GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
5 Temmuz 2018 Perşembe

Aziz Bey’in ‘37 kelimelik’ kısa mesajının şifreleri!

Neşeli bir akşam yemeği yediler…

Ağabey, Maliye Bakanlığı’ndaki yıllarını anlattı…

Küçük kardeş de öğretmenlik günlerini…

Yaşadıkları renkli günleri yad ettiler…

Saygıyla, sevgiyle, öpüşerek ayrıldılar…

***

Küçük kardeş ertesi gün…

Ağabeyine yaptığı teklifi seslendirdi:

“Olağanüstü kurultay yap; ben Genel Başkan olayım, sen de Onursal Başkan… Eğer hayır dersen sorunu örgüt çözer…”

Ağabey o akşam hiç bi’şi demedi; gülümsemekle yetindi…

***

Ne ilginçtir ki…

O gece “Olağanüstü Kurultay”dan söz eden küçük kardeş…

Çok değil, birkaç gün önce…

27 Haziran Çarşamba akşamı…

Altan Öymen ve Murat Karayalçın’ı ziyaretinden sonra…

“Parti içinde Genel Başkana yönelik istifa çağrıları var... Sizin düşünceniz nedir, olağanüstü bir kurultayla bir değişiklik gerekli mi?” diye soran gazetecilere ne demişti, hatırlayın:

“Benim ağzımdan kurultay diye bir şey duyarsanız o zaman konuşursunuz ama duyamayacaksınız…”

***

Teklifi ertesi gün Türkiye öğrendi…

Cumhurbaşkanlığı seçimindeki yüzde 31…

Küçük kardeşi coşturmuştu…

Ağabeyin cevabı tek kelimelik oldu:

“Nezaketsizlik…”

Küçük kardeş atışa devam etti:

“Yenildiğini kabul edemeyen yenemez; yenildiysen geri çekileceksin… Hazırlıklarını yapacaksın, bahane üretmeyeceksin…”

Tek taraflı da olsa…

Artık silahlar çekilmişti…

***

Küçük kardeş, bunları söylemekle de kalmadı…

Bizim memleketle (İzmir) ilgili bi’de örnek verdi:

“Türkiye, Çankaya'dan, Bakırköy'den Karşıyaka'dan ibaret değil... Erzurum’u almaya gözünü dikemezsen, İzmir'de sıkışıp kalırsın... Bizim hedefimiz bu olamaz…”

Şu Allah’ın işine bakın ki…

Aşağı yukarı aynı saatlerde…

Türkiye’nin en büyük kamu koltuklarından birinde oturan…

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu…

“CHP’de Çarşı Karışık…” diyenlere inat…

Üstelik yerel seçimlere sekiz ay kalmışken…

CHP’nin Kalesi’nden Türkiye’ye seslendi; “Değişim şart” dedi…

Topu topu 37 kelimelik açıklama şöyle:

“24 Haziran seçimleri, Cumhuriyet Halk Partisi’nde acil bir değişimi zorunlu hale getirmiştir… Kamuoyu ve parti tabanının talebi de bu doğrultudadır… Söz konusu değişimin Sayın Genel Başkanımızın öncülüğünde gerçekleşmesi, partimize büyük güç katacaktır... Bu düşüncelerimi kamuoyuyla saygıyla paylaşırım…”

37 kelimelik “gönül mektubu”nun içindeki şifreleri aramaya başlayalım:

Bir: CHP’de acil bir değişim zorunlu hale gelmiştir… Neden şimdi? Kılıçdaroğlu 2010’dan beri girdiği tüm seçimlerde yenildiği için mi? O’na bakarsan Baykal, çeyrek asır CHP’yi iktidar yapabildi mi? Ecevit dışında “sol”, ne zaman hükümet oldu?

İki: Kamuoyu ve parti tabanının talebi bu doğrultuda… Bu izlenimi %100 belirlemek mümkün mü? Bence çok zor! Olsa olsa, Muharrem İnce’nin Cumhurbaşkanlığı sandığında topladığı 15.5 milyon oyun yarattığı heyecandır… Oysa, 2014 Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarını unutmuş gibiyiz… CHP ile MHP el ele verip “Çatı Adayı” diye cumhurbaşkanlığı yarışına soktuğu, kimselerin tanımadığı Ekmeleddin İhsanoğlu, 16 milyona yakın seçmenin oyu ile %38.5 almış; Erdoğan 51.7’de kalmıştı… 24 Haziran’da, tut ki, “Çatı / İttifak Adayı” Muharrem İnce olsaydı… Koy üstüne Meral Akşener’in, Temel Karamollaoğlu’nun ve Doğu Perinçek’in oylarını… Topla hepsini o bile %40’ı bulamıyor…

Üç: Söz konusu değişimin Sayın Genel Başkanımızın öncülüğünde gerçekleşmesi, partimize büyük güç katacaktır... Şaşırtıcı doğrusu… Ne yani? Kılıçdaroğlu’nun, “Gel Muharrem, koltuk bundan böyle senindir” demesini kim bekleyebilir? Kaldı ki, Seçimden dört gün sonra “Ağzımdan kurultay duyamayacaksınız!” diyen ben miyim?

Eskilerin deyimi ile icmal (özet) yapıyorum…

Aziz Kocaoğlu, böyle bir “çıkış”a ihtiyaç duymasaydı, yapmazdı…

Ama bu çıkışı…

Sadece…

CHP’nin bugünkü “yan yan gidişi”nden kaynaklanmıyor…

Muharrem İnce’yi…

Yarım asırlık “siyasi deneyimleri”nin gölgesinde…

Sadece CHP için değil…

Türkiye için bir “parlak bir umut” olarak…

Görmesinden kaynaklanıyor…

Siyaset’in “bugününü” değil, “yarınını” planlıyor…

***

Peki, bu “Cesur Yürek” mesaj…

Bir dönem daha…

Belediye Başkanlığı’ adaylığının önünü keser mi?

Kılıçdaroğlu kalsa da kalmasa da…

Sanmıyorum, “sıfır” ihtimal!

Ama…

Bakalım, “Koca Başkan”

Bi’dönem daha gönülden istiyor mu?

Yoksa O da…

Tıpkı “mesajı”nda olduğu gibi…

Büyükşehir Koltuğu için…

Değişimden yana mı?

Ne dersiniz?

Şifreyi çözebildik mi?

Sonsöz: “Kişi kim olduğunu bilmek isterse, kimleri sevdiğine baksın… / Mevlana…”