Altay’ın Göztepe karşısında verdiği olağanüstü mücadelenin yaklaşık 20 bin canlı tanığından biriydim.
Hayranlıkla izledim siyah beyazlı takımı…
Daha önce kazandığı maçlar vardı.
Abartmıyorum; o zaman kazandığı maçlarda bile böylesine etkileyici, hayranlık uyandırıcı bir mücadele ortaya koymamıştı Altay…
Maçı 2-0 kazandı ve kurtuluş fişeğini çaktı.
Göztepe, nasıl ki kötü gidişini üst üste kazandığı üç maçla sonlandırdıysa…
Bu galibiyetin ardından Altay da düzlüğe çıkmaya başaracaktır.
Buna yürekten inanıyorum.
***
Altaylı futbolcuların, top rakipteyken verdikleri kora kor mücadeleyi izlerken gözlerimize inanamadık.
Yardımlaşan, kademeye girip rakibin oyununu bozan bir oyuncu topluluğu gördük.
İkili mücadelelerde Altaylı oyuncular açık ara üstündü.
Göztepe’nin arkasındaki 20 bin kişilik taraftar gücüne…
Taraftarların sahaya yansıttığı o büyük baskıya rağmen…
Sarı kırmızılı takım karşısında galip gelmek, gerçekten takdire değer.
Hal böyleyken, sahadaki futbolculara şunu sormak gerekiyor:
Daha önceleri neredeydiniz?
O kabus günlerinde de Altay formasını giyen sizlerdiniz.
O başarısız sonuçların altında imzaları olan kişiler de sizsiniz.
Sadece teknik direktörün değişmesi mi sizi bu kadar heyecanlandırdı?
Bu değişim mi sizi gerçek futbolunuzu oynamaya yöneltti?
Sorulacak daha çok soru var, ama hepsini bir kenara bırakalım da…
Şunu soralım:
Altay, Göztepe karşısındaki futbolunu diğer takımlar karşısında gösterebilecek mi?
Bu noktada şunu söylemeliyim.
Eğer Altay, üç büyükler dahil, kimle oynarsa oynasın…
Dün akşamki futbolunu ortaya koyarsa, karşısına çıkan tüm takımları yenebilir.
Bu da demek oluyor ki…
Altay, küme düşmez.
Aslında gönlümüzden geçendir, Altay’ın düşmemesi.
İki güzide takımımızla Süper Lig’de temsil edilsin İzmirimiz.
Fakat futbol, biraz da şans oyunudur.
O gün top sizi sevmez, ne yaparsanız yapın, kaybetmeye mahkum olursunuz.
Umarım, hem Altay’ı hem de Göztepe’yi bundan sonraki maçlarda top sever de…
İkisi de sıkıntı çekmez.
***
Altay’da forma giyen tüm oyuncuların iki kişilik oynadığını söyleyebilirim.
Hepsini bir sıralamaya koyacak olsam…
Kaleci Lis…
Lis’te başı olurdu.
Ancak…
Teknik Direktör Serdar Özbalta’nın saha kenarındaki müthiş heyecanı ve oyuna konsantrasyonunun, futbolculara da yansıdığını gördük.
Özetleyecek olursak…
Teknik kadrodaki kan değişikliği, Altay’a yaramış.
Altay’ın önünde daha 14 maç var.
Çok iyi bir fikstür avantajına sahip.
Bu avantajı kullanıp ligde kalma başarısını gösterecektir.
Bundan kimsenin şüphesi olmasın.