güneşe en uzak, Ay’ın beşte biri kadar küçücük bir yıldızdı. Kimseye de bir zararı yoktu… Oralarda döner dururdu garip!

Ama, 6-7 yıl önce Gökbilimciler toplandı… Plüton’u yemeğe karar vermişler ki, önce yeni gezegenlik kriterleri koydular… Sonra da bu kriterlere uymuyor diye, Plüton’u Güneş Sisteminden çıkardılar, cücelerin arasına attılar! Keşfedildiği 1930’dan beri, 85 yıllık keyfine son verdiler… Plüton’u ihraç ettiler!

***

Bilim insanları yapar da kimi Partililer durur mu hiç! Nasıl ki, Güneş sisteminin lideri Güneş’se,

Partilerin Güneşleri de Genel Merkezleridir ki,

o da Ankara’da bulunur…

Özellikle adaylık zamanlarında, hani mıknatısın hep kuzeyi göstermesi gibi, hep Ankara’ya bakılır… Pervanelerin hep ışığa koşması gibi, hep Ankara’ya koşulur!

Rakip varsa ayağına çelme takılır… Plüton’un akıbetine uğratılır. Hani 1970’li yıllarda, Aydın Erten, Avukat Hayrettin Öngünşen ve Ali Rıza Bodur’un başına gelenler… gibi!

Neymiş… Karşıyaka CHP Kadın Kolu Kongresinde, kendi adaylarına karşı olan bir aday yanında tavır almışlar. Siz haa… Haydi bakalım ihraç! Neyse ki sonraları Aydın Erten ile Ali Rıza Bodur, partiye geri döndüler de…

İlçe Başkanımız Hayrettin Öngünşen’i partiye döndürebilmek için akla karayı seçtik… İlçe Sekreteri iken, ricası üzerine 1976 Kongresinde İlçe Başkanlığına aday olduk ve seçildik… Hayrettin Bey, sonuç için “ örgüt beni beraat ettirdi “ diye Genel Merkeze mesajlar verdi!

Genel Başkanımız ve Başbakan Bülen Ecevit’i, bir İzmir’e gelişinde Çiğli Havaalanında karşılamıştık. Şeref salonunda otururken rahmetli Ecevit’e, Hayrettin Başkanın durumunu anlattık. Partiye dönüşünün sağlanmasını istedik…

Ankara’ya dönünce ilgilenme sözü verdi. Ve, hemen de sözünü yerine getirdi : Hayrettin Bey yeniden Partisine döndü ve partili olarak da bu dünyaya veda etti! Ne yazık ki, Dr. Öğretim Üyesi rahmetli Oktay Gökdemir’de, partisine dönemeden… iki yıl önce bu dünyaya veda etti!

***

Halen, çocukluğunu bile partide geçirmiş,

bu partide yaşlanmış, parti içi denge hesaplarıyla mağdur olmuş arkadaşlar da var.

Şimdi onlara kol kanat germe… Şimdi onarma zamanı !

Haftaya buluşmak üzere…