GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
4 Kasım 2018 Pazar

Benim doğum günüm 19 Mayıs

Bugün Pazar…

Atatürk’ü bu köşede anma ve hatırlama günü…

Bir kez daha…

Az bilinen yaşanmış bir öyküyü paylaşalım…

Paylaşırken de…

Öyküyü birebir yaşayıp anlatan Hulusi Aksudoğan ile…

Derleyen Ahmet Hidayet Reel’i…

Saygıyla analım…

***

Yıl; 1932…

Aydın Halkevi, Atatürk’e saygısını göstermek için…

Bir “Gazi Günü” kutlaması yapmak ister…

Ancaaak…

“Gazi Günü”nün hangi gün olmasına karar veremez…

Uzun tartışmalardan sonra…

Atatürk’ün doğum gününün…

“Gazi Günü” olmasında herkes birleşir…

Asıl sorun da ondan sonra başlar…

Atatürk’ün hangi gün doğduğunu…

Kimse bilmemektedir…

Kentin ileri gelenlerine sorulur…

Bir yanıt alınamaz…

Tarih kitapları karıştırılır…

Bir kayıt bulunamaz…

***

Tam o günlerde, 1932 Temmuz’unda…

Ankara’da Birinci Türk Tarih Kurultay’ı toplanacaktır…

Bu toplantıya…

Aydın Ortaokulu tarih öğretmeni Hulusi Aksudoğan da davetlidir…

Kurultay’a katılan Aksudoğan…

Atatürk’ün doğum gününü…

Ülkenin önde gelen tarihçilerine…

Hatta…

Atatürk’ün yakın arkadaşlarına sorar…

Şaşırarak görür ki…

Onlar da bilemez o tarihi…

Hulusi Aksudoğan, ne yapacağını düşünürken…

Sevindirici bir haber alır…

Atatürk, katılımcılara bir çay partisi verecektir…

***

Orman Çiftliği’nde verilen çay partisine koşan Aksudoğan…

Hemen Atatürk’ün yanına gidip…

Aydın Halkevi olarak yapmak istediklerini anlatır…

Arkasından ekler:

“Ancak sizin doğum gününüzü bilmiyoruz…”

Bir an gözleri parlar Atatürk’ün…

Ama bu canlanma…

Kısa bir süre sonra, sıkıntılı bakışlara dönüşür…

Bir sigara yakan Gazi Mustafa Kemal…

Kollarını iki yana açarak…

“Bana bunu sormayınız, doğum günümü bilmiyorum!” der…

Ne diyeceğini, ne düşüneceğini bilemeyen Aksudoğan…

Olduğu yerde kalakalır!

O’nun karşısında beklemeye devam ettiğini gören Atatürk…

Ankara’nın ufkuna bakarak…

Bir süre düşünür ve…

“Samsun’a çıktığım günü kutlayınız” der…

Ardından çevresindeki tarihçilere dönüp…

“Samsun’a ne zaman çıktım?” diye sorar…

Tarihçiler hemen yanıt verir:

“19 Mayıs 1919’da…”

Yüzü aydınlanan Atatürk, sohbete noktayı koyar:

“İşte benim doğum günüm!”

***

“Gazi Günü” kutlaması…

Daha sonra bütün yurtta…

“Gençlik Bayramı” olarak kutlanmaya başlandı…

Bugün ise…

“Gençlik ve Spor Bayramı” olarak kutlanıyor…

İlelebed kutlanması dileğiyle…

Nokta…

Sonsöz: “Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyeti’ni, ilelebed, muhafaza ve müdafaa etmektir… / Atatürk…”