İnsan sevdiğine kırılır…
Sevdiği kırılırsa üzülür.
Anlamlı ise…
Kıymetliyse...
Onarmak ister.
Kırılan parçaları ele alıp…
Nereden, nasıl kırıldı diye anlayıp…
Tamir etmek ister.
Özel bir emektir.
Sabır ve özenle birlikte ince bir dikkat ister.
Niyet ister.
Kırılanı yapıştırmadan önce…
Onarmanın lezzetini…
Bıraktığı izi sevmeyi bilmek ister.
***.jpg)
Bunu en iyi kim yapıyor peki?
Sükunetin, zarafetin yeryüzündeki dingin temsilcileri…
Gözünü sevdiğimin Japonları tabii ki.
Kırılanı onarmayı sanat haline getirmiş…
Kırık parçaları altınla birleştirerek yapıştırmış...
Adına da Kintsugi demişler..jpg)
Kintsugi kırıklıkların ve yaşanmışlıkların değerini anlatan bir felsefeden yola çıkıyor.
Kırılan parçalar pudra altın, bronz, gümüş karıştırılmış reçine kullanılarak birleştiriliyor.
Japon felsefesi Wabi – Sabi’deki…
Kusurları Kucakla görüşüyle aynı özellikleri taşıyor.
Bu felsefede eksik, kırık, parçalanmış olanı hayattan tamamen çıkarmak yerine, nasıl hayata kazandırabilirim düşüncesi ağır basıyor..jpg)
Kintsugi sanatının en önemli özelliği kırılanı gizlememesi.
Tekrar bütün haline gelmiş ve estetik değeri yüksek bir nesne olarak yeniden ortaya koyması.
Kintsugi sanatı Japonya’da 600 yıldan bu yana yaygın kullanılıyor.
Hasar gören seramik veya porselen ise tamirden sonra daha şık ve göz alıcı görünmesini sağlıyor.
Rivayete göre 15. yüzyılda Japon imparatorunun çok sevdiği Çin işi çaydanlığı kırılınca...
Tamir edilen yeni halini sevmeyip birbirine tutturulan parçaların altın kullanılarak birleştirilmesini istiyor.
Ve Kintsugi sanatı doğuyor..jpg)
Doğu felsefesinde eskiyen eşyalar, yeni eşyalardan çok daha kıymetli sayılıyor çünkü onu kullananla birlikte yaşanmışlığı içeriyor.
Dolayısıyla sabır ve sadakat duygularına sahip olduğuna inanılıyor.
Aynı sağlam dostluklarda, değer bilinen ilişkilerde olduğu gibi.
“Acılarımız, yaşanmışlıklarımız ve kırgınlıklarımız bizi daha değerli yapar, hiçbirimiz mükemmel olmak zorunda değiliz” anlayışı taşıyor..jpg)
Yani Kintsugi sanatında çatlaklar ve kırıklar saklanmaktansa göz önüne çıkarılıyor.
Kısaca Kintsugi kırılan herşeyin tamir edilebileceğini ve hatta bazen bunun eskisinden bile daha güzel olabileceğini anlatıyor.
Yüzyıllar boyunca gelenekten sanata dönüşen Kintsugi…
Japonya’da“Kusurlu Güzellik” diye de anılıyor.
Bir eşya ya da insan hasara uğramış, acı çekmiş ise bundan bir ders alır ve bu konuda hatıraya sahip olur.
Altınla kaplanmış yara izleri vardır.
Ve artık önceki halinden çok daha güzel, çok daha değerlidir…
***.jpg)
Ben de yeni yılda hepimize...
Kırıklarımıza anlam katarak birleştirmeyi öğrenmemizi...
Sabırlı Japon nezaketini...
Kintsugi’yi içselleştirmemizi…
Yaşanmışlıkların değerini bilmeyi…
Yaraların güzelleşerek iyileşmesini...
Kusurlarımızı sevgiyle kucaklamamızı diliyorum.