Yeşim YAVUZER/EGEDESONSÖZ – Ege Denizi'nde devam eden mülteci ölümlerine karşılık Avrupa Birliği'nin güvenlik önlemlerini artırması, Avrupa'ya varan mülteciler için gerekli asgari yaşam standartlarının sağlanmaması ve geri göndermelerin gündemde olmasına karşı harekete geçen mülteci hakları savunucuları sokağa çıktı.
‘Safe passsage now’ (Güvenli geçiş şimdi) sloganıyla sosyal medya üzerinden örgütlenen mülteci hakları savunucuları bugün 28 ülke ve 115 şehirde eş zamanlı eylem yaparak, devletlerden mültecilere sınırları açmalarını ve uluslararası sözleşmelerden doğan haklarının verilmesini istedi.
Kısa sürede yayılan 'European March for the Refugees Rights' (Mülteci Hakları için Avrupa Yürüyüşü Hareketi) Amerika, Kanada ve İsrail’de de yankı buldu. Türkiye’de ise, Ankara, Bodrum ve İzmir’de eylem yapıldı.
İzmirli mülteci hakları savunucuları Kıbrıs Şehitleri Caddesi girişinde toplandı. Yaklaşık 100 kişi Türkçe, İngilizce, Arapça, Farsça, Fransızca ve Kürtçe dillerinde, 'misafir değil mülteci', 'sınırları açın', 'sınırlardan önce insan hayatı', 'ırkçılığa hayır', 'savaşları durdurun' yazılı dövizler ile mülteci görselleri taşıdı. Can yelekleri yere bırakıldı ve mum yakıldı.
Basın açıklamasını ise grup adına mülteci hakları aktivisti İrem Somer okudu.
İnsan hakları ve uluslararası sözleşmelerin ayaklar altına alındığına, devletin aldığı önlemlerin daha büyük insanlık facialarına sebep olacağına dikkat çeken Somer, Avrupa ve Türkiye’ye “Bir an önce güvenli geçişi sağlayacak çözümler bulmalı, sınırına gelen mültecilere herhangi bir şart aramaksızın kapılarını açmalı ve mülteciler için gerekli insani yaşam standartlarını sağlamalıdır” diye seslendi.
İNSAN HAKLARI VE ULUSLARARASI SÖZLEŞMELER AYAKLAR ALTINDA
‘Daha fazla ölümün yaşanmaması için sınırları açın, güvenli geçişi sağlayın’ diye seslenen Somer, Avrupa devletlerinin sınır politikalarını eleştirerek “Sadece 2016 yılında 324'ü Ege Denizi'nde olmak üzere 418 mülteci insan onuruna yakışır bir hayat sürebileceklerine inandıkları Avrupa ülkelerine giderken yolda yaşamını yitirdi. 2015 yılının Ocak ve Şubat aylarında ise Ege Denizi’nde 9 mülteci hayatını yitirmişti. Yaşanan ölümlere rağmen Avrupa devletleri sınırları açmak ve güvenli geçişleri sağlamak yerine, sınırlarını daha da kapıyor, kalesinin duvarlarını yükseltmeye devam ediyor. Her defasında demokrasi söylemlerinde bulunan Avrupa, Türkiye'nin koz olarak kullandığı mültecilerin kendi sınırlarına gelmesini engellemek için hukuku, çok önemsediği insan haklarını ve uluslararası sözleşmeleri ayaklar altına aldı” ifadelerini kullandı.
ÖNLEMLER DAHA BÜYÜK İNSANLIK FACİALARINA SEBEP OLACAK...
Avrupa Birliği’nin, bağlı ülkelerin ve Türkiye’nin mültecilerle ilgili yaptığı çalışmaları, anlaşmaları ve politikaları aktaran Somer, geçişleri engellemeye yönelik alınan önlemlerin daha da büyük insanlık facialarına sebep olacağına dikkat çekerek şu şekilde konuştu: “Almanya ve Türkiye, NATO gemilerini denize çağırarak, güvenlik arayışındaki mültecilere karşı askeri önlemler almaya başladı. Avrupa Birliği’nin dış sınırlarını koruyan Frontex ile birlikte çalışacağı duyurulan Nato’nun ne tür faaliyetler yapacağı ise hala bir netlik kazanmadı. Balkan ülkeleri ise kendi aralarında toplanıp kontrolsüz mülteci akışının suç riski,terörizm gibi olayları arttırdığını, bu yüzden mültecilerin kendi ülkelerine en yakın ülkede kalması gerektiğini belirten bir deklarasyona imza attılar. Bulgaristan meclisi de Türkiye sınırına asker gönderilebilmesi için Silahlı Kuvvetler ve Savunma Kanunu’nda değişiklik öngören yasa tasarısını onayladı. Türkiye Avrupa sınırındaki bu askeri ve polisiye tedbirler devletlerin korunma ihtiyacı sahibi mültecilere olan yaklaşımını ortaya seriyor. Geçişleri engellemeye yönelik tüm bu önlemler daha da büyük insanlık facialarına sebep olacaktır.”
AVRUPA VE TÜRKİYE’YE SESLENİYORUZ!
Türkiye’nin sınır politikasındaki sınırları kapama yönündeki değişikliklerin endişe verici olduğunu da vurgulayan Somer, “Bizler mülteci hakları savunucuları olarak Avrupa ve Türkiye’ye sesleniyoruz; Temel insan haklarına aykırı bir şekilde mültecilere kapılarını kapayan Avrupa ve Türkiye, bir an önce güvenli geçişi sağlayacak çözümler bulmalı, sınırına gelen mültecilere herhangi bir şart aramaksızın kapılarını açmalı ve mülteciler için gerekli insani yaşam standartlarını sağlamalıdır” şeklinde sözlerini tamamladı.
Basın açıklamasının ardından bir süre sessiz bir şekilde durarak eylemi sürdüren grup daha sonra eylem sonlandı.