Yasaların etkinliği “tatbik kabiliyeti” yani uygulanabilirliği ile doğru orantılıdır…
Uygulanabilirliği yoksa veya zorsa yasanın mükemmelliği sonuca etki etmez…
Bu sebeple yasa çıkmadan önce iyice araştırılıp ondan sonra gereği yapılmalıdır…
***
Mart’tan bu yana yedi ay geçti…
Korona ile ilgli pek çok tedbirler alındı…
Bütün dünyada da bizde de henüz virüsün önü alınamadı…
“Şeffaflık, gecikmeler, isabet” gibi sebepler bu önü alınamamakta rol oynamaktadır…
***
Son olarak açıklanan tedbirlerin bazılarının gerekçesini veya tatbik kabiliyetinin olup olmadığı konusunda ciddi tereddütler vardır…
Ve hatta bazılarını anlamak da güçlük çekilmektedir…
Mesela:
Kafe ve lokantalarda müzik yasağı bunlardan biridir…
Bilindiği gibi müzikle ilgili pek çok güzel sözler vardır…
“Müzik ruhun gıdasıdır” gibi…
Eski yıllarda pek çok hastalık müzikle tedavi edilirdi…
Şimdi:
Mutlaka bu yasağın bir “gerekçesi” vardır ama açıklanmadığı için anlamakta zorluk çekiyoruz…
***
Toplu taşıma araçların da “ayakta yolculuk edilmemesi” de bunlardan biridir…
Pek çok kez yazıldı ama…
Bir kez daha tekrarda fayda var:
Bu nasıl uygulanacaktır?
Şehirlerarası otobüsler dolu…
Uçaklar dolu…
Sokaklar dolu…
Araçlarda ayakta durmak yok…
***
Denize girilen yerlere baktım.
Şezlonglar kaldırılmış.
İyi güzel…
Ama…
Yurttaş sandalyesini getirmiş her beraber oturuyor…
Teşbihte hata olmaz derler…
Otobüse de taburesini mi getirecek?
***
Yazının başında ifade etmeye çalıştım…
Şüphem yok ki, “virüsle mücadele için” gerekenler yapılmaya çalışılıyor…
Ancak:
Belirtelim ki; “tatbik kabiliyeti” olmayanlar işin ciddiyetine de gölge düşürüyor…
***
O zaman:
Ey ahali niçin tedbirlere uymuyorsun deniliyor…
Alınan tedbirlerin veya “serbesti”nin pek çoğunda “ekonomik çarkın dönmesi” düşünülüyor…
Bunun için Devlet, “Devlet Babalığı”nı gösterecektir…
Batı bu konuda ne yapıyor?
Açıyor kesenin ağzını…
Biz de aynısını yapmalıyız…
Tedbirlere mutlak uyun ve fakat “ekonomi bizden” denilebilmelidir…
Sonuç:
Dün yayınlanan sevgili Mehmet Karabel'in yazısını “marketten çocuk maması çalınır hale ne zaman düştük?” başlıklı yazısını
herkes bilhassa ilgililer mutlaka ve bir çok kez okumalıdır…