GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Neşe ÖNEN
YAZARLAR
29 Aralık 2015 Salı

İçimizdeki Tanrı konuşursa

Dün gece şöyle düşündüm; eğer Tanrı olsaydım, insanlara ne söylemek isterdim?

Bütün hayatınızı bilime adayın derdim, büyük ihtimalle. Çocukları koruyun ve onları iyi bir şekilde yetiştirmeye çalışın. Onlara içine doğduğunuz kültürün en insani değerlerini aşılayın.

En insani değerler nedir? Bana sorarsanız, birbirimize saygı, birbirimizi dinleme, birbirimize sempati duyma ve empati besleme, birbirimizle dayanışma, yardımlaşma ve paylaşma derim.

Dikkat ettiyseniz, insani olan her türlü değer daima ‘biz’ vurgusu taşıyor. Çünkü insan olabilmek, etrafımızdakilerle etkileşimde bulunmayı ve bu etkileşime pozitif bir katkı sağlamayı kapsıyor. Öyleyse insan olabilmek; duygudaşlığı ve aynı zamanda dayanışma adına emek harcamayı ve hatta fedakârlık yapmayı da içine alıyor.

Tüm bunların yani insanlaşabilme gayretinin bir ödülü olmalı elbette. Bu ödülün adı mutluluk, özgüven, kendinle barışık olma, huzur ve sağlıklı bir hayattır. Bu türden sağlıklı bireylerin oluşturduğu toplumlar da sağlıklı olur. Bilim, sanat ve büyük teknolojik gelişmeler ise ancak sağlıklı toplumlarda yeşerir.

Düzenli egzersiz yapanların, beynine ve vücudun diğer hücrelerine fazla oksijen gitmesinden dolayı insanın kendini daha enerjik hissetmesi, nasıl mutluluk hormonu serotonin üretimini tetikliyorsa, paylaşmak ve dayanışma içinde olmak çabası da serotonin üretimini tetikleyen bir diğer unsurdur.

Belki de bu nedenle, yani paylaşmak ve yardımlaşmak yerine, gittikçe birbirine yabancılaşarak yalnızlaşan bireyler ve içine kapanan toplumlar yüzünden, günümüz dünyası tam bir tımarhaneye dönmüş durumda!

Bu tımarhanenin kapısına kilit vurma zamanı çoktan geldi, geçti. Ancak kilit vurmadan önce, içerideki delileri iyileştirerek, yeniden en insani hale getirmek zorundayız.

Bunun için, galiba en iyisi, işe en başından başlamak; eğer Tanrı olsaydık ve insanlara neyi söylemeyi isteseydik diye düşünerek, cesaretle içimizdeki Tanrı’yı konuşturmak… Herkes içindeki Tanrı’yı konuşturursa belki artık kötü söz söylemeye de imkân kalmaz. Hem delileri iyileştirmek hem de delirmekten kurtulmak için denemeye değmez mi?