Bugünlerde,Atatürk Orman Çiftliği(AOÇ)’ne ait arazi içinde, yeni bir başbakanlık sarayının yapımına başlandığı bildiriliyor. Anılan bina 35.000 m2’lik alanı kapsayacak ve 650 milyon TL’ya mal olacakmış.Konu üzerine yorum yapmadan önce AOÇ’in neden ve nasıl kurulduğuna kısaca değinmekte yarar var.
ATATÜRK ORMAN ÇİFTLİĞİ NEDEN VE NASIL KURULMUŞTU?
Çiftlik,1925 yılında,Atatürk’ün en zor koşullarda bile, bilimin yol göstericiliğinde doğayı ve toplumu daha ileriye dönüştürebileceğini yaklaşımının sonucu olarak kurulmuştu.
AOÇ’nin kurulduğu arazi,ormandan yoksun, yıllık yağış yetersizliği nedeniyle yarı çöl görünümünde idi. Atatürk’e “bu arazi çorak, iyi bir çiftlik kurulamaz” doğrultusunda bir rapor sunulmuştu. Ancak O, sert ve kesin bir tavır göstererek kararını açıkladı; “Bu susuz ve çorak toprakları biz adam edemezsek, kim gelip bize yardımcı olacak. Bundan daha önemlisi, iklimi uygun, toprağı güzel ve suyu bol topraklarda herkes çiftlik kurabilir. Bize düşen görev, en kötü koşullarda bile Anadolu toprağının ne verebileceğini ispatlamaktır. Buradaki başarımız, bütün Anadolu’ya örnek olacaktır.”
Bu karar üzerine gerekli bilimsel analizler ve çalışmalar yapıldı ve doğaya karşı zafer kazanıldı. Anadolu toprağının yüzü güldü ve bozkırın ortasında yeşillikler, bahçeler ve hayvanat bahçesiyle güzel bir çiftlik ortaya çıktı.Çiftlikte bunların yanı sıra fidanlıklar,süt ve ürünleri,bira ve şarap üretimi gibi tarımsal sanayi tesisleri de zaman içinde kuruldu.
AOÇ,Atatürk tarafından 1937 yılında,”Çiftliğin Toprakları Kamu Malıdır,Çiftlik Hazinece Örnek Bir Tarım İşletmesi Olarak Çalıştırılmalıdır Ve Halkın Dinlenmesine Ayrılmalıdır” koşullarıyla,özel bir yasa çıkartılarak hazineye devredildi.
ATATÜRK ORMAN ÇİFTLİĞİ NASIL YAĞMALANMIŞ?
17 şubat 2013 tarihli gazetelerde de ,üzerinde inşa edilen yeni Başbakanlık binası ile gündeme gelen AOÇ’nin yıllar içerisinde nasıl “yağmalandığı” Sayıştay raporunda bildiriliyor.Sayıştay’ın henüz kamuoyuna açıklanmayan raporuna göre şunlar sıralanıyor;
· Çiftlik arazisi tam bir “devlet çiftliği” haline gelmiş. Tekel’den Milli Savunma Bakanlığı’na; Tarım Bakanlığı’ndan Ankara Belediyesi’ne; kooperatiflerden üniversitelere ve yöredeki çiftçilere kadar onlarca kurum araziden yararlanmış.
· 1937 yılında yaklaşık 55 bin 539 dekar olan arazi,2011 yılı sonu itibarıyla 33 bin 256 dekara düşmüş. Çiftlikte meydana gelen kayıp 22 bin 240 hektara ulaşmış. Bu rakam çiftliğin yüzde 40’ına eşitmiş.
Raporun öneriler bölümünde ise “AOÇ arazilerindeki tüm işgallerin sonlandırılması için azami dikkat ve gayretin gösterilmesi ,ayrıca parsel parsel dağıtılan arazilerin bir bölümünün geri alınması “talep ediliyor.
Şimdi de bunlara yukarıda değindiğim gibi AOÇ içinde bir başbakanlık sarayını inşası yapılmaya başlanmış bulunuyor.Bina için binlerce ağacın kesildiği bildiriliyor.
ATATÜRK ORMAN ÇİFTLİĞİ NİÇİN YAĞMALANIYOR?
Münafıklar (!) şunları söylüyor:
· Atatürk’ün adını, her yerde olduğu gibi, ulusuna armağan ettiği bu çiftlikten de silmeye çalışıyorlar.
· Kindarlığın körüklediği hesaplaşma duygusunun peşinde koşanlar, şimdi bu yeşilliği acımasızca katlediyorlar.
Ben bu düşüncelere katılmak istemiyorum.