GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
24 Mart 2021 Çarşamba

'Çeki - düzen' zamanıdır!

Memleketin her köşesindeki CHP’li…

Kesin şunu soruyor:

“Allasen, n’oluyor İzmir’de bizim partiye?”

Aslında…

Olan bi’şi yok…

“Olan-biten bi’şiler var…”

***

Hani, “İzmir, CHP’nin kalesidir!” deniyor ya…

İşte, o tanımlamadan cesaret alarak sormakta yarar var…

İyi ki, kale!

Ya, kale olmasaydı?

Ne sur kalırdı, ne de kale duvarı…

***

Bakın, mesela…

10 gün önce CHP Lideri Kılıçdaroğlu İzmir’deydi…

Güneş doğmadan…

Hal esnafı ile kahvaltı yaptı; dert dinledi…

Kendine güvenen bi’esnaf…

Kargaların bile uyuduğu o saatte…

Memleketin Ana Muhalefet Lideri’ne dedi, beğenirsiniz?

Kelimesi kelimesine aktarıyorum:

Işıkkent-Pınarbaşı yolu öldürüyor bizi... Arabalarımızın alt takımı kalmadı… İzmir'e en iyi hizmet eski belediye başkanı İhsan Alyanak yaptı… O rahmetli olduktan sonra İzmir'e hizmet verilmedi ama şimdi yollarımız hiç iyi değil… Bu iki senelik, beş senelik bir durum değil... Bu 20 senelik bir birikim... Sizden ricamız belediyelerimiz güzel çalışsın... Başkanımız Tunç Soyer'in suçu yok, o yeni geldi…”

İşte, o esnafın sözleri, aslında…

Kimse kusura bakmasın ama…

Tabiri caiz ise...

“CHP için İzmir’de sözün bittiği yerdir…”

***

Şimdi, bazılarınız şöyle diyebilir:

Arkadaş, Türkiye büyüyor; kentler kabına sığamıyor!

Bu şehir 1970’lerden bile göç üstüne göç alıyor…

Bak, beyaz yakalılar bile…

İzmir’i gözüne kestirmiş; “güzel yaşamak” için…

“Denizi kız, kızı deniz, sokakları hem kız hem deniz kokan” bu şehirde…

Hayatının geri kalanını sürdürmek için…

Üstüne para verenler bile çıkar!

Ancaaak…

Bu kadim kenti yönetmeye talip olup…

Sandıktan çıkmayı(!) başaran bazı yöneticiler…

Senin, benim kadar İzmir’e seviyor mu acep?

***

(O arkadaşların harbiden İzmir’e sevip sevmediklerini öğrenmek için döneceğiz bu satırlara yeniden…)

***

2014 mahalli seçiminin üstünden 7 yıl geçti…

O seçimde…

AK Parti “en ağır” topuyla (Binali Yıldırım) indi sahaya…

Altı ilçe (Torbalı, Selçuk, Ödemiş, Menderes, Kınık, Kemalpaşa) sandıkta AK Parti’ye uçtu…

MHP, Aliağa ve Kiraz’ı alıverdi…

Bir ay sonra…

Yine MHP’nin kazandığı Kiraz, İktidar Partisi’nin kanatları altında uçmaya karar verdi…

CHP’ye 22 ilçe ve Büyükşehir Belediyesi kalmıştı…

Hatta ve dahi…

Aziz Kocaoğlu ile Binali Yıldırım arasındaki fark…

360 bin oydan biraz fazlaydı…

Büyükşehir bile öyle “ferah ferah” kazanılmamıştı…

2019 seçimleri gelip çattığında…

Farklı bir “sıkıntı” baş gösterdi…

Belediye başkan aday adayları…

Hatta meclis üyeleri için bile CHP’nin Çatısı’nda…

“O mu olsun, şu mu olsun?”

Tartışmaları bitmek bilmedi…

Hayır, işin garibi o tartışmalar hala CHP’nin ayağına…

Birer “münasebetsiz diken” gibi batmaya devam ediyor…

***

Şu hale bakar mısınız?

Türkiye’de iktidar, İzmir’de muhalefet AK Parti…

Bugüne kadar benzeri görülmemiş…

Bir eleştiri bombardımanına tutuyor İzmir’in Beyi konumundaki CHP’yi…

Neden?

Vatandaşı, her zamankinden daha iyi dinlediği için…

Sıcak ve şok edici muhalefeti seçtiği için…

AK Parti’nin, “İzmir’e yazık oluyor!” demesine bile…

CHP İzmir Örgütü’nden karşı atak yok…

Bazı milletvekilleri…

AK Parti’nin salvolarını karşılamasa…

Başkan Soyer, hepten yalnız bırakılmış olacak…

***

Mesela…

Menemen gibi “has” bir ilçeyi…

25 yıldır olduğu gibi “halkın oyu” ile kazanıyorsun…

“İkbal” elde etmeye çalışan kimileri yüzünden…

“Torba”da kaybediyorsun…

Üstüne…

Menemen İlçe Teşkilatı’nın kafasını kopartıyorsun…

Hatalıysa…

Neden daha önce el koymadın?

***

Ya da…

Kocaman bir ilçenin CHP’li belediye başkanı…

Seçimin üstünden iki yıl geçmiş…

O’nu başkan yapan partisinden…

Seçilmiş 10 meclis üyesinin ihracını istiyorsun…

Nasıl “sıkıntılı” bir durum ele güne karşı!

Bitecek gibi değil…

***

En gülümseteni CHP Bayraklı’dan…

Olağan ilçe yönetim kurulu toplantısı…

10 üye birden katılmayınca gerçekleşmiyor…

Bunun üzerine tutanak tutuluyor…

Kime karşı… Neye karşı?

Ateşi tutanın eli yanıyor…

***

Acaba, diyorum…

CHP İzmir’in “geçmiş zaman masalları”nda…

Benzer krizler…

Başlamadan nasıl önleniyordu?

O günlerin CHP İl Başkanların…

Allah vergisi “krizsavar” özellikleri mi vardı?

Yoksa…

İkbal yerine…

“Dostlar beni hatırlasın” demek…

Onlar için gerçekten “yeterli” miydi?

***

Bitiriyoruz…

Atatürk’ün partisinde 40 yıl kendi ifadesi ile…

Çapa yapan…

İl Başkanlığı’nın onurunu yaşamış…

İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, SonSöz TV’nin canlı yayınında…

Altıok’ta yaşanan…

Böylesi “antin-kuntin” olaylar için ne dedi; biliyorsunuz:

“Bunların tamamı İzmir’deki otorite boşluğundan kaynaklanıyor… Halen daha İzmir’de ciddi bir otorite boşluğu var… Ben de il başkanlığı yaptım. Örgüte karşı görevli olan arkadaşlar, herkese eşit mesafede olacak... Senin adamın, benim adamım belediye başkanlığına, meclis üyeliğine gelirse (Ben yükselirim…) diye düşünmeyeceksiniz…”

Nokta…

Sonsöz: “Nasılsanız, öyle idare edilirsiniz? / Anonim…”