GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Hanzade ÜNUZ
YAZARLAR
13 Mart 2019 Çarşamba

YAPA - BİLMEK

Belki de seçim yorgunu olduğu için…

Seçmen  heyecan duymuyorsa da…

Şaka da değil, yerel seçime 17 gün kaldı.

İzmir Başkanını seçecek…

Adaylar son viraja giriyor.

Hummalı bir koşuşturma içindeler.

Gergin saatler geçerken, ince hesaplar yapılıyor.

Seçim kampanyalarında son on beş gün özellikle önemlidir.

Sinirler gerilir, adrenalin tavan yapar.

Adaylar ha gayret…

El sallar, tokalaşır, kucaklaşır.

Hırslar yorgunlukları sırtlar…

Vaatler seçmeni öpüp, kucaklar…

Başkan adayları da bugünlerde haliyle…

Kabul görmek…

Beğenilmek…

Sevilmek…

İnandırmak…

Ve oyumuzu istiyorlar.

***

İzmirli seçmene büyük bir aşk  duyuyorlar...

Rekabet içindeki adaylar “Seviyoruuumm” diye...

Yaka bağır yırtma noktasına geldi.

Uyuyan prensesi öperek uyandırmak isteyen adayla…

Dağları delerek Şirin’e koşan aday yarışırken…

Kaf Dağı’nın ardındaki vizyonlar anlatılıyor.

Açık artırma vaatler uçuşuyor.

Her şey MAKRO ölçekte...

MİKRO’ya bakan yok.

Her şey dünyanın EN’i olacak…

Her yer ‘Dünya Markası’ olacak...

Magazin starları gibi parıldıyor verilen sözler.

En güzel, en zengin, en silikon, en dijital…

En marina, en liman, en tarım, en süt…

En marka, en asfalt, en müze, en otoyol…

En festival, en kongre, en spor, en turizm…

En gastronomi, en kültür, en sanat...

Diye hayaller anlatılıyor...

En renkli rüyalar görülüyor ki...

Tutabilene aşk olsun.

***

Peki arkadaşlar,

İzmirliler ne istiyor bileniniz var mı?

Unutmayın ki, hakkında türlü hayaller kurdukları bu kentte yaşayan...

Bir de İzmirliler var.

4.5 milyon İzmirlinin yaşadığı gerçekler, istekleri var.

Biz neler istiyoruz yerel yönetimlerden?

Tüm Başkanlardan…

Aslında çok normal ve çok sıradan isteklerimiz var.

Yerel yöneticilerin, Başkanların ve de kadrolarının…

Oy verdiğimize pişman etmemelerini istiyoruz.

İzmirliler’in ‘Hayatını kolaylaştırmasını’ istiyoruz.

Delik deşik yollar, akmayan trafik istemiyoruz.

İşgal edilmemiş, yürünebilir kaldırımlar istiyoruz.

Çöp, toz, çamur içinde sokaklar istemiyoruz.

Düzenli çalışan toplu ulaşım istiyoruz.

Nobran bürokrat, memur istemiyoruz.

Güler yüzlü belediye istiyoruz.

Ulaşılamayan, iletişimsiz, lakayıt belediye istemiyoruz.

Temiz mahalleler, bakımlı parklar istiyoruz.

Seçimden sonra ortadan kaybolan Başkan istemiyoruz.

Hayat tarzımızı hayat kalitesiyle taçlandıran Başkanlar istiyoruz.

İzmir’in malını mülkünü satan Başkan istemiyoruz.

Güven veren, İzmir’i koruyacak Başkan istiyoruz.

Kendi reklamı peşinde kabadayı Başkan istemiyoruz.

İzmirliler’in özgür ruhuna, aklına saygı duyan Başkan istiyoruz.

İzmir’in betona boğulmasını, ham yapılmasını ve rantçı anlayış istemiyoruz.

İzmir’e kulak veren Başkan istiyoruz.

Yapamayacağı hayaller satan Başkan istemiyoruz.

***

Tam bu noktada...

Optimum Denge Modeli (ODM)’nin kurucusu sevgili Tamer Dövücü’nün...

Her Başkan adayının ve de oy verecek seçmenin üzerine düşünmesi gereken şu sözü aklıma geliyor...

"ODM'ye göre insan doğasının iki temel bileşeni vardır. Bunlar bilmek ve yapmaktır. Ve bu bileşenlerin amacı insanın hayatta kalmasını sağlamak ve onu mutluluğa ulaştırmaktır...
Bilmek hayat ve kendimize ait anlamları doğru yere oturtmaktır...

Yapmak bu anlamlara göre davranmak ve bu süreçte gereken yetenekleri geliştirmektir...

Ve bilmek ile yapmak bir süre sonra Yapa - Bilmeye ve yeterince ustalaşıldığında ise Olmaya dönüşür...”

***

Biz İzmir’de...

Bilmek, yapmak ve olmak dengesi içinde...

Yapa – Bilen Başkan istiyoruz.