GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
30 Mayıs 2011 Pazartesi

Bir mitingin anatomisi!

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun İzmir mitingi hakkında herkes eteğindeki taşları döktü!
Mitingi yerinde izleyen bir gazeteci olarak benim de söyleyecek sözüm var elbette.
Egedesonsoz.com’un iddialı habercileri mitingi neredeyse canlı aktardılar. Alandan getirdikleri nefis fotoğrafları sizler için ‘galeri’ yaptık. Çok özel notlarla süslenmiş, ‘Kılıçdaroğlu sağanağı’ başlıklı haberde her şeyi aktardık.
Diyeceksiniz ki haklı olarak; ‘Her şeyi verdiniz. Daha ne diyeceksin ki?’
*
İşimiz yorum gücümüz yorum… Bana göre artık ‘demode’ olan ‘çağdışı’ meydan mitinglerinin terk edilmesi gerekiyor. ‘Sen, ben, bizim oğlan’ üçlemesinden öte gitmeyen, taşıma suyla döndürülen değirmenleri geçmiyor çünkü bu mitinler. Bu kadar enerjiye, harcanan milyonlarca liraya yazık!
Ama 1970 model liderler tarafından yönetilen güzel ülkemde meydan mitinglerinin tamamen rafa kaldırılması zaman alacak gibi. CHP il yönetimi alanda 10 bin şemsiye dağıttı. Yağmurlu olacağı günler öncesinden açıklanan 250 bin hedefli miting için sadece 10 bin şemsiye… Miting öncesi bastıran sağanak, şemsiyesiz kalan kalabalığın bir bölümünü ‘pes’ etti, dağıldı. ‘Bayrağını al da gel’ yerine ‘şemsiyeni al da gel’ çağrısı yapılmış olsaydı daha sağlıklı olabilirdi kanımca. Sadece şemsiye ile yetinmeyen CHP İzmir İl Örgütü, 100 bin de bayrak dağıttı. Dikkatimi çeken ilk nokta Kılıçdaroğlu’nun ‘Ecevit’e benzeme çabasıydı. Literatüre ‘Ecevit Mavisi’ olarak geçen renkli tonun üzerine, önceki seçimlerde DSP’nin kullandığı ebatlarda, Ecevit’e benzeyen bir fotoğrafını yerleştiren CHP Lideri, İzmir’de CHP’den çok DSP mitingi yapıyor gibiydi. Halkçı Ecevit’in kasketini takan Kılıçdaroğlu’nun A Takımı’nda başta Merhum Ecevit’in Prensi Emrehan Halıcı ve Erdoğan Toprak olmak üzere çok sayıda DSP patentli siyasetçi var.
Sanıyorum seçim işlerinin başında da DSP’liler var. Dümene geçtiği andan itibaren CHP’yi dönüştürmeye çalışan Kılıçdaroğlu, Baykal döneminde ağırlıklı olarak tercih edilen bayrak kırmızısını terk etti. Değişim/dönüşümü sembolize etmesi açısından ‘mavi’ dahası ‘Ecevit Mavisi’ni kullanan Kılıçdaroğlu, logosu dışında ‘CHP kırmızısını’ rafa kaldırdı. Hatta iddia odur ki, partinin resmi internet sitelerinin yanı sıra adayların şahsi sitelerinde bile ‘mavi tonun’ ağırlıklı olarak kullanılması isteniyor. Broşürler desen zaten ‘Ecevit mavisi…’
CHP’nin 1977 başarısını yakalamak için Ecevit’in ‘halkçı imajını’ kendine düstur edinen ‘halkın iktidarı’ vurgusu ile aynı söylemi benimseyen Kılıçdaroğlu’nun Ecevit’e benzeme girişimini bu açıdan değerlendirmek gerekiyor.
*
Alanda ilk gördüğüm buydu. Tabi ki tek gördüğüm/duyduğum değildi! Sağanak yağmura rağmen İzmirlilerin mitinge tutunma çabası takdire şayandı. Yaklaşık 30–40 bin kişi ‘inadına’ bekledi. Sağanaktan kaçanların geri gelmesiyle rakam 50 binleri geçmiştir.
Büyükşehir Belediyesi’nden ‘kadro’ bekleyen ‘özel güvenlik’ personeli ile Konak Belediyesi’nin eylemci taşeron işçileri ‘her meydanda’ ‘taşerona son vereceğiz’ diyen Kılıçdaroğlu’nun gözüne sokacaklardı neredeyse pankartlarını…
Alevi/Bektaşi kökenli vatandaşların yoğun katılımını ortaya pankartların yanı sıra mitingde gözüme çarpan önemli bir nokta da tipik BDP seçmeni görünümündeki ‘geleneksel giyimli’ vatandaşların platforma yakın noktalarda konuşlanmış olmalarıydı.
Kılıçdaroğlu’nun Hakkâri mitingi ile başlayan süreçteki ‘BDP ile ittifak’ iddiası ve de hala netleşmeyen ‘özerklik’ söylemi nedeniyle bu manzara doğal karşılanıyordu.
Ve de Baykal döneminde ‘Ulusalcı-Kemalist’ çizgisini koruyan CHP’nin hiçbir mitinginde olmayan katılımcı portresi İzmir mitinginde Gündoğdu meydanındaydı.
Alanda kaç kişi vardı? Kimler nereden ne kadar adam taşımıştı…
İletişim çağında insanları meydanlara getirmek zor. Bunun için her parti taşıma yöntemine başvuruyor. Baykal döneminde İzmir’de miting yapmak CHP için daha kolaydı. Taşıma yapılmasa da meydan bir şekilde dolabiliyor, İzmir’in AKP’den endişeli yapısı, Deniz Baykal’ın kürsüden vereceği ‘net mesajları’ yerinde dinlemek için alana koşuyordu.
Kılıçdaroğlu’nun mitinginde de kendiliğinden gelenler çoğunluktaydı. Ama taşıma yönteminin kullanıldığı da bir realiteydi. Birkaç il yöneticisiyle Kılıçdaroğlu’nun konuştuğu platformun tam arkasında yaptığım görüşmede nereden ne kadar taşındığını öğrenme fırsatım oldu. Metropol ilçelerden ‘taşıma’ yapmamıştı il örgütü…
Ama metropol dışından 300’e yakın otobüs kaldırılmıştı.
Metropolde de belediyeler, ilçe örgütlerine destek vermiş, başkanların uhdesinde bir taşıma operasyonu gerçekleştirilmişti. Karşıyaka’dan çok sayıda gemi, Bayraklı’dan 20 otobüs, Balçova’dan 35 otobüs gelmişti mesela… Çiğli örgütü 2 bin kişinin kendi marifetleriyle taşındığını iddia ediyordu hatta. Dikili’den gelenler ‘belediye otobüslerinde’ görülmüş, Selçuk’tan Vefa Ülgür 25 otobüs kaldırmıştı.
Tüm hesaplar yapılırsa il örgütü ve belediye başkanları marifetiyle taşınanların sayısı 20 bini geçiyordu. Mitinge gelenlerin en az 50 bin olduğu varsayılırsa kendiliğinden gelenleri bulmak da basit bir matematik işlemine kalıyordu.
*
Alanda kaç kişi vardı sorusuna dönersek;
Bunun çok da önemli olmadığını söyleyebilirim. Son 10 yılda Gündoğdu’daki son mitingi katlayacak toplantılar gördüm çünkü. Deniz Baykal’ın her gelişinde çok daha fazla kalabalık topladığı bir realite… Kılıçdaroğlu’nun Yeni CHP iddiasını henüz gizli tuttuğu 12 Eylül referandumundan günler öncesi yaptığı miting bile daha kalabalık, daha coşkuluydu hatta. Bunun nedeni de basit.
İzmir Yeni CHP’nin söylemlerini çok da içselleştirebilmiş değil. Eski CHP’nin kalesi olan İzmir Yeni CHP açısından hala soru işaretleriyle dolu. Ulusalcı-Kemalist yaklaşımın başkenti olan İzmir, 2007’de 1,5 milyon katılımlı ‘Cumhuriyet Mitingi’ düzenlemiş bir kent çünkü. Yeni CHP’nin söylemlerine ‘mesafeli’ dursa da AKP karşısında yine de CHP demeye hazırlanan İzmir halkı hava muhalefetine rağmen alandaki yerini almıştı. Belki de Kılıçdaroğlu’ndan kendilerini rahatlatacak bir açıklama bekliyorlardı. Muhammet Çakmaklı, Sezgin Tanrıkululu CHP’ye alışmaya çalışan İzmir’in beklediği ‘Laiklik vurgusu, Atatürkçülük mesajı’ gelmedi Kılıçdaroğlu’ndan…
Bir günde 3 mitin yapmaktan (kendi ifadesiyle 16 saat çalışmaktan) yorulan Kılıçdaroğlu, özel uçakla geldiği kentte bildik söylemlerini tekrarladı. Erdoğan’ın kimyasını bozduğunu, CHP’nin yükselişte olduğunu söyleyip önündeki pankartlardan ilham almaya çalıştı. Açık söylemek gerekirse Gündoğdu’daki kalabalık Kılıçdaroğlu’ndan daha heyecanlı daha coşkuluydu.
İzmir için mesaj bekleyenler, Tayland Modeli kalkınmanın altının dolduracağını, Büyükşehir operasyonuna ilişkin yeni bir söylem bekleyenler sükût-u hayale uğradı.
AKP’nin her koldan kenti proje manyağı yaptığı süreçte İzmir mitinginde İzmir’in konuşulmaması da doğrusu benim gibi pek çok kişinin garibine gitti. Ve de tüm bunlar meydana kaç kişinin geldiğinden kat be kat önemliydi bence. İl Başkanı Tacettin Bayır’a göre 200 bin emniyete göre 35 bin kişi vardı Gündoğdu’da… Bu kadar uçurum olur mu? Hadi emniyet taraflı… CHP mitinglerinde emniyet rakamlarını  ikiye çarpmak gerekiyor olabilir.  Eski İl Başkanı Kemal Karataş’a göre de 35-40 bin kişi vardı alanda. Buna ne diyeceksiniz?
Sonuç olarak diyorum ki; ‘İnanmış 50 bin kişinin desteği, 500 bin kişilik mitingden daha mühimdir. 2007’de 1,5 milyon katılımlı cumhuriyet mitinginden iki ay sonra yapılan seçimde CHP’nin 750 bin civarında oy aldığı unutulmamalı… Ve sağanak yağmurlu havada 50-60 bin kişilik miting de hafife alınmamalıdır. İzmir Yeni CHP’ye biraz mesafeli bakıyor olabilir. Ama bu seçimde tercihini çok da değiştirecek gibi durmuyor. ‘Bir görelim, bir bakalım. Şunlardan kurtulalım’ durumu ağır basabilir…