GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
10 Kasım 2018 Cumartesi

Giderayak her yöne bir çaktı ki!

Geldi, kalbini açtı, içini döktü, rahatladı!

Daha da konuşur muydu?

Konuşurdu…

Ege’de Sonsöz’ün geleneksel kuru fasulye-pilavını yerken…

Her cümlesi…

“Yazılmamak koşulu” ile dudaklarından döküldü…

Sırları bizde kalsın…

Neşesi yerine gelmişti, dünyaya “fiske” attı…

İnce espriler “İnce ince Yasemince”ye dönüştü…

Her yaktığı cigaranın dumanında…

Yaklaşan yerel seçim vardı…

Bazı “politik isimler” karpuz gibi ikiye bölündü!

Yaş tahtaya basmayanların kulakları çınlatıldı…

“Adam gibi adam”ların hakkı teslim edildi…

Sohbetin “ortaya karışık” türüne hiç girmedi…

Dört kez “Yaşım artık 71…” dedi…

Üç kez de “Tadında bırakmak iyidir” cümlesine sarıldı…

İki kez “fıkralarla” örnek verdi…

Gözlerinden belliydi…

Kah gülümsedi kah hüzünlendi, biraz da sinirlendi…

AK Parti’ye taş attı:

“Ankara'ya giden dosyaların hiçbiri çözülmedi!” dedi…

Ancaaak…

Bana hiç “rahatlamış” gibi gelmedi!

***

Dört konuda “atış serbest” konuştu…

İlk mesaj doğrudan Kılıçdaroğlu’na:

“İlçelere gideceğim… Öyle ilçeler var ki, oradan çıkmamam lazım… Çok enteresan bir isim gelirse kazanma şansı olmaz... Seçim çantada keklik değil… Seçimi garanti görmek yanlış!”

***

İkinci mesaj, “Benim teşkilatımda Kordon’da rakı içen de var” diyen AK Parti İzmir İl Başkanı Aydın Şengül’e:

“Yaşam biçimi Kordon’da rakı içme özgürlüğü değildir… Sizin uzun yıllardır iktidarda olduğunuz yerlerde insanlar özgürce yaşıyorsa (İzmir’e karışmayacağız…) demenizin anlamı yok... O zaman (Başka yerde karışıyoruz!) anlamı çıkar… Bu garabettir!”

***

Üçüncü mesaj, 2014’te CHP aday göstermeyince başka partilere giden ve şimdi CHP’den başkan aday adayı olanlara:

“Hayretle izliyorum… Partiye seçim kaybettiriyor, tekrar aday olayım diyor… Böyle bir siyaset, böyle bir ticaret yok… Bu ne aymazlık, ne yozlaşmışlık… Seçimde partinin aleyhinde çalışan adamın partiyle bağının mezara kadar kesilmesi gerekir…”

***

Dördüncü mesaj, “İzmir AK Parti’nin tadına baksın” diyen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Şehircilik eski Bakanı Mehmet Özhaseki’ye:

“Bizim tadımıza bakın diyorlar… Biz Menderes’te, Kemalpaşa’da, Kiraz’da, Torbalı’da tatlarına baktık… Biz ne yaptıklarını biliyoruz da tatları millete nasıl geldi acaba? Onu millet takdir edecek…”

***

Söyleyeceklerini kimi zaman yuttu…

Bazen sular seller gibi boşalttı…

Söz sanatını “saat gibi” işletti…

“Lokomotif benim…” dedi…

Kendisi için…

“Ben şu partiliyim ama bırakma kardeşim, sana oy veriyorum” diyen İzmirliler’e şükranlarını iletti… Topu-tüfeği ile AK Parti’nin üstüne gitti, bazı CHP’li adayların da kulağını çınlattı:

“Seçimi alamayacaklarını düşünüyorlar herhalde ki, bizi yıpratıyorlar… Bu maalesef kendi partimde de var… Bizimkilerin yaptıkları ayrı garabet... Acaba tekrar aday olur mu, korkusuyla vuruyorlar… AKP’li arkadaşlar da biliyor… (Aziz Kocaoğlu aday olursa seçim kazanma şansımız zayıflar) diye düşünüyorlar… Benim üstümden CHP belediyeciliğini eleştiriyorlar…”

***

An geldi “Ankara Rüzgarı”na karşı yürüdü:

“Ankara’ya gider geliriz ama isim söylemem… Genel başkan sorarsa fikrimi söylerim… (Şu isimler var, bir değerlendir) diyecek… Bildiklerimden öne çıkanların artılarını, meziyetlerini, zayıf yönlerini söyleyeceğim… Onu patron değerlendirir… Ama yerime kim gelirse gelsin, yeter ki, aklı başında adam olsun…”

***

Şah soru ve “güzelleme” içiren cevapla noktayı koyalım…

“Adaylık konusunda geri adım atar mı acaba?”

El cevap:

Görevim bitince seyahate çıkacağım… Eğer imkanım olursa torunlarımın geleceği bir zeytin bahçesi yapacağım…”

***

Aziz Kocaoğlu…

An itibarıyla 5.270 (Beşbinikiyüzyetmiş) gündür…

150 yaşındaki İzmir Belediyesi’nin koltuğunda oturuyor…

Şafak saymak gibi olmasın ama…

141 gün sonra “veda” edecek…

Ege’de Sonsöz’de dudaklarından dökülenler ise…

“Baki kalan bu kubbede bir hoş seda olacak…”

Bu ne demek?

Şu demek!

Her insan bu dünyadan geçip, gidicidir…

Ama söylediği sözler…

O’ndan geriye kalanlardır…

Hatırlayın…

Peygamber Efendimiz bir hadisinde…

“Sakın kötü söz konuşmayın… Çünkü hiçbir söz gök kubbede kaybolmaz!” demiş…

Günümüzde bilim adamları…

Ağzımızdan çıkan tüm sözlerin havanın zerreleri üstüne kaydedildiğini belirtiyor…

Kimbilir?

Gelecekte tekniği bulunursa…

Eski zamanlarda insanların yaptığı bütün konuşmalar…

Tekrar dinlenebilir!

O tarihlerde…

Torunlarınızın, torunlarının torunları…

Kocaoğlu’nun bu sözlerini hangi kanaldan dinleyebilir?

İşte, onu bilemem!

Sonsöz: “El alem ne der?” sözü kadar duvarları yüksek bir hapishane var mı? / Hz. Mevlana…