Yerel seçime aşağı yukarı 150 gün kaldı…
İzmir’in Büyükşehir Belediye Başkanı kim olacak?
Neredeyse 20 yıldır İzmir “Sol” başkanlarla yönetiliyor…
Sonuncusu…
150 yaşındaki İzmir Belediyesi’nin…
Kesintisiz 15 yıllık rekor sürenin sahibi…
Aziz Kocaoğlu…
O da veda ediyor…
Peki, CHP’nin Büyükşehir adayı kim olacak?
Müthiş isimler var…
Hepsi özel, hepsi yetenekli, hepsi İzmir’e hizmet aşkıyla yanıyor…
Ancaaak…
Bir “özel” isim daha var ki…
O zaten mevcut koltuğun gölgesi!
***
Başkent Ankara’da dünyaya gözlerini açtı…
Asker bir babanın oğlu…
İlk, orta, lise hep sınıf birincisi…
Ortaokulda “denizci” veya “askeri doktor” olmak istemiş…
Lise’yi bitirirken de…
Şaşırmayın sakın…
Pek bilinmeyen bir yüksek öğrenim dalı seçiyor kendine…
“Şehir Plancısı”…
Gazi Üniversitesi’ni ikincilikle bitiriyor…
Önce lisans, sonra yüksek lisansı tamamlıyor…
O sırada “Nisan 1994 Krizi” ortalığı kavuruyor…
Kriz sonrası ailesinin ve arkadaşlarının baskısıyla…
Memuriyet Sınavı’na giriyor…
Deyim yerinde ise…
Zorla ve Melih Gökçek’e ders vermek için girdiği sınavı…
Birincilikle kazanıyor…
Hikayesi çok ilginç, şaşırırsınız…
Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne başvuruyor…
Mülakat bölümüne Başkan Melih Gökçek de katılıyor…
Gökçek’in yüzüne söylüyor, “Ankara’da yaptığınız ulaşım seçimi ve uygulamalarınız kökten yanlış” diye…
Mülakatta belediye başkanı ile tartışılır mı?
O yapıyor…
Başkan Gökçek şaşkın, genç yetenek görevde!
Hem de birinci sırada…
13 yıl Ankara Büyükşehir İmar Dairesi’nde geçiyor…
Dayanamıyor Gökçek, kendisinden daha bilgili gence…
Sürüyor başka yerlere…
İşin garip tarafı…
O genç Çankaya Belediyesi’ne transfer olacak…
Bu sefer de Gökçek izin vermiyor, sürdüğü elemanına…
Devlet memurluğundan istifa etmek zorunda kaldığı gün…
Kızılay’da yürürken gözlerinden yaşlar süzülüyor…
Bedduası da tutuyor…
Gökçek artık yok!
***
İş hayatında hep…
“Hazreti Ömer’in adaletinden hiç ayrılma!” diyen…
Büyüklerinin sözüyle hareket ediyor…
Hayatın çileli çarklarında bu sözü hiç unutmuyor…
TMMOB Şehir Plancıları Odası’nda…
Genel Başkanlığa kadar yükseliyor…
Japon Hükümeti’nin bursuyla…
Çekik gözlülerin ülkesine gitmeden aldığı yüksek lisans derecesine…
Japonya’da ilave bir lisansüstü eğitim ekliyor…
Dönüyor, ODTÜ’den bir planlama doktorası alıyor…
Üstelik İngilizce tezini uluslararası bir yayınevi basıyor…
Hem ODTÜ hem de Gazi Ünversitesi’nde 10 yıl ders veriyor…
Akademik “kariyer zenginliği” bu olsa gerek…
Hem akademi hem sivil toplumda biriktirdiklerinin etkisi…
Nerede kendini gösteriyor?
Tabii ki, belediyecilikte…
***
Kader O’nun “İzmir aşkı”na tutulmasına karar veriyor…
10 yıl önce dönemin Kültür Bakanı Ertuğrul Günay…
O’nu İzmir’e, Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulu Üyesi yapıyor…
Sonra o kurulun başkanı oluyor…
Kendi kendine…
“Seviyorum bu şehri, aşık oldum İzmir’e…” dediği günler…
İşte o günler…
Sonra dört yıl Ankara’nın Çankaya Belediyesi’nde…
Yatırımlardan sorumlu başkan yardımcılığı görevini yürütüyor…
Taaa, 2014 yerel seçimlerine kadar…
Aziz Kocaoğlu istiyor O’nu…
Resmen…
O da, “Aşık olduğum kente seve seve gelirim” diyor…
Kendini bir anda “iş yumağı”nın içinde buluveriyor…
Önce Fen İşleri Daire Başkanlığı…
Ardından Genel Sekreter Yardımcılığı…
Tramvay’ı vaktinden önce bitiriyor…
Fuar İzmir’de…
Teleferik’in yenilenmesinde…
“İzmir Modeli”nin bu kadar yoğun beğenilmesinde…
Sahil Bulvarı’ndaki “dal-çık”ta büyük emeği var…
Tam bir “teknik” adam…
Yetmez, bi’de kente kendini sevdirmiş…
***
Aziz Kocaoğlu’na sonsuz saygılı…
“Söyle işi, dön arkanı unut…” tiplerden…
Hiç siyasi beklentisi olmamış…
Bir lider söz konusu ise…
O’nun için “Atatürk”ten başkası yok…
***
Kafasında “farklı” hesaplar yok…
“Şu makama geleyim!” derdi hiç yok…
Tipik “Koç Burcu”…
Doğal, içgüdüsel ve hayattan zevk alan bir yapıda…
Cesareti, bireysel inisiyatifi ve enerjisi ile tanınıyor…
Çözülmemiş sorunlardan nefret ediyor…
Devamlı yenilik peşinde…
Kader tarafından korunduğuna O da inanıyor…
Çok sabırsız…
Üstlendiği işi hemen bitirmek istiyor…
Öfkesini içinde tutmayı iyi biliyor…
Yönetimindeki kişilerle…
Bugüne kadar yüksek sesle konuştuğunu duyan yok!
***
Seçim sath-ı mahal’ine girdik ya…
Her ne hikmetse…
Bu aday bolluğunda takside, berberde bile…
O’nun adı geçiyor…
Ankara’dan esen rüzgarlar kulaklara şunu fısıldıyor:
“Kılıçdaroğlu’nun masasında İzmir Büyükşehir için O’nun da adı var…”
Hatta ve dahi…
Şu sıralarda CHP’nin İzmir’de sürdürdüğü ankette…
Üç-beş isim arasında O’nun ismi de yer alıyor…
O’na soranlara…
“Şu an Aziz Başkanım’ın emrindeyim… Onun verdiği görevleri yapıyorum, aday değilim…” dediği…
Dudaktan kulağa yayılıyor…
Peki…
Olur mu?
Soruya bu kez soruyla cevap verelim:
“Neden olmasın?”
Kentte bu kadar hizmeti ve karşılığı varsa…
İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı…
İlle de…
Örgütten mi gelecek?
İlle de…
Bir ilçe belediye başkanı mı olacak?
İlle de…
Bir genel başkan yardımcısı mı olacak?
Ve yine ille de…
CHP rozeti ile mi dolaşacak?
Bakın…
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçtikten sonra…
AK Parti’de bile…
“Uzman Başkan Adayları” gündeme geldi…
CHP neden benzer bir çalışma yapmasın?
Kenti avucunun içi gibi bilen…
İzmir’in “2 Numarası”nı…
Başkan Adayı yapmak çok mu yanlış?
Biraz “geleneksellik”ten kurtulmak ilaç gibi gelmez mi?
***
Kaldı ki…
O’na “Bürokrat” diyorlar…
İyi de…
CHP’nin lideri, genel sekreteri, ekonomi, iş çevreleri, iudari ve mali işlerden sorumlu genel başkan yardımcıları “bürokrat kökenli” değil mi?
***
CHP’nin Lideri nasıl tarif ediyor Büyükşehir başkanını?
Genç olacak…
Başarı hikayesi olacak…
Liyakat sahibi olacak…
Bunların hepsi O’nda mevcut…
Ayrıca…
Genel Sekreterlik koltuğunda…
Elinin değdiği her Büyükşehir imzalı projenin…
Önümüzdeki yeni süreçte…
Kazasız belasız devam etmesini sağlayacak…
Tek isim O…
Dezavantajı bürokrat oluşu…
Biraz da “az tanınır” oluşu…
Ancak…
Sosyal medyada büyük karşılığı var…
Evinin önünden çöpü alınmayan İzmirli bile…
Cep numarasını bulmuş…
Direkt O’nu arıyor…
Daha ne diyeyim?
***
CHP’nin Ankara Çatısı’nda…
Bugün adı sıkça telaffuz edilen…
44 yaşındaki…
İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri…
Dr. Buğra Gökçe’yi…
Size biraz yakından tanıtmak istedim…
Kimbilir…
Kader bu…
25 Mart 1974’te dünyaya gözlerini açan…
2016’da vekaleten aldığı genel sekreterlik koltuğuna…
7 Mart 2017’de asaleten oturan…
Buğra Gökçe…
Neden 31 Mart 2019’da Büyükşehir Başkanı olmasın?
Sonsöz: “Dünyanın en güç işi, bir şeyin nasıl yapılacağını bilirken, başka birinin nasıl yapamadığını ses çıkarmadan seyretmektir… / Hz. Mevlana…”