Metehan UD/EGEDESONSÖZ -Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan aldığı izinle 2016 yılında Seferihisar Sığacık’ta rüzgâr enerji santrali diken ünlü iş insanı Ali Ağaoğlu’nun sahibi olduğu Ağaoğlu Grubu bünyesinde yer alan Üçgen Enerji Şirketi’nin kapasite artışına onay verdi Bakanlık proje için ÇED olumlu kararı verdiğini açıkladı.
TÜRBİN YERLERİNDE DEĞİŞİKLİK
Şirket ilk olarak 8 olan türbin sayısını 16’ya, kapasitesini de 25,8 MWm’den 80,2 MWm’ye çıkarmayı planlıyordu ancak bölgenin 2’inci derece doğal SİT alanında denk gelen nitelikli doğal koruma alanında kalmasından kaynaklı revizyona gidildi. Nitelikli doğal koruma alanında kalan 50 MWm üzerindeki projelere izin verilmemesinden kaynaklı türbin artış talebi 8’den 5’e düşürüldü. Şirket bu kapasite artışı için 250 milyon Türk Lirası bütçe ayırdı. Projenin son halinde yapılan değişikliklerle ilgili şu ifdeler yer aldı:
Söz konusu proje ilişkin olarak ÇED İnceleme Değerlendirme Formunda; 15700 m2 alanın orman sayılan alana isabet ettiği, inceleme konusu sahada 30.04.2015 tarih ve 90 sayılı olur ile verilen Üçgen Seferihisar Rüzgar Enerjisi Elektrik Üretim A.Ş.’ye ait izin bulunduğu, T12-T13 Türbin alanınlarının Milli Savunma Bakanlığına ait 01.10.2004 tarih ve 20 sayılı olur ile verilen izinli saha içerisinde kaldığı ayrıca izin istenen yerin Seferihisar Devlet Avlağı sahasında kaldığı bu sebeple ilgili kurumlardan gerekli muvafakatların alınması gerekmekte olup, projenin sosyal probleme neden olacağından dolayı sosyal problemin Bakanlığınızca değerlendirilmesi, İzmir Orman Bölge Müdürlüğünün de belirleyeceği şartlara uyulması halinde inceleme değerlendirme toplantısı aşamasında kurum görüşümüz ayrıca bildirilecektir. BÜYÜKŞEHİR’DEN ‘UYGUN DEĞİL’ GÖRÜŞÜ Öte yandan İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin proje ile ilgili dosyaya sunduğu yazıda olumsuz görüş verdiği de ortaya çıktı. Bölgenin doğal SİT alanı, ormanlık alanı, tarım arazisi olduğunun vurgulandığı yazıda yer seçiminin uygun olmadığının altı çizildi. Büyükşehir’in yazısında “Üçgen Seferihisar Rüzgar Enerjisi Elektrik Üretim A. Ş. tarafından söz konusu alanda yapılması planlanan Seferihisar RES Kapasite Artışı (8 Türbin 25,8 MWm/18,8 MWe'den 16 Türbin 80,2 MWm/73,2 MWe'ye) Projesi'nin ; alanın plan kullanım kararları içerisinde Orman Alanı, Tarım Arazisi, Çayır-Mera olduğu görülmüş, bu tür kararlara sahip alanların amacı dışında kullanılmasının yaratacağı olası olumsuz etkiler açısından ; yer seçiminin uygun olmadığı düşünülmektedir.” ifadeleri yer aldı.
KORUMA ALTINDAKİ CANLILARIN YAŞAM ALANI
İzmir-Manisa Planlama Bölgesi Onaylı 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı’na göre; proje alanı orman alanı üzerinde kalıyor. Türbinlerin dikileceği alanlar aynı zamanda Türkiye’nin de taraf olduğu Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi’nin de (Bern 1979) taraf olduğu sözleşmede koruma altına alınan pek çok canlının yaşam alanı. ÇED dosyasında bölgenin doğal SİT alanı olduğu belirtilmese de ruhsat sahası ikinci derece doğal SİT’e denk gelen nitelikli doğal koruma alanında yer alıyor.
1'İNCİ DERECE SİT İKEN İZİN VERİLMİŞTİ
Ağaoğlu Grubu bünyesinde yer alan şirket 2012’de Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’ndan aldığı onayla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na başvuran şirket 2015 yılında o dönem Seferihisar’in Sığacık bölgesindeki 1’inci derece doğal SİT alanına 14 megawatt gücünde 7 adet rüzgar türbininden oluşan rüzgar enerji santrali dikmişti. 2018 yılında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bölgenin SİT derecesini düşürerek nitelikli doğal koruma alanına çevirdi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, rüzgar enerji santrallerinin kurulmasının önünü açan Seferihisar İlçesi, Sığacık-Korkmazdağı-Kılıçpınar-Çiftlik Dağı mevkii Rüzgar Enerji Santrali 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planlarını imar planlarını onaylamıştı.
Dönemin Bakanlar Kurulu'nun acele kamulaştırma kararı ile Seferihisar Rüzgar Enerji Santrali üretim tesisi ile Urla Trafo Merkezi arasında enerji nakil hattı yapımı amacıyla, bazı taşınmazların da acele kamulaştırılmıştı.