Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ – Foça’da 510 dönümlük tarım arazi üzerinde hayata geçirilmesi planlanan “Ekoköy Ekolojik Turizm Projesi” ile ilgili tartışmalar devam ediyor.
Foça Belediyesi, Mimarlar Odası İzmir Şubesi’nin, ruhsatın usulsüz verildiği gerekçesiyle bu projenin iptali için dava açmasını, “Mimarlar Odası’nın bu konuda dava açma ehliyeti yok” değerlendirmesine, Oda Başkanı Uğur Yıldırım’dan sert yanıt geldi. Başkan Yıldırım, amaçlarının doğayı korumak olduğunu belirterek, “Bizim böyle bir yetkimiz olmasaydı, mahkeme başvurumuzu baştan reddederdi” dedi.
FOÇA BELEDİYESİ, YAZILI SAVUNMA YAPTI
İzmir Sanayici ve İş İnsanları Derneği (İZSİAD) tarafından Foça’da tarım arazi üzerilerinde yapımına başladığı “Hayalinizdeki Köy: Mid Phokaia Ekoköy” projesi tartışmasına, Mimarlar Odası İzmir Şubesi de katıldı. Mimarlar Odası, projenin iptali için dava açtı. İzmir 5. İdare Mahkemesi’nde görülen davada Foça Belediyesi yazılı bir savunma yaparak, davanın zamanında açılmamış olması nedeniyle reddini talep etti, odanın planla ilgili dava açma ehliyetinin olmadığını öne sürdü. Dilekçede ayrıca, Mimarlar Odası’nın, davayı ikame etmekte hukuken geçerli bir menfaati bulunmadığı, işlem konusu taşınmazla bir bağlantısının bulunmadığı, bu işlemlerin iptalini istemekle hukuki bir yararı olmadığı görüşüne de yer verildi.
YILDIRIM: 1/25 BİNLİK PLAN NOTLARININ DOĞRU YORUMLANMADIĞINI GÖRÜYORUZ
Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı Uğur Yıldırım, bu iddia ve görüşlere şu yanıtı verdi:
“Mimarlar Odası’nın Ekoköy meselesinde dava açma yetkisinin olmadığı düşüncesi, onların tercihidir. Bizim böyle bir dava açma yetkimiz olmasaydı, mahkeme zaten bizim başvurumuzu reddederdi. Böyle bir şey olmadı. Bekleyip göreceğiz. Onlar bu şekilde hukukun üzerinde tahakküm kurmaya çalışıyorlar. Ortada usulen işlenmiş bir hata var. Biz hukuk yoluna başvurduk. Belediye de şu anda yapması gerekeni yapıyor! Foça Ekoköy’de uygulama başladığı zaman geniş kapsamlı bir basın açıklaması yaptık. 1/25 binlik plan notlarının doğru yorumlanmadığını görüyoruz. 14 ayrı parsel için biz tek dava açtık. Mahkeme burada bize olumsuz yaklaşmış olsaydı, 14 parsel için 14 ayrı dava açmamızı isteyebilirdi ama tek dava olarak kabul etti. Mimarlar Odası açısından bu yaklaşım çok önemlidir ve umut vericidir. Foça Belediyesi’nden ilgili evrakları ve bilgileri istedik. Belediye çok yakın bir zamanda belgeleri mahkemeye sundu. Mahkeme, şu aşamada ya yürütmeyi durdurma kararı alacak ya da davayı düşürecek. Kafa karıştıracak veya teknik inceleme gerektirecek bir durum varsa, bilirkişi atayacak ve bilirkişi raporuna göre işlem yapacak.”
14 PARSELDE 14 YAPI OLMASI GEREKİRKEN, 154 BİNA İNŞA EDİLİYOR
Oda’nın bu projede itiraz ettiği noktaları tek tek açıklayan Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı Uğur Yıldırım, şunları söyledi:
“Buradaki proje, emsal üretebilecek bir proje ve alan. Daha önce mera olan ve mera alanı olmaktan çıkarılan bu doğal alanın eko turizm ve ekolojik tarım kavramları üzerinden yapılaşmaya açılmış olmasına itiraz ettik. Sera görünümlü konutlar yapılıyor. 14 parselde normalde 14 yapılaşma hakkı var, 1/25 binlik plan notlarına göre. Ancak orada başka bir plan notu devreye sokularak 14 değil, 154 yapı inşa ediliyor. Bu da İzmir’in tüm tarım ve orman alanlarında bu plan notları bu şekilde yorumlanırsa, İzmir bundan çok büyük zarar görür. Mimarlar Odası, doğayı korumayı amaçlamaktadır. Bu bizim tam 70 yıldır yürüttüğümüz bir mücadeledir. Kimse kusura bakmasın, Foça Belediyesi esas kendisinin korumakla yükümlü olduğu alanlarına sahip çıksın, onları korusun. Bizim itiraz etmemize sebebiyet verecek durumlar olmaması, en büyük isteğimizdir. Foça Belediyesi, tarım alanlarına sahip çıksın, Mimarlar Odası da müdahale etmek zorunda kalmasın. O alanları korumak asli görevi olan yerel idare, konuyu çok farklı bir şekilde ele alıyor maalesef. Yapılaşma izni istediğinizde, Tarım İl Müdürlüğü, yapılaşmaya ihtiyaç olup olmadığına dair belediyelerden görüş talep eder. Foça Belediyesi’ne, belediyenin Tarım İl Müdürlüğü’ne gönderdiği görüşü de sorduk. Nasıl bir bilimsel çalışma yapıldı da yapılaşmaya izin verildi, merak ediyoruz. Kamunun da bunları bilmeye hakkı var. Dolayısıyla bu mücadeleyi sürdüreceğiz, hukuk yoluyla, kamuyu bilgilendirme yoluyla… Buradaki işleyişi başka alanlarda da uygulamaya kalkışılırsa, İzmir için gerçekten çok sorunlu günler karşımıza çıkar. Bir yandan da sevindirici haberler geliyor. Çeşme’de, orada, burada geçici barınma yerleri kaldırılıyor, hepsi yıkılıyor, şeklinde. Tiny Hause gibi çadır konaklaması gibi furyası da ciddi yükler getiriyor tarım alanlarına. Foça’da da tam tersi bir uygulamayla karşı karşıyayız.”