Daha çocukken bile yakışıklılığı ile tanınıyordu…
Bi’de briyantinli saçlarıyla…
Kökten, atadan Bodrumlu’ydu…
CHP’li, varlıklı bir aileden geliyordu…
“Kocadon” dendi mi, herkes onları gösteriyordu…
Hala, Türkiye’de “Kocadon” soyadı bi’tek onlarda sürüyor…
Hikayesi de pek ilginç…
100 yıldan beri onları hep “Ağaoğulları” diye tanırlarmış… Soyadı Kanunu çıktığında, nüfus memuru gelip “Kim bu Ağaoğlu?” diye sormuş, “Karşıdaki koca donlu adam” demişler, o da “Kocadon” diye yazmış…
***
90’lı yılların sonuna doğru siyasete ısınmaya başladı…
CHP’li ailesi ilk başta karşı çıktı ama…
O, 27 yaşında Demokrat Parti’de Yönetim Kurulu Üyesi oldu…
Beklediği fırsat, 1999’da karşısına çıktı…
O yıl, yerel seçimlerinde, yeni kurulan Ortakent-Yahşi Belediyesi’ne başkan adayı oldu; 36 yaşında reis seçildi…
Öyle çok çalıştı ki, Bodrum Yarımadası’nın parmakla gösterilen beldesini yarattı…
2004 seçimlerinde bu kez oyların yüzde 75’ini topladı, bi’kez daha başkan oldu… 10 yıl taş üstüne taş koydu; kalplerde taht kurdu…
2009 seçimlerinde çıtayı yükseltti, Demokrat Parti’den Bodrum Belediye Başkanlığı’na adaylığını koydu…
Düşünebiliyor musunuz?
Son seçimlerde 8 bin 800 oy alan CHP’nin karşısına 700 oya sahip Demokrat Parti’li bir aday olarak çıkıyordu…
O’na deli gözüyle bakmaya başladılar…
Çünkü, karşısında CHP’li efsane başkan Mazlum Ağan vardı…
Gelin görün ki…
Bodrumlu tercihini O’ndan yana yaptı; 45 yaşında Bodrum’a reis oldu…
Bu kez Bodrum’u Bodrum yapmak için kolları sıvadı…
Türkiye, artık Kocadon’u tanımaya başlamıştı…
***
Seçim kaybeden CHP, genç başkanı kazanmak için harekete geçti…
Tam o sırada…
Yani takvimler 2012 yılının Haziran ayını gösterirken…
“İhaleye fesat karıştırmak, görevi kötüye kullanmak, haberleşmenin gizliliğini ihlal, rüşvet ve suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" iddialarıyla Bodrum 3. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından tutuklandı…
Tam 100 gün cezaevinde yattı…
Beraat ettiğinde Bodrumlular cezaevinin önüne akmıştı…
Şu Allah’ın işine bakın ki…
O Başkan’ın ilk duruşmasını gerçekleştiren ve tutuklama kararını veren hakim de “Darbe Girişimi kapsamında” tutuklandı…
***
CHP o efsane başkanı bağrına basmak için sabırsızlanıyordu…
Nitekim, 30 Ağustos 2013’te…
Tatlı tatlı gelen baskılara dayanamadı CHP’ye geçti…
***
2014 mahalli seçimleri gelip çattığında sandıkları patlattı, Bodrum’da ikinci kez başkanlık koltuğuna oturdu…
Bir kez daha dünya turizminin gözbebeği için bir kez daha kolları sıvadı…
***
Halikarnas Balıkçısı’nın, Bodrum’un girişindeki ünlü sözünü bilirsiniz:
“Zannetme ki, geldiğin gibi döneceksin…”
Bu sözü şiar edindi…
Bodrum’un özgün değerlerini bir bir yeniden ortaya çıkardı…
İlçenin sandaletini de baş tacı yaptı, Barlar Sokağını da…
Sanat ile turizmi buluşturdu, herkese parmak ısırttı…
Gönlü zengin Bodrumlular’ı hiç “Merhaba”sız bırakmadı…
***
O’nun için üretilen siyasi sloganı bile başka bir yerde duyamazsınız…
Hani Bodrum’un diskoları ünlüdür ya…
Hani, dünyanın en zenginleri bile yatlarına atlayıp, o diskolara gelirler ya…
Yıllardır o Başkan’la karşılaşan gençler hep şöyle seslenir:
“Başkan, bizi diskoya götür…”
Ne kadar neşeli bir slogan değil mi?
***
Küçüklüğünden beri saçları önemli… Yani, saçlarına laf yok…
Boylu, poslu ve yakışıklı olduğu için gözler üstünde…
Bir seçim öncesinde siyasi rakibi etrafında toplananlara sesleniyor:
“Briyantinli saçlı çocuğa mı oy vereceksiniz?”
***
Çılgın tarafları da var…
Bir gün, Bodrum’da yol çalışması yapıyor sil baştan…
Söz vermiş, “Her evin önüne itfaiye ve ambulans girecek” diye…
O sokakta annesinin de evi var…
Dinlememiş…
Yıkmış, geçmiş…
***
Hani bazı belediye başkanları “Kapım 24 saat ardına kadar açık” filan diyor ya…
Bodrum’un Reisi, tam Devlet Memuru…
Mesai saati 08.30-17.30…
Bi’dakka bile fazla çalışmıyor… Mazereti hazır:
“Ailem bile gelse sıra bekler randevusu yoksa… Akşam mesaim bitince onların oğlu, abisi, kardeşiyim… Doğrusu da bu…”
***
İşte, o Bodrum’un reisi…
Haftasonu CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun misafiriydi…
Bodrum’u konuştular uzun uzun…
Ama bence Muğla’yı da konuştular…
Çünkü…
***
O, başkan Muğla Büyükşehir’in Reisi olmak istiyor…
Hem de en başından beri…
31 Ocak 2016’da… İstanbul’da gazetecilere şöyle demişti, hatırlayın:
“17 yıllık belediyecilik tecrübemle Muğla’ya başkan olabilirim…”
Üstünden neredeyse iki yıl geçti…
Ama…
Arzular Şelale…
İki dönem belde… İki dönem ilçe… Artık sıra büyük kentte…
***
Mehmet Kocadon’dan söz ettiğimi anlamışsınızdır…
İlk günkü gibi heyecanlı, ilk günkü gibi istekli…
CHP’ye alıştı; “Adalet Yürüyüşü”ne de katıldı…
Ancak…
Dört dönemdir Muğla’yı yöneten Koca Başkan Dr. Osman Gürün…
Bakalım koltuğu bırakmak istiyor mu?
Sonsöz: “Ev yaparsan tuğladan; vazgeçme sakın Muğla’dan…”