GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
8 Kasım 2017 Çarşamba

'Hayatımız zaten film, araba camına film çok mu?' diyenlere…

Sanki Türkiye’de her şey güllük-gülüstanlık…

Sıra geldi otomobilinin camlarına film taktıranlara…

Cezası büyük… Neredeyse asgari ücretin üçte biri…

Ha’di, söktürme de göreyim seni…

Türkiye’nin gündemindeki en “matrak” manşet bu…

Üst kattaki komşum soruyor…

“Neden arabamın camlarındaki filmi söktürüyorum?”

***

Bu cevaba dönüp, geleceğiz…

Önce, bu “matrak filmi” başa alalım…

***

Türk erkeği otomobiline meraklıdır…

Vakti olsa hergün köpürte köpürte yıkar, parlatır…

Mutlaka oturduğu apartmanın altına park eder ki…

Gecenin bir vakti pencereden kendisini sarkıtır…

Arabası yerinde duruyor mu diye, bakmak için…

Tampona yazılar yapıştırmak…

“Babam Sağolsun” cümlesi ile arabayı kimin aldığının işaretini vermek…

Sevgilisine…

“Yollarda Değil, Kollarında Öleyim” yazısı ile işaret vermek…

Hep bizim insanımıza özeldir…

***

Ancak, arabanın içini “kör kuyu” haline getirme modasını…

Kim çıkardı, ne zaman çıkardı bilinmez…

Önünüzden zart diye bir otomobil geçiyor…

Aaaa! Camlar simsiyah, içi görünmüyor…

Neden?

Keyfinden…

Yav, namahrem bi’şi mi var?

Seni mi görmelerini istemiyorsun, eşini ya da sevgilini mi?

Af buyurun, çok gezdiğimden değil…

Yurtdışında da görmedim özel otolarda kapkaranlık camlar…

Tam bir arabesk zevk…

Almanlar buna “kitsch” diyorlar…

Banal, rüküş ve sıkıcı ürünlere verilen tanımlama…

Hani, görmemişin çocuğu olmuş… Tutmuş şeyini koparmış… misali…

***

Neyse…

Bir furyadır başladı, otomobil camlarını filmle kapatma işinde…

Otomobil tamircilileri ellerini ovuşturuyordu…

Pek ucuz bi’moda da değildi “fimlemek”…

Pazarlık yaparsanız, 400 lira ne ala!

***

Ancak, bu işe bi’düzen getirmek lazımdı…

Bunu seslendirmek de, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü’ye düştü…

Bir yıl önce Sayın Bakan dedi ki…

Yönetmelikteki esaslara uygun olmak kaydıyla onaylı cam filmi takılması araçlarda serbest oluyor…” 

Allah’ına kurban…

“Ben film-milim taktırmam” diyenler bile sıraya girdi…

***

Aradan bir yıl geçti… Tam Türkiye’ye özel bir durum ortaya çıktı… Aynı Bakan, bu kez; “Biz bu yasağı kaldırma iradesi gösterdik… Ancak, Emniyet, (Terör eylemleri var, tespit etmekte zorlanıyoruz) dedi… Bir terör eylemi olur ve (Bu cam filminden dolayı olmuştur) derlerse, bunun sorumluluğunu almak zordur…” demek zorunda kaldı…

Ardından da arabasına film taktıranlara ağır ceza geldi: 427 TL.

Aslında Emniyet talebinde haklı…

Vızzz diye yanından araba geçiyor; içinde kaç kişi seyahat ediyor; kuşkulu bir durum var mı, kimse anlayamıyor…

***

İyi de, “Otolarda cam filmi serbest” derse Devlet Baba…

Ve dahi neredeyse 5.5 milyon araç…

Çakıl taşı değil, para verip bu filmi takdırdı ise…

Şimdi “Çıkar bunları, yersin cezayı…” demek ne kadar doğru?

***

Takarken öde en az 400 lira, çıkarırken öde en az 150 lira!

Üstelik, “serbest” diye yüz binlerce araç cam filmi taktırmışken…

Bu sektörde yeni esnaflar ekmek kapısını aralamışken…

Zulümden de beter…

Tek istisna var…

Otomobiliniz fabrika çıkışlı renkli cama sahipse size kimse dokunup, ceza yazamıyor…

Onlar da zaten çok lüks araçlar…

***

Polis otolarının camları filmle kaplı…

Ha’di onlar haklı…

Belediyelerin makam araçlarında var…

Bakanlıkların bölge müdürlerinin makam otolarında var…

N’olacak şimdi?

Madem yasaktı, niye “Serbest bırakıyoruz” deyip, meraklısının ve sektörün önünü açtınız?

Bi’de…

Sahi, ceza neden bu kadar yüksek?

***

Birden, İzmirli Ali Kocatepe’nin şarkısı geldi aklıma…

“Bundan böyle düşünerek atın adımlarınızı…

Elbet bir gün mutluluktan yana alırız payımızı…”

Geç olmadan tabii…

Sonsöz: “Hayatımız zaten film gibi… O film, otomobilin camında olsa ne yazar, olmasa ne yazar?”