GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
3 Aralık 2009 Perşembe

’‘Gavur İzmir’’den, ’‘Faşo İzmir’’e’’’…

Günlerdir düşünüyorum. Neden birileri işi gücü bırakıp, birkaç gencin, DTP konvoyuna attığı ’‘iki üç taş’’tan sonra 4 milyonluk kente hunharca saldırıyor, nasıl ağız dolusu küfür edebiliyor? diye’…’¶
Hem de kelimelerin en çirkini olan ’‘Faşist’’ yaftasıyla.
Dün ’‘Gavur İzmir’’, bugün ’‘Faşist İzmir’’’…
’‘Söyleyene değil, söyletene bak’’ derler ya.
Ya da ’‘Delinin biri kuyuya bir taş atmış, kırk akıllı çıkaramamış’’
Yaşadığımız durum tam anlamıyla bu.
Bu konuya girmemek için uzun süre direndim. Çünkü ’‘faşist’’ değiliz savunması yapmak bile İzmir gibi özgür bir kent için züldür.  
Ama olmuyor, İzmirli tarafım, kentine/kendine yönelik bu çirkin saldırıyı bertaraf etmem gerektiğini, dahası bir süredir bu çabada olan İzmirli meslektaşlarıma bir omuz atmam gerektiğini söylüyor.
Ve savaşa giriyorum.
Ege’’nin incisi, ilklerin öncüsü, demokrat ruhlu, denizi kız, kızı deniz, sokakları hem kız hem de deniz kokan, Türkiye’’nin batıya açılan yüzü, aydınlık insanların kenti İzmir’’imize dil uzatanları kınıyor, yakıştırmalarını/küfürlerini misliyle iade ederek başlıyorum.
 
İzmir’’e ’‘gavur’’ diyen/demeye getiren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’’dı. Doğrudan ağzından çıkmasa da bu kelime, ’‘gavur’’ iması bile AKP'ye tam iki seçime mal oldu’…
’‘İzmir’’i istiyorum’’ talimatları da, arsenik saldırısı da, usta manevralarla İzmir metrosunu engelleyip yerel yönetimi ’‘beceriksiz’’ ilan etme çabaları da, baraj ve yol yaparak kandırma çabaları da kömür, makarna üzerinden fakir fukara avına çıkması da kar etmedi.
’‘Gavur İzmir’’ yakıştırması tek başına İzmir’’i sosyal demokrasinin başkenti yapmaya yetti de arttı bile’…
 
Şimdi birileri çıkıp birkaç gencin attığı iki üç taş nedeniyle koca kente utanmadan
’‘Faşist İzmir’’ yakıştırması yapabiliyor.
Yine bir atasözü’… Attığın taş, ürküttüğün kuşa değecek.
İzmirli iki üç gencin attığı birkaç taş öyle çok kuş ürkütmüş ki, ulusal medyanın konu sıkıntısı çeken tüm yazarları gözlerini bize dikti.
Ama ürken kuşlardan bazılarının türü ilginç. Leş kargası ya da akbaba karışımı bir şey’…
Aralarında İzmirlilerin de olması ilk bakışta üzse de bizi,
’‘Taş uzaktan gelmez’’ sözünü hatırlayıp sineye çekiyoruz.
 
İzmirli olduğunu iddia eden Taraf Yazarı Rasim Kütahyalı ’‘Faşo’’ yakıştırmasında başı çekiyor.
Peki, ’‘Faşist İzmir’’ yakıştırmasını Kütahyalı nasıl ve neresinden yumurtladı?
Bu sorunun yanıtını aramak için Kütahyalı’’nın çocukluğuna inmeyi önerenleriniz olabilir.
Belki küçüklüğünde İzmir’’de bir faşist tarafından kovalanmış da olabilir.
Ya da taş atılan partinin adındaki ’‘Demokratik’’ cümlesi Kütahyalı’’nın kafasında ’‘faşist’’ çağrışımı yapmıştır.
Kaldırma kuvvetini bulan Arşimet gibi havaya zıplayıp, ’‘buldum, buldum’’ diye bağırmıştır belki de Ozan Rasim’…
Yoksa röportaj yaparken kıllarını yoldurduğu, bacaklarını okşadığı Kürt kızı Helin Avşar mı onu bu kadar DTP’’ye yaklaştırdı?
Bu soruların yanıtı tabi ki Kütahyalı’’nın karmaşık ve sorunlu olduğu iddia edilen beyninin kıvrımlarında saklı.
 
Demokratik Toplum Partisi konvoyuna taş atılması çakma İzmirli Kütahyalı için yeterli oldu. Bu itham Kütahyalı’’nın bir anda yumurtladığı bir şey değildi aslında. Yerel seçim öncesi ATV’’de Aziz Kocaoğlu’’nun karşısına oturtulan Kütahyalı, köprü altlarındaki yazılardan yola çıkarak ’‘İzmir’’de bir Kürt-Türk gerilimi var’’ tezini atmıştı ortaya.
Stüdyodaki Aziz Başkan’’ın ve ekranları başında programı izleyen İzmirlilerin ’‘Nereden çıkarıyorsun?’” diyen şaşkın bakışları arasında.
Güya köprü altlarında ’‘DTO’’ yazıları varmış. Yani Dünya Türk Olsun sloganını ortaya atan ne idüğü belirsiz, arkasında Protestan Papaz’’ın olduğu basit bir örgütçük.
Üç beş kişiden mütevellit, duvar yazılarından başkaca icraatı olmayan örgüt İzmir’’de böyle bir gerilim yaratabilir mi?
İnternette yaptığım Rasim Ozan araştırmasından çıkan sonuç bu arkadaşın psikolojik sorunlarının olduğunu ortaya koyuyor zaten.
Kurtlar Vadisi yapımcılarının bir yazısı sonrası Kütahyalı’’ya verdiği yanıt ortada. ’“Psikiyatr tedavisine git.  Masraflarını biz karşılayalım’”
Yani, ’‘Delinin biri kuyuya taş atmış, kırk akıllı çıkaramamış’’ durumuna kanıt.
 
Diyelim ki, taş atılan partinin adındaki ’‘Demokrat’’ vurgusu Kütahyalı’’da ’‘Faşist’’ çağrışımı yaptırdı. Adında demokrat olması Kürt Faşisti DTP'yi ne kadar demokrat yaparsa, partisinin adında ’‘Adalet’’ olan Başbakan’’ı da o kadar ’‘adil’’ yapar.
Hasbel kader İzmir'de oturmuş ama İzmirli olamamış Kütahyalı'yı da o kadar İzmirli yapar tabi ki.  
Demokratlığı tabelasından öteye gitmeyen, gidemeyen Kürt Milliyetçisi DTP’’nin karıştırdığı haltları milyonlar gibi İzmirli de dikkatle izliyor. Kadifekale'de yatan, sayıları son yıllarda artan şehitleriyle birlikte hem de. 
Şirinyer’’de, Yeşilyurt’’ta otobüs duraklarına konulan, masum insanımızı katleden bombaların adreslerini de biliyor İzmirli.
İktidar partisinin gündem değiştirmek için ortaya attığı ’‘Demokratik Açılım’’ sürecinin iyi yönetilemediğini, altının doldurulamadığını biliyor İzmirli. Verilen tavizler Trabzonlu kadar, Konyalı kadar, Manisalı kadar İzmirlinin de sinirlerini bozuyor.
DTP aynı konvoyu Trabzon’’da yapabilir mi mesela. Neden İzmir’’i seçiyor? İzmir’’i kim işaret ediyor? Ahmet Türk’’ün Karaburun'daki yarım trilyonluk villası mı DTP için İzmir’’i merkez yapan?
Yoksa Yunan'a ilk kurşunu atan kentin genlerindeki 'özgürlükçü' ruh mu kaşınmaya çalışılmıştır?

Ya da Hoca Nasrettin’’in dediği gibi’… Hırsızın hiç mi günahı yok? Süreci yönetemeyen, toplumu geren, bölen hükümet; İzmir’’i hedef seçen, halkın gözü önünde haince sloganlarla sinir katsayılarını alt üst eden DTP’…
PKK’’nın emir eri gibi davranan, yat deyince yatıp, kalk deyince kalkan, Kürt sorununun çözümü için İmralı’’yı adres gösteren, bebek katillerine, eli kanlılara ’‘terörist’’ demediği/diyemediği yetmiyormuş gibi ’‘kahraman’’, ’‘özgürlük savaşçısı’’ diyerek Türk halkının sabrını zorlayan DTP’…
Taş yerine gül mü atsaydık, alkış mı tutsaydık?
Bu, bizi Kütahyalı’’nın ve diğerlerinin gözünde demokrat yapar mıydı ya da?
İzmir’’i neden seviyorum biliyor musun Kütahyalı ve benzerleri’…?
Senin gibi mide bulandıran sineklerine rağmen hem de’…
Dobra insanların kentidir İzmir.
Takiyyeden, yalandan, dolandan uzak. AKP’’lileri bile rakıyı ulu orta içer.
Olduğu gibi görünen ya da göründüğü gibi olan bir şehir’…
Haine hain, düşmana düşman, teröriste terörist diyebilenlerin şehri’…
Hatta senin gibi sinir bozanlara ’‘S..kt.r’’ çekebilecek cesur kadınların kenti. (Bknz. http://www.egedesonsoz.com/?sayfa=kose-yazilari&kyID=540&ky=hiyarlar-anlamaz-lutfen-siz-okuyun)
 
İzmir’’e gavur diyenler karşılığını aldı, şimdi sıra faşist diyenler de’… İnanıyorum ki içi dışı bir insanların kentine dil uzatanlar da bedelini ödeyecektir.
Ancak O bedel faşist bir yöntemle olmaz, merak etmeyiniz’… Gavur diyenler silinip gitti bu kentten, şimdi sıra faşist diyenler de...
İzmir’’den silinmek de ciddi ve ağır bir bedeldir.
Sonuçta biz Kürt, Boşnak, Arnavut, Laz, Çerkez, Levanten, Yunan kardeşlerimizle binyıllardır olduğu gibi yan yana, can cana yaşıyoruz bu kentte.
Özgürlüğün havasını ciğerlerimize çekerek’…
İzmir’’i bilmeyenler, ciğerlerine Ege’’nin meltemini çekmeyenler, sabah boyozunu dumanı üstünde demli bir çayla mideye indirmeyenler, çiğdem çitletmeyenler, gevrek yemeyenler, düğünlerde Diyarbekir halayının ardından Rumeli havasında kendini kaybetmeyenler bizi anlamaz’…
O nedenle boşuna zahmet etmeyin... Kuklacınızın işaret ettiği başka bir hedefe yönelip her zaman yaptığınız gibi çekin tetiği... Namlunuzu İzmir'in üzerinden kaldırın!