İzmir’in “Siyaset Profesörü” unvanlı politikacısı…
Bülent Baratalı yine bildi…
Takvimler 7 Ekim 2017 Cumartesi’yi gösterirken…
Bu köşede…
Baratalı, “erken” ya da “baskın” seçim olacağını söylemiş…
24 Haziran’ı…
Tarih olarak tutturamasa da…
“Ekim-Kasım’da mutlaka…” demişti…
Dediği oldu…
Üstelik gerekçelerini sıralarken, “yerel seçim”e de dokundurmuştu…
Peki, ne demişti Baratalı o günlerde?
“Her seçim her makam için sıkıntıdır… Sayın Cumhurbaşkanı bunu iyi bilir... Bu nedenle cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerini öne alacak ve bir nebze olsun rahatlayacak… Böylelikle, önce kendi geleceğini belirleyip Cumhurbaşkanı seçilecek, elde edeceği hukuki ve temsili güç ile yerel seçime gidip yerel yönetimleri de yeniden dizayn edecek…”
***
Bu “siyasi öngörü”nün üstünden ne kadar geçti?
Tam dokuz ay…
Zamanında yerel seçime ne kadar var?
Tam dokuz ay…
Şimdi ne diyor Baratalı?
“Erken yerel seçim kaçınılmaz, tarihi de 7 Ekim Pazar!”
***
Hoş çoban ateşini Tarım Bakanı Fakıbaba dün yaktı…
“Yerel seçimin Kasım’a alınması doğru olur” dedi…
Engel var mı?
CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na göre var…
“Olmaz; çünkü anayasanın değişmesi lazım… Dolayısıyla yerel seçimin sekiz ay sonra olması lazım…”
Pratik’te haklı Kılıçdaroğlu…
Anayasa değişikliği için…
Karar yeter sayısı eski sistemde Meclis üye tam sayısının 3'te 2'si olan 367 milletvekili sayısı yeni sistemde 400 oldu… Yerel seçimi isteyen “Cumhur İttifakı”nın toplam milletvekili sayısı 344… Anayasayı “erken yerel seçim” için değiştirmeye ancak HDP’nin milletvekili sayısı kadar koltuk ihtiyaç var… O da olmayacağına göre…
Ne yapacak Cumhurbaşkanı?
“Erken Yerel Seçim” çağrısı yapacak…
Başta CHP olmak üzere hangi muhalefet partisi buna “hayır” diyebilir?
Hele hele…
90’dan fazla belediyesine kayyum atanan HDP…
Bu çağrıya “Hayır” der mi?
Çok değil…
Sekiz ay önce…
24 Ekim 2017’de…
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, durup dururken ve de aniden…
“Yerel seçimler için 17 ay beklemeyelim” demedi mi?
Hatta şunları da eklemedi mi?
“Getir kardeşim anayasayı değiştirelim… Erkene alalım seçimleri. El mi yaman bey mi yaman çıksın ortaya… Kim milletten kaçıyor, kim kaçmıyor çıksın ortaya…”
Şimdi bunları söyleyen Altıok’un Lideri…
Erken yerel seçime nasıl “hayır” diyebilir?
Tabii ki diyemez…
Bilakis…
Korkunun ecele faydası yok misali…
“Biz erken yerel seçime dünden hazırız…” bile diyebilir…
Kaldı ki…
“Ege’de Sonsöz” dünkü özel kapaklarında…
CHP’nin Yerel Yönetimlerinden Sorumlu…
Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun…
“Biz hazırız… Yerel’in öne alınmasında bir engel yok” sözleriyle…
Ana Muhalefet’in bu konudaki duruşunu anlatmadı mı?
Eeeee…
O zaman “erken yerel seçim” kapıda demektir…
***
Gelelim, fasulyenin nimetlerine…
İzmir’in CHP’li 22, AK Partili 7 ve MHP’li 1 belediye başkanına…
Ve tabii ki, CHP’li Büyükşehir’in Reisi’ne…
Onlar hazır mı?
Erken Yerel Seçim’e…
Önemli olan bu…
***
Her ne kadar…
1 Kasım 2015 Genel Seçim sonuçlarına oranla…
İzmir düzeyinde…
Hem CHP hem AK Parti hem de MHP…
Oy kaybı yaşadılar ama…
Yerel seçim, CHP Lideri’nin dediği gibi…
“Başkan Adayı”na odaklı…
Farklı bir seçim…
Vatandaşa “dokunmakla” ve…
Kente “hizmet” ile tercüme edilecek bir seçim…
Mesela…
İzmir Büyükşehir Belediyesi neredeyse…
20 yıldır CHP’nin elinde…
Şu anda Kocaoğlu odaklı bir seçime gidiyoruz…
Aziz Bey, eğer…
“Yokum…” derse…
AK Parti’nin eli ne ölçüde güçlenir?
CHP kulislerine kulak kabartacak olursanız…
Kemalpaşa dışında…
29 ilçede Altıok “işlem tamam” diyor…
Ben pek aynı fikirde değilim…
Yerelde muhalefet pozisyonunda olsa da…
AK Parti, mevcut yedi başkanına bir o kadar daha katmak için…
Canını dişine takacak…
Ayrıca…
“Millet İttifakı”nda yer alıp…
Yepyeni bir parti olmasına karşın…
İYİ Parti’nin…
İzmir’deki genel seçim sonuçlarına bakıldığında…
Yüzde 11, küçümsenmemeli…
Çok özel adaylarla…
İYİ Parti yerel seçimde…
Başkan adaylarını koltuğa oturtamasa da…
İttifak ortağı CHP’nin…
Rahat yürüyüşüne “çelme” takabilir…
2014 yerel seçimlerinde…
CHP’nin sekiz ilçeyi nasıl kaybettiğini unutmayalım…
Küskünler… DSP adayı olanlar… Bağımsız yarışa girenler…
Derken…
Kiraz, Ödemiş, Torbalı, Kemalpaşa, Menderes, Kınık ve Selçuk…
Göz açıp kapayıncaya kadar…
AK Parti’ye…
Nasıl olur filan derken de…
Aliağa da…
MHP’ye geçmişti…
Ya tarih…
Bi’daha “tekerrür” ederse n’olacak?
Sonsöz: “Politikada hiçbir şey kazayla olmaz… Olmuşsa öyle planlanmıştır… / Franklin D. Roosevelt…”