GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Harun ÖZDEMİR
YAZARLAR
6 Kasım 2017 Pazartesi

Suud hanedanında neler oluyor?

Alem-i İslam, “İsrail!” diyor, “Kahrolsun!” diyor başka bir şey demiyor. Konu Müslüman devletlere gelince “İsrail tehlikesi” o kadar büyütülüyor ki, bütün pislikler halının altına süpürülüyor.

Bu işlerin ört pas edilmesi de ulemaya kalıyor.

Besili ulema!

Hırsızlık ayrı, yolsuzluk ayrı”yı beyin yakar şekilde açıklayan ulema!

Türkiye dışındaki Müslüman devletlerde kurumsal muhalefet, anayasal muhalefet, ana muhalefet olmadığından bu görev güya ulemanın sırtında!

Doğru yolu bilenler…

Allah’tan başka kimseden korkmayanlar(!)…

Azleden ve seçen (ehlü’l hal ve’l akd)’ler… ulema olduğuna göre, yenen bütün naneleri aklamak ve paklamak da cübbelerine sarılarak kırıtan ulemaya düşüyor.

***

Alem-i İslam’da ABD ve İngiltere’ye dil uzatanların dillerinin nasıl koparıldığı biliniyor. İsrail’e sövmek ise serbest!

İsrail’de yaşananlar ile Müslüman devletlerde yaşananlara bakıldığında ortada Müslüman ahali açısından anlaşılması zor bir durum var:

56 Müslüman devletin çoğu dünyanın açlık sınırındaki ülkeler. Bir kısmı da petrol ve doğalgaz zengini. 56 Müslüman devletin ekonomileri arasında bir uyum yok, çoğu devlette insanlar adeta sürünerek yaşıyor. ABD ve AB’ye gitmek için öleceğini bile bile şişme botlara binerek sığınmacı olmak istiyor.

Ser sefil… Per perişan… Sıradan Müslüman bu durumda.

Durum böyle iken Müslüman devletlerin liderleri, özellikle en yoksul olanların liderleri İsrail devlet başkanlarından ve başbakanlarından daha zengin! Müslümanları yöneten siyasetçilerin hepsi Clinton, Obama, Merkel, Hollande’dan daha zengin!

Nasıl zengin oldular?

Hangi teknoloji ve patentle servet biriktirdiler?

İsraf mı etmediler?...

Nasıl zengin oldular arkadaş?

İsrail’de çoğu cumhurbaşkanı ve başbakan yolsuzluktan yargılandı ve mahkum oldu.

Olmet daha geçenlerde yolsuzluktan aldığı 18 aylık mahkumiyetini tamamlayıp ve çıktı. Karısı ise başbakanlıkta içilen meşrubatların boş şişelerini satıp vakfına gelir kaydettiği için yargılanıyor.

Netanyahu ise yolsuzluktan yargılanmaya devam ediyor.

Yazdıklarımı inandırıcı bulmayanlar lütfen İsrail’in son 20 yılını incelesinler. Bir de Müslüman devletleri incelesinler.

Kim zalim?

Kim hain?

Kim harami?

Müslüman ahaliye zulmeden kim?

Bunlara bakmadan “Suudi Arabistan’da neler oluyor”u anlamak zor!

Bugüne kadar havada vurup tavada yiyen Prensler, 7 yıldızlı otellerde tutuklu günler geçirirken akıllarından neler geçirdiklerini duyar gibiyim:

ABD bana karşı! Yolsuzluk da ne demek?! Bizde oldum olası töre ne ise biz de onu yaptık. Bugüne kadar özel karşılamalarla ağırlanan bizler, muteber insanlar iken bir sabah uyandık ki, meğer yaptıklarımız yolsuzlukmuş!...  

Bu zavallı hainler, halklarına ait servetleri zevkü sefa ile harcarken…

Kardavî gibi kolayından satın alınan alimlerin fetvası ile iman tazelerken…

ABD, İngiltere ve İsrail’li yöneticilerden daha fazla servet biriktirirken… küresel sistemin günü geldiğinde hesap sormayacağını mı düşündüler?

***

Bu servetler o kadar çok ki…

Bu paralar o kadar fazla ki…

Küresel bankacılık sistemine girse de avuçlarının içindesin…

Borsalarda hisse senetlerine yatırım yapsan da…

Her ülkede gayrimenkul alsan da…

Bilmen gerekirdi ey prens!

Garip gurebanın ahı…

Dul ve yetimin çığlığı…

Gün boyu köleden daha aşağı koşullarda çalışıp ailesini doyuramayanların feryadı…

Kan revan olaylarda yaşamını yitirenlerin vebali… eninde sonunda arşı âlâya yükselecekti…

Dinsizleşmiş Müslümanın hakkından imansızlaşmış başka kullar gelecekti!

Hala mı İsrail sorumlu?!

Hala mı ABD emperyalist?!

Hala mı İngiltere çok kurnaz?! 

Hala mı kahrolsun düşmanlar?!