GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Metin ÖNEY
YAZARLAR
22 Eylül 2020 Salı

Anahtar liste

Partilerde demokrasi olmazsa, ülkede de olmaz…

Çünkü:

Demokrasi bir bakıma “partiler” sistemidir… Bunun için de öncelikle partilerin “demokratik” bir yapıya sahip olması gerekir…

Partiler kongrelerini yapıyor…

CHP yaptı…

İYİ Parti yaptı…

Önümüzdeki aylarda AKP yapacak…

Diğerleri de muhtemelen yapacaklar…

Hemen her birinin, büyük kongrelerinin ortak bir yönleri var:

“Anahtar Liste”...

***

İl ve İlçe kongreleri zaten antidemokratik…

Ama şimdi konumuz o değil…

Şu büyük kongrelere gelmek istiyorum…

Bir kişi bir kere Genel Başkan seçildi mi artık ilanihaye genel başkan seçileceği kesin…

Bir de denmiyor mu, “katılan şu kadar delegenin tamamının oyunu alarak seçildi”...

Hayret ediyorum…

Zaten tek aday olarak giriyor, başka ne olacak ki…

***

Fakat asıl sorun parti üst yönetimin yani Genel İdare Kurulu (GİK) veya Merkez Karar Yönetim kurulu (MKYK) seçimleri ile ilgili…

Önceden açıklama yapılıyor:

Hem de büyük iddialarla…

“Çarşaf Liste” olacak…

Her arkadaşımız aday olabilir…

“Yarış eşittir!” gibi büyük laflar…

Ve kongre günü gelip çatıyor…

Gerçekten eline beyaz kağıt alan partili, seçilmek için gerekli başvuruyu Divan’a yapıyor…

En çok oyu alanlar seçilmiş olacak…

Böyle zannediliyor…

Çarşaf liste dağıtılıyor…

Ve…

Bir bakıyorsunuz ki, Genel Başkan’ın bendeleri, hemen belli renkte bir liste dağıtmaya başlıyorlar…

Blok liste.

Seçilecek kişi sayısı kadar bir liste...

Adına “Anahtar Liste” deniyor…

Bütün kapıları açacak liste…

Yani Genel Başkanın listesi…

Adınız o listede varsa hemen hemen seçilmeniz garanti…

Ara sıra “çizik” yiyenler oluyor ama “devede kulak” misali…

Hani “Çarşaf Liste”ydi?

Ne oldu?

Genel Başkan’ın dediği oldu…

Ve buna “demokrasi” deniyor…

Bütün bunlar kongre öncesi hazırlanıyor…

***

Pekiyi...

Ne olması gerekir?

Bütün kongreler partiye kayıtlı üyelerin tamamının katılımı ile olmalı…

1997’den beri savunduğum budur…

TBMM’ye kanun teklifi olarak verdiğim budur…

“Çoklukçu” değil, “Çoğulcu” demokrasi için bu gereklidir…

İşte o zaman o partide “hür irade” tecelli etmiş olur…

O zaman “parti içi demokrasi” gerçekleşmiş olur…

Ve ülkede de diğer şartların oluşması ile “Demokrasi” gerçekleşmiş olur...

Aksi halde:

Demokrasi havariliği boşuna...

Lafügüzaf... (Boş laf)...