GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
15 Kasım 2023 Çarşamba

Atatürk’e benzemek ne zaman suç oldu?

Galiba, 10 Kasım’ın ertesi günüydü…

Gece yarısı haberlerine göz atarken…

İster istemez takıldım, kaldım…

Görüntüler…

Muğla Milas’taki Cumhuriyet Balosu’ndan…

Gerçekten Atatürk’e çok benzeyen bir adam…

Mareşal üniformasıyla…

Her masanın karşısında duruyor…

Baş selamı veriyor ve…

Dudaklarındaki belli belirsiz “donuk” tebessümle…

Balo’ya katılanlara…

Adeta…

85 yıl öncesini hatırlatan devasa bir tablonun…

Zaman Tüneli’nden çıkıp gelmiş bir şahsiyet ağırbaşlılığı ile…

Konukların dikkatini çekiyordu…

Bu görüntülerin arasında…

“Atatürk’e benzeyen Nejdet Bardak”ın…

Halka hitabı (!) var mıydı; artık orasını bilmiyorum…

***

Aslında…

Bu piyasa adıyla “Çakma Atatürk” tablosu…

Yeni bir “moda” değil…

Eskiden de vardı…

Bazı özel gecelerde…

Makyajla da olsa…

Atatürk’e benzeyen bir şahsiyetin…

Kalabalık bir salonda…

Diz vurarak “zeybek oynaması” huşu içinde seyredilirdi…

Gelgelelim…

Son zamanlarda bu işin de “cılkı çıkmış” durumda…

Önüne gelen…

Esaslı bir makyajla öylesi gecelerde…

Okul müsamerelerinde…

Kendini sahneye atıyor…

Acaba?

Sanatçı kimliği ile mi alkışlar arasında poz veriyor…

Yoksa, izlediklerimiz

Ramp ışıkları altında “maddi karşılığı” olan bir gösteri mi?

Belli değil…

***

Şimdi…

Bazı medya organları bu günün tartışmasını…

“Şarlatanlık” olarak değerlendiriyor ve…

Durdurulması gerektiğine vurgu yapıyor…

Peki…

Kim durduracak?

Ne çabuk unutuyoruz!

Atatürk’ün heykelini, büstünü parçalayanları…

Kalbimiz parça parça “kahraman” yaptık…

Hala “az sayıda” da olsa…

O eli kırılasıcaları durdurabiliyor muyuz?

Bu ülkenin, Allah’a şükür…

Bir “Atatürk’ü Koruma Kanunu” var…

Mesela…

Atatürk’e küfür etmenin cezasını nedir; biliyor musunuz?

Hatırlatayım birlikte:

“Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret eden veya söven kimse bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır… Atatürk'ü temsil eden heykel, büst ve abideleri veya Atatürk'ün kabrini tahrip eden, kıran, bozan veya kirleten kimseye bir yıldan beş yıla kadar ağır hapis cezası verilir…”

Peki, bu suçları işleyenlerden cezaevinde yatan var mı?

Yok; zaten olamaz…

Neden?

Çünkü…

Atatürk aleyhine işlenen suçlarda…

Hükmolunan hapis cezası bir yıl veya altındaysa…

Adli para cezasına çevriliyor…

***

Peki…

Medyanın bir bölümünün “şarlatan” benzetmesi yaptığı…

Sokaktaki adıyla…

Rol yapan (!) “Çakma Atatürk”lerin rotası ne?

Hiç bi’rotaları yok…

Çoğu emekli…

Bazıları öğretmen, kimisi sinema ve tiyatro oyuncusu…

Konservatuvarda öğretmen, hatta aralarında devlet memuru bile var…

***

Ve, yine mesela…

Mareşal üniformasıyla Milas’taki geceye katılan…

Emekli Nejdet Bardak’ın anlattıkları çok ilginç:

“Köy enstitüsünden mezun öğretmen babanın öğretmen oğluyum... Herkes beni Atatürk’e benzetirdi… Müfettiş iken valiliğin de izniyle Ankara’da bir defileye katıldım… Lise öğrencileri davet etti, onlara Atatürk’ü anlattım… Masrafları cebimden karşıladık… Ben rant peşinde değilim… TikTok’ ta para kazananlar gibi değilim… Zaten tepkiler onların yüzünden büyüdü… Ne Atatürkçü Düşünce Derneği’nden ne de başka bir programdan para almadım… Önümde kanuni bir engel yok, yapmaya devam edeceğim…”

Şimdi, nasıl engelleyeceksin bu arkadaşı?

***

Bitiriyoruz…

Kuşkusuz…

Herkes “öyle ya da böyle” Atatürk’e benzemek ister…

Ancaaak…

Benzeyenlerin rol yaparken bile…

Kendini bilmesi (!) gerekir…

Bu işler sadece rol keserek olmuyor…

Gelgelelim…

“Atatürk’ü, sinemada, tiyatroda profesyonel biçimde canlandırmak”

Nasıl bir suç olarak değerlenmiyorsa…

Davetlerde…

Okullarda…

Çok özel gösteri gecelerinde…

Atatürk’e benzeyen yeteneklilerin…

San’at eğitimi almış ancak…

Hala köşelerine çekilmemiş ustaların…

Sahne almalarında ne sakınca olabilir?

Hatta…

Alın terlerinin “faturalı” karşılığı bile olabilir…

Şimdi aklıma geldi…

Amerika Birleşik Devletleri’nde…

Neredeyse 45 yıl önce vefat eden dünya yıldızı Elvis Presley’in…

Yüzlerce benzeri…

Sahnede hayatını kazanıyor…

Yüz… Ses… Giysi… Sahne şovu…

Her şey yarım asır önceki gibi…

O zaman…

Yaşatalım Atatürk’ü sahnede veya beyaz perdede…

Efendice…

Genç aktör Aras Bulut İynemli'yi…

Son Atatürk filmindeki rolüyle…

Hak ettiği şekilde alkışlamadık mı?

Önemli olan…

O muhteşem benzerliği…

Ayağa düşürmeden…

Gerçek profesyonellik emeği ile sergileyebilmek…

Bi’özel ayrıntı daha…

Bugün Atatürk’ü…

Özel gecelerde canlandırırken alkışlanan o üç –beş kişiyi…

Bir engel yoksa…

Kültür Bakanlığı himayesine alsın…

Hem denetlesin, hem ücretini veresin…

Bir taşla iki kuş…

Efsane değerlerimizi yaşatmaya çalışanları…

Bunu yaparken de…

İki kuruş kazanmaya çalışanları topa tutmak yerine…

“Anka Kuşu” gibi…

Koruma altına alalım…

Nokta…

Hamiş: “Mevcut Atatürk’ü Koruma Kanunu; aleni hakaret ve Atatürk’ü temsil eden büst, heykel gibi fiziki varlığı olan eserlere yönelik fiili saldırıları kapsıyor… Söz konusu durumlarda ise sadece benzeme veya benzetme var… Açıkça hakaret söz konusu değil… Suistimal olarak yorumlanabilir ama bu da ilgili kanun kapsamına doğrudan girmiyor… / Prof. Dr. İlhan Üzülmez – Ceza Hukukçusu…”

Sonsöz: “Yüksek bir insan topluluğu olan Türk Milleti’nin tarihi bir özelliği de güzel sanatları sevmek ve onda yükselmektir… / Gazi Mustafa Kemal Atatürk…”