’“Dilinin kemiği olmayan’”ların ’“dile doladıkları’” kasetin, ’“dillere destan’” mağduru Deniz Baykal’’ın görüntülerinden sonra’…
Siz yapmamış olsanız bile yapılan, kahvehane/meyhane masalarında (hatta televizyon ekranlarında) kahkahalar eşliğinde ’“dile getirilen’” geyikleri duymuşluğunuz’…
Sanal alemde yazıya dökülenleri okumuşluğunuz vardır sanırım.
’“Baykal’’a Nesrin bile artık (oy) vermez!
Kim demiş Baykal iktidarı göremedi diye’…
Liderimiz, 70’’lik erkeklerin nazarına geldi.
CHP, uzun yıllardan sonra ilk kez, gerçekten Türkiye gündemini belirlemiştir.
CHP iktidar olamadı ama erotik açılım yaptı.
Baykal’’a suikast ihbarı gelmişti, bu yüzden olası suikastçıları yanıltmak için farklı evlerde kalıyordu.
O görüntülerde 40 tane farklı resim var. Fotomontaj olabilir. Demek ki Baykal 40 kadından müteşekkil bir harem kurmuş.
Baykal’’a bir öğretmenden 5 bin defa deftere yazılmak üzere verilmiş bir ödev: Beline, beline, beline hakim ol!
Belaltı siyasete prim vermeyeceğiz. Ama belaltı sekse evet!
O işi bile, gençlere bırakmadı!
Açlık grevi yapan CHP'li gençler, o tişörtleri çıkarın. Deniz Gezmiş, sevişmedi, savaştı."
CHP'li gençler illa bir Deniz arıyorsanız, Deniz Seki tam sizlik. Deniz Gezmiş değil.
Göbeğini kaşıyan adam, çorabını giyen adamdan hala bir özür bekliyor.
CHP'nin yeni seçim sloganı Orhan Baba'dan: Hatasız kul olmaz / Hatamla sev beni"
* * *
Söz konusu edilen bir futbol takımı ya da söz konusu takımın antrenörü/başkanı olsa, güler geçersiniz.
Hatta birkaç geyik de siz çiziktirirsiniz.
Uydurulanları ya da uydurduklarınızı, kızdırmak için o takıma gönül vermiş dosta/arkadaşa postalarsınız. Aranızda eğlenirsiniz. Kafa bulur, kafa yaparsınız.
’“Sazan yaz 1907’’e gönder, konfeti atıp sahaya insinler’” dersiniz.
’“Herkes gönlünden ne kopuyorsa versin, Fener’’e kupa alacağız’” yazar, Fenerli arkadaşlarınıza yanlışlıkla(!) mesaj diye geçersiniz.
’“Bir gün herkes 1 dakikalığına şampiyon olacaktır’” der; hatta işi ’“Bolu tünelinde telefonlarına ulaşılamayan bir grup Fenerli taraftar halen şampiyonluk kutlaması yapmaktadır’”a kadar vardırırsınız.
Ama sözünü ettiğimiz; ne şampiyon olamadığı gibi bir de madara olan Fener’’dir; ne de ’“ısrarlara dayanamadım, istifadan vazgeçtim’” diyen, sittin senedir ’“gitme/dönme’” rekorları kıran Aziz Yıldırım’’dır.
Sözünü ettiğimiz bir parti ve onun müstafi Genel Başkanı’’dır.
Her ne kadar memnun olmasak da’…
Halkın iradesinin, yüzde 10 barajı nedeniyle Meclis’’e adil biçimde yansımadığını bilsek de’…
Milletvekillerini aday yapanın halk değil liderler olduğunu, bunun da demokrasi ruhuna aykırı düştüğünü söylesek de’…
Siyaset, seçimler, ’“şampiyonlar ligi’” değildir.
Genel Başkanlık, bir futbol takımının başkanlığı değildir.
Seçmen olmak, ’“taraftar olmak’” demek, hiç değildir!
* * *
Yapılan belaltı vuruşun sebebi her kimse, ister uluslar arası güçler ve yerli işbirlikçileri, ister hükümet, ister parti içi hizipçiler/fırsatçılar deyin; Deniz Baykal, siyaseten sonu gelmiş bir siyasetçidir. İstifasında samimi olmadığını göstererek, ’‘küllerinden yeniden doğma’’ şansını da kaçırmış bir siyasetçidir hem de’…
CHP’’lilerin ’“önümüzdeki maçlara bakacağız artık’” demekten başka şansları/seçenekleri yoktur; çünkü ’“dil, sürekli dişin ağrıyan yerine değmekte’”dir.
CHP’’nin ’“6 oklu’” ambleminin, bugün ’“6 sperm’”e dönüştürülmesini, bu yeni amblemin elden ele, dilden dile dolaştırılmasını, ’“CHP’’lilerin bile’” kendi aralarında çevirdikleri (buraya yazamayacağım derecede belaltı) geyiklerini, başka nasıl izah edebilirsiniz ki’…