O devasa afişe dikkatle baktım…
Sonra?
Detay aradım…
Aslında hem açık hem kapalı mesajlar içeriyordu…
Başkanın stüdyo işi gösterişli fotoğrafı kadar…
Slogan da çekiciydi:
“Burası Bayraklı, bayrak bizde!”
Bir dik duruş… Eğilmeyen bir baş… Zarif ama kıskandıran bir slogan…
Hepsi aynı karede…
***
Yerel seçime…
An itibarıyla…
135 gün kaldı…
İzmir’in mevcut CHP’li belediye başkanları arasından…
Şu ana kadar…
“Ben bi’dönem daha yapmak istemiyorum!”
Diyen çıkmadı; çıkmayacağı da kesin…
Çünkü…
“Arzular şelale…”
Önüne geçmek mümkün mü, “Şehr-i emin” olma arzusunun?
***
İzmir’in CHP’li ilçe belediye başkanları arasında…
Öyle biri var ki…
Farkı; “fark edilmeyi hak eden” bir yapıya sahip oluşundan geliyor!
Hayat hikayesinin “en derin iz bırakan” bölümü şöyle:
Taaaa 46 yıl önce…
Altı yaşındaki yavruyu evinden 7 kilometre uzaktaki okula…
Yürüyerek göndermek…
Her ana-babanın yüreğine sığacak bir “olay” olmadığı gibi…
Okumak / adam olmakla “atbaşı giden” bir sevda ise…
Önüne kim geçebilir ki?
Üstelik, o kadar çok…
“Vatan – Millet – Memleket sevdalısı” öğretmenlerin elinde pişti ki…
Sonunda “parmakla gösterilen bir öğretmen” olmanın…
Dayanılmaz güzelliğine / sevdasına sırtını dönemedi…
İşte…
Yüzlerce öğrenci yetiştiren o “Matematik Öğretmeni”…
Dört buçuk yıldan fazladır…
İzmir’in Bayraklısı’nı yöneten…
Belediye Başkanı Serdar Sandal’dır…
Ve…
Henüz 50’li yaşın ortalarındadır…
***
An itibarıyla…
Bayraklı Belediye Başkanı koltuğunda…
Dört buçuk yılı geride bıraktı…
“SonSöz TV”deki canlı yayında…
Malum soruyla baş başa kalmıştı:
“Kılıçdaroğlu’na yakınlığı nedeniyle…
Yeni genel başkan Özgür Özel’in…
Kendisini aday göstermeyebileceği yönündeki söylemlere…
Acaba ne diyecekti?”
Peki, o Cumhuriyet Öğretmeni ne yaptı?
Her zamanki gibi…
“Sözünü dudaktan esirgemeyen” dinamik yapısıyla…
O malum soruyu bekliyormuş gibi…
Bir solukta karşılık verdi:
“Açık ve net tekrar aday olacağımı tabiî ki düşünüyorum…
(Yüzde 1) dahi endişem yok… Algı yönetiyorlar… Kılıçdaroğlu’na yakınım diye ben çizileceğim… Kim beni çizecek? Buradan söylüyorum… Sayın yeni genel başkanımız, benden daha çok eski genel başkanımıza yakın…”
***
Merak ediyorsunuz di’mi?
Bu yazının başlığı neden?
“Bir afiş, bin mesaj”…
İşte geliyor, diğer mesajlar…
***
Birinci turda da ikinci turda da Kemal Bey’e oy vermiş…
Zerre kadar pişmanlığı yok…
Çünkü; bu onun siyasi tercihi…
Tabii ki, bazıları bu detaylardan beslenecek O’na göre…
Bu yüzden hiç endişe etmiyor ve diyor ki Serdar Sandal:
“Şimdi yeni genel başkanımız var... Bizim üzerimize düşen yeni başkanın etrafında kenetlenerek umut olmak gerekiyor…”
***
Acaba şu sözleri her belediye başkanı yürekten seslendirebilir mi?
“Sahadaysanız, toplumda karşılığınız varsa belediye başkanısınız... Ancaaak, toplumda karşılığınız yoksa, sevgi, hürmet yoksa, adınız geçtiğinde ahlaktan, vicdandan, iş yapmaktan söz edilmiyorsa Allah selamet versin…”
***
“Bayraklı’da öyle deprem kampanyası yürüttük ki, 1000’e yakın yurttaşımızı kalıcı konutlara yerleştirdik... Göreve geldiğimde kasada 800 lira vardı… 15 gün sonra 12 milyon ödeme vardı… Sırtlandığımız şu yüke bakın: Pandemi, deprem, ekonomik kriz, siyasal gerginlik hepsi bir arada… İşimi adam gibi yapıyorum…”
***
“Benim adım Serdar Sandal... 54 yaşında da 44 yaşında da beni bilen bilir… Öğrenciyken de bilirler beni… İş hayatındayken de öğretmenken de bilirler… Siz kendi doğrularınızı doğrusallaştıramıyorsanız olduğunuz çizgide dümdüz duramıyorsanız, ikbal peşinde pozisyon alıyorsanız bu toplum size güvenmez…”
***
Bitiriyoruz…
Kolay değildir…
8 bin 500 yaşındaki kentin doğduğu…
Başı göğe eren (Tepekule) topraklarda…
Zamanı ters/yüz edip belediye başkanı olmak…
Biraz unutulmuş…
Çokça ihmal edilmiş…
Henüz 14 yaşında bir ilçeye…
Başkalarıyla yarışır gibi hayat vermek…
Matematik öğretmeni Başkan Serdar Sandal…
Geçmişe bakanlardan değil ama…
Geçmişi unutanlardan da değil…
Bu kent bir dağın tepesinde “kartal yuvası” gibi…
İzmir’i selamlarken…
Başkan da boş durmuyor…
Beş yıla yakındır…
Bir “matematik problemi” çözer gibi…
Madim Bayraklı…
Modern Zamanlar kenti olsun diye uğraş veriyor…
Bıraksa kaderine…
Yarınlarda o ilçe…
Gecekondu başkenti diye anılacak…
Gönlü el vermiyor ki…
Nokta…
Sonsöz: “Bir matematikçi sanmaz ama bilir… İnandırmaya çalışmaz, çünkü ispat eder… Güvenmenizi beklemez; belki sadece dikkat etmenizi ister… / Henri Poincare – Fransız matematikçi, teorik fizikçi, mühendis ve bilim felsefecisi…”