Diren ÇELİK/EGEDESONSÖZ- Son günler döviz kurlarında yaşanan yukarı doğru hareketlilik sebebiyle vatandaşlar yatırımlarını yeniden gözden geçirmeye başladı. Kurdaki yükseliş beklentisi sebebiyle vatandaşlar şimdiden hazırlıklarını yapmaya başladı.
İzmir’de ise yatırımlarını euro yada dolara dönüştürmek isteyen vatandaşlar şimdiden döviz büroları önlerinde kuyruklar oluşturmaya başladı.
İktisatçı Murat Kubilay, piyasalarda yaşanan hareketlilik ve olasılıklarla ilgili olarak Egedesonsöz’e değerlendirmelerde bulundu.
KUYRUKLARIN NEDENİ…
Şirketlerin ve bireylerin döviz ve altına yöneldiğini ifade eden Kubilay, “Enflasyon yüksek seyrettiği için Türk lirasına talep yok. Düşük faizlerden ötürü, döviz talebi yüksek, bir taraftan da ticari olarak büyük açık veriyoruz. Haliyle, ticarette ithalat daha fazla olduğu zaman döviz ihtiyacı oluşuyor. Türk lirası güvenli liman olarak görülmüyor. Dolar veya altın veya Avro yani döviz bu konuda daha itibarlı bulunuyor. Tüm bu nedenlerden ötürü hem şirketlerin hem bireylerinin dövize talebi var. Bu döviz talebini bankalar Merkez Bankası’ndan gelen düzenlemeler neticesinde karşılayamıyorlar. Bu karşılanmadığı zaman doğal olarak talep döviz büfeleri veya fiziki altına dönüşüyor” dedi.
DÖVİZE ERİŞİM ZORLUĞU YAŞANABİLİR
Dövize erişim zorlukları yaşanacağı düşüncesinin olduğunu söyleyen Kubilay, “Kurdaki hızlı yükseliş beklentisi, seçimlerin yaratmış olduğu belirsizlik, son dönemde üst üste gelen düzenlemelerden ötürü sermaye kısıtlamaların genişleyeceği, yani dövize erişim ve zorluklarının daha fazla olabileceği düşüncesiyle bu kurumlara, döviz büfelerine ve kuyumculara rağbet iyice arttı. Zaten verilerle de bunu gösterebiliyoruz” ifadelerini kullandı.
BÖYLE GİDERSE DÖVİZ KURUNU BASKILAMA POLİTİKASI SEÇİMLERE DAYANMAYACAK
Altın ithalatının da rekor kırdığını kaydeden Kubilay, “Türkiye'nin parasal olmayan altın ithalatı, tüm zamanların rekorunu kırdı. Yaklaşık 30 milyar dolara geldi son 1 yılda. Tam da bu dönemde Merkez Bankası’nın uygulamaları neticesinde bankalar müşterilerini caydırmak durumunda kaldıkları için döviz alım ve satımdaki marjı açıyorlar. O açık bireylerde yüzde 4’e kadar yükseldi ki bu çok yüksek bir orandır. Yani dövizi aldığınız fiyatın yüzde 4 altına hemen satabiliyorsunuz. Aynı zamanda günlük alım satımları da ortadan kaldıran bir durum. Dolayısıyla herkes ‘tek bir ürünü alayım ve saklayayım’ durumuna geçiyor. Böyle bir durumda önümüzdeki dönemde bu hatalarda ısrar edilirse daha büyük bir panik olacak ve neticesinde şu anda baskılanan kuru serbest bırakmak zorunda kalacaklar. Böyle giderse döviz kurunu baskılama politikası seçimlere dayanmayacak. Dolayısıyla da şu anda serbest piyasadaki gerçek kurulan 20 TL üstüne rahatlıkla çıkacak. Ne kadar kötü olup olmayacağını, seçimlerin ikinci tura kalıp kalmaması, ilk turda kimin kazanacağı ve seçim sonucunun nasıl bir istikrar getireceği gibi faktörlere bağlı... Onları da görmek gerek. Ama şu haliyle Türk lirasının maalesef cazip olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim” diyerek sözlerini noktaladı.