Türk Milleti’nin kalbindeki “edebi” zenginlik…
Motorlu araçların…
Arka tampon yazılarında kendini gösterir…
Allahı var; hepsi önce gülümsetir…
Sonra düşündürür…
Mesela…
“Babam sağ olsun…” lafı…
Harika bir “hürmet” göstergesidir…
Oğlana askerden önce alırlar ikinci el bir “Hacı Murat”…
Ayağı yerden kesilsin, kızlara caka satsın…
Hepsinden önemlisi…
Asker ocağında hava bin 500 olsun filan diye…
Oğlan da çaresiz döktürür vicdani teşekkürünü arka cama:
“Babam sağ olsun” diye…
***
Türkiye’nin “dört teker” dünyasında…
Bi’şiler oluyor…
Otomotiv’deki “İkinci El” aşkı patlama noktasında…
Yılın son ayında turluyoruz ama…
İlk dokuz ayda…
Tam 3 milyon 500 bin adet ikinci el otomobil satıldı…
10 gün sonra 2019’a veda edeceğiz…
Bilenlere sordum…
31 Aralık tarihini gördüğümüzde…
İkinci el otomobil pazarının…
4 milyon 500 bin adet civarında olması bekleniyormuş…
***
Neden “ikinci el otomobil” aşkımız patladı?
Hepsinden önemlisi…
Neden “sıfır araba” satışı…
Bu yıl 250 bin adet dolaylarında kaldı?
Sevimli bir örnekle anlatalım…
Diyelim ki…
2000 motor üstü bir otomobil size göz kırpıyor…
Alacaksınız, çaresiz…
Hesap, gayet basit…
Aracın Türkiye’ye girişi 100.000 TL.
MTV (Motorlu Taşıt Vergisi): 7.505 TL.
KDV (Katma Değer Vergisi): 46.807 TL.
ÖTV (Özel Tüketim Vergisi): 160.000 TL.
Toplayın alt alta; ne çıktı?
Mis gibi, “314 bin 312 TL.”…
Sonra gidip bankadan 36 ay vadeli taşıt kredisi alıyorsunuz…
Bu ne demek?
36 ay sonra bankaya 430.000 TL. ödemiş olacaksınız demek…
Finalde…
100.000 TL.’lik otomobile 430.000 TL.’ye sahip olmanın…
Dayanılmaz hazzını yaşıyorsunuz…
Böylece…
Aslanlar gibi…
Bir otomobil kendinize…
İki otomobil Devlet Baba’ya…
Bir otomobil de bankaya…
Almış oluyorsunuz; iyi günlerde kullanın…
***
Böylesi tablo…
Meraklısını “İkinci El Otomobil”e teşvik etmez de ne yapar?
***
Uzmanına sordum, “ikinci el” aşkını…
Otomobil piyasası…
Son beş yıldır dünya genelinde “gerileme” kıskacında…
Türkiye ise…
Bu düşüşü en ağır yaşayan ülkelerin başında geliyor…
“Sıfır Kilometre Pazarı”…
Bu nedenle koma sınırında…
Ancak…
Günümüzde otomobil önemli bir ihtiyaç…
“N’apalım; yeter ki, ayağım yerden kesilsin” diyen…
Vatandaşım…
Doğal olarak “İkinci El Cenneti”nin kapısını çalıyor…
***
Meraklısı için o Cennet’teki manzara şöyleydi:
Fiyatlar güzeldi…
Keseye uygundu…
Son model bisiklet fiyatına “ikinci el” vardı…
İki kesim (alıcı ile satıcı) yüz yüze daha iyi anlaşıyordu…
Ancaaak:
Maddi sıkıntı yüzünden arabasını satanlar…
Ne ilginçtir ki…
Bu borsada zararlı çıkıyor…
Çünkü, fiyatı…
Daha çok alıcı belirliyor…
Bi’başka satıcı “profili” daha var…
Onlar daha nazlı…
Arkadaşın alım gücü yerinde…
Arabasını yenileyecek; sıfır alacak ama…
Yüksek vergi oranları, yürekleri hoplatıyor…
Parasını daha verimli kullanmak istiyor…
İşte; onlar da sevmeye başladı “İkinci El” otoları…
Yalnız bi’kusurları var…
Hep “sıfır araca” alışık oldukları için…
Burunları, “Everest Tepesi”nde…
***
İşin en ciddi tarafı şu:
Türkiye’de “sıfır araba” alanların sayısı hızla azalıyor…
Türk Lirası’ndaki değer kaybından…
İnleten vergilerden…
Kimbilir başka hangi nedenlerden…
İyi de…
2023’e koşan Türkiye’de…
“İkinci El” ile nereye kadar?
***
Neşeli “İkinci El” tüyoları ile bitiriyoruz…
Mesela…
Bi’grup ikinci el satıcılarının başlıkları pek benzer:
“Doktordan, itfaiyeciden, memurdan, imamdan araba…”
İnanmayın, unvanlarını kullanarak…
Fiyatta baskın çıkmaya çalışıyorlar…
Mesela…
Yazmış; “Askerlik nedeniyle satılık”…
Sakın ha; “gençlik başımda duman” diyenden araba alınır mı?
İki kere düşünün bence…
Mesela…
Yazmış; “Bu fiyata son gün” diye…
Dikkat; aylardır satılmamıştır; sorunludur…
Mesela…
“İçinde sigara bile içilmedi…”
Sigara kullanmayanların satma taktiğidir; işte buna inanın…
Nokta…
Sonsöz: En güzel İkinci El tamponu: “Mıhlama yiyen kız, Nutella yiyen kızı döver… / Anonim…”