GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
27 Mart 2021 Cumartesi

Yaşarken adına müze yapılan bülbül sanatçı!

Geçen ay 80 yaşına girdi…

Allah nazardan saklasın, hala billur gibi sesi var…

İnzivaya falan çekilmedi…

Memleketi Ödemiş Birgi burnunda tütüyordu…

Şimdi, İzmir’in…

O bereketli topraklarda…

67’nci sanat yılını tamamlamanın…

Tatlı yorgunluğunu çıkarıyor…

***

Şimdi, Ödemiş Birgi’de…

Doğup, büyüdüğü topraklarda kızıyla birlikte yaşarken…

Bugüne değin seslendirdiği…

En güzel türkülerinden biri olan…

(Youtube’da dört milyondan fazla izlenmiş…)

“Denizin Dibinde Hatçem”i söyleyerek…

Adeta tatlı bir fiske atıyor…

***

O, aslında bir “türkü hazinesi”

Türkiye’nin bülbülü…

***

Ailenin tek çocuğuydu…

Türkiye’nin en ünlü türkücüsü oldu…

Şöhreti memleket sınırlarını aştı…

Almanya Devleti, onu “vatandaş” yaptı…

Yine de…

Kimileri gibi “moda olsun” diye soyadını değiştirmedi…

Akartürk diye başladı; aynen devam ediyor…

Seslendirdiği içli Ege türküleri…

Bebelere ninni…

Düğünlere mutluluk masalı oldu…

Geçen ay TV’deki “İbo Şov”da bi’şakıdı…

Yıktı, geçti ortalığı…

***

Annesinin bi’sözünü hatırlatıyor:

“Kız, sen konuşmadan türkü söylemeyi öğrendin…”

Nitekim annesini haklı çıkarıyor…

Babasıyla birlikte…

Ödemiş Musiki Cemiyetin’e gide/gele türkücü oluyor…

Üstelik, daha parmak kadar bir kız…

13 yaşında adımını attığı sahnede alkış yağmurunda ıslanıyor…

Geleceğin parlak günleri…

Kendiliğinden belli oluyor artık…

O “parmak kız”ın yaşını büyütüyorlar…

Sonra?

Ver eline İzmir Radyosu…

Oradan sonra Ankara Radyosu’nun türkü yıldızı oluyor…

Ödemişli Bedia’yı…

Artık, tutabilene aşk olsun…

***

Türkiye’de ayak basmadığı…

Yanık sesini dinletmediği kent, ilçe kalmıyor…

Sanat hayatının 30 yılını turnelerde harcıyor; bi’kez olsun yüksünmüyor…

Dört kıtada…

Onlarca ülkede alkış yağmuruna tutuluyor…

Paris Olympia'da…

Muhteşem bir konserin “ufacık-tefecik yıldızı” oluyor…

O geceden sonra şöhreti Avrupa’yı sarsıyor…

Türkülerin kraliçesi olmakla kalmıyor…

Yeşilçam’da yedi filmde başrol kapıyor…

Filmleri gişe rekorları kırdıkça; hayran sayısı artıyor…

Edirne’den Kars’a…

O’nu tanımayan, türkülerini mırıldanmayan kalmıyor…

O kadar seviliyor ki…

Bu güzel memleketin yedi şehrinde…

“Fahri Hemşehrilik Unvanı”na layık görülüyor…

***

Hayatının en büyük kıvancını…

Yine memleketi Ödemiş’te yaşadı…

Ödemiş’in son 25 yıl içinde…

Gelmiş geçmiş tüm belediye başkanları…

Bu büyük sanatçının…

Baba ocağında bir “müze”si olsun diye gayret gösterdi…

Böylesi ustaları, yıldızları…

Yaşarken ölümsüzleştirmek kadar güzel bir duygu olabilir miydi?

Nitekim…

Bütün Ödemiş el ele verdi…

Birkaç yıl önce…

Üçeylül Mahallesi İstasyon Caddesi’ndeki…

“İbrahim Hakkı Ayvaz Kent Müzesi” ile birlikte…

Türk Halk Müziği’nin…

Gelmiş geçmiş en güçlü kadın yorumcusu…

Türkülerin Ödemişli Bülbülü Bedia Akartürk için…

Harika bir “Sanat Müzesi” kapılarını açtı…

***

Belki de…

Yaşarken adına müze oluşturulan…

İlk sanatçı olarak…

Tarihe geçecek Bedia Akartürk…

Dile kolay…

67 yıl boyunca aldığı ödüller…

250’den fazla plaket…

Altı adet altın plak…

Yüz binler satan 45’likler…

Kasetler…

Haberlerinin yer aldığı gazete kupürleri…

Dostlarıyla fotoğrafları…

Sahne kıyafetleri ve…

Şarkı söylemek için gittiği her yöreye ait yapma bebekler…

Şimdi o müzede korunuyor…

***

67 yıllık “Sanat Maratonu”nun sonunda…

Doğduğu topraklara…

“Yaşam Boyu Onur Ödülü”nün yanı sıra…

Ömrünü adadığı emsalsiz bir “türkü hazinesi” ile döndü…

***

Bitiriyoruz…

Bedia Akartürk…

Bu güzel ülkenin…

Türkü deyince “kutup yıldızı” gibi…

Arkasından gelenlere yol gösteren…

Ve dahi…

Hiç sönmeyen ışık gibi anılacak…

Ne güzel sanatçılarımız var; di’mi?

Nokta…

Sonsöz: “Ne zaman bir köy türküsü dinlesem, şairliğimden utanırım… / Bedri Rahmi Eyüboğlu – Ressam, yazar ve şair…”