GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Engin ÖNEN
YAZARLAR
15 Aralık 2023 Cuma

Adayları nasıl seçmeli?

Şu sıra İzmir’deki siyasi çevrelerde en çok tartışılan konuların başında, yerel seçimlere yönelik aday belirleme yöntemleri gelmektedir. Ön seçim mi yapılmalı, merkez yoklaması mı yoksa anket mi?

Her bir aday belirleme yönteminin avantajı ve üstünlükleri vardır. Ayrıca her dönem ve her toplum için geçerli olan ideal bir yöntem yoktur.

Bunlar içinde en ideal gibi gözükeni önseçimi ele alalım. Önseçim üyelerin katılımına olanak verdiği için en demokratik yöntemdir prensip olarak. Örgüte dayanan ve en fazla üyeyi ikna eden aday seçimi kazanır.

Önseçimin zafiyeti demokrasi paradoksu ile ilgili bir dizi meseleyle ilgilidir. Çoğunluk daima doğru mu yapar? Yığma üyelik var mıdır? Üyeler ve ilçe örgütlerinde belediye başkanlarının kontrolü ne kadar etkilidir?

Çok defa yazdığımız gibi, önseçim kırk - elli yıl öncesine göre daha az demokratiktir artık. Çünkü siyaset profesyonelleşmiş ve parti örgütleri ile üyelik yapısı kabileleşmiştir. Bugün belediye başkan adayını belirlemek için önseçim yapıldığında hemen hemen hiç bir belediye başkanı değişmez. Kınık, Beydağ, Kiraz gibi bazı küçük ilçelerde üyeler yerel adayları tanır ve ona göre karar verebilir.

Metropol ilçelerde ise, ilçe örgütleri zaten başkanın emrindedir ve üyeler de belediye imkanlarına göre dizayn edilmiştir.

Eskiden parti içi mücadelede sol kanat ve merkezciler gibi ideolojik ayrımlar olurdu, şimdi ise hemşehrilik ve mezhepçilik ağır basmaktadır. Dolayısıyla bireyden ziyade kabile bilinci tercihlerde rol oynamaktadır.

Anket benim uzmanlık alanlarımdan biri. Güvenilir anketler bazı konularda yararlanılabilir araçlardır. O alanın da piyasası oluştu ve her türlü hileye elverişli hale de geldi maalesef. Belediye bütçesinden veya kişisel olarak ödenen para ile bazı siyasiler adeta sonuçları da sipariş etmektedir.

Anketten belediye performansı konusunda yararlanılabilir ama yeni aday belirlemek için doğru bir yöntem değildir. Çünkü özellikle metropollerde seçmen başkanı tanır ama diğer aday adaylarını tanıyan çok az olur. Bu nedenle sağlıklı bir seçim yapılamaz. Anket tanınan kişileri ortaya çıkarır ki bunların başında belediye başkanı gelir.

Üçüncü yöntem ise bir süredir başvurulan ve şimdi de uygulanacak yöntemdir. Merkez yoklaması. Merkez nasıl yoklayacak ya da tartacak adayları? Merkez yönetimindeki ilişki ağlarına göre şekillenmektedir merkez yoklaması.

Uzun süredir bu yöntemi kullanan CHP’de merkez yönetiminin yapısına göre bazı kişiler şans yakalayabilmekte bazıları ise hayal kırıklığına uğramaktadır. Merkezdeki ilişkiler de medeni yöntemlerden çok, tercihler kim kimin adamı/adayı mantığına göre şekillenmektedir.

Döneme göre merkezin etkili isimleri olmaktadır. Baykal zamanında Önder Sav ve politbüro olarak tanımlanan isimler vardı. Kılıçdaroğlu dönemlerinde farklı isimler ağırlık kazandı. Gürsel Tekin, Adnan Keskin, Erdoğan Toprak, Veli Ağbaba ve Tuncay Özkan gibi… Bu yöntem de objektif ve demokratik bir yöntem değildir ve genellikle kayırmaya yönelik ilişkiler ağırlık kazandığı için çoğu zaman düşük aday profili üretmektedir.

Görüldüğü gibi her yöntemin ciddi zafiyetleri bulunmaktadır. O zaman ne yapmak lazım? Dönemin koşulları ve siyasi kültür ve örgütlenme yapısı dikkate alınarak, merkez yoklamasından önce bazı kriterler açısından başka elemeler yapılmalıdır.

Tabii her yöntem zafiyetleri içerdiği gibi kullananın niyetine göre de bazı bozulmalar yaşamaktadır. Onun için kişisel ilişkilerin etkisini belli ölçüde azaltacak objektif bazı eleme kriterleri de kullanılabilir.

Bu konu başka yazıya…