GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Hanzade ÜNUZ
YAZARLAR
15 Ekim 2020 Perşembe

Neron’un Şakşakçılar Okulu

M.Ö 300’ler...

Atina’daki tiyatro sahnesinde bir komedi müsabakası yapılıyor.

Katılımcılardan ikisi, Philemon ve Menander çok meşhurlar...

Her ne hikmetse her defasında Philemon kazanıyor, Menander yeniliyor.

Oysa işin sırrı seyircilerin arasında oturuyor.

Philemon oyunuyla daha başarılı olduğu için değil...

“Şakşakçıları” sayesinde kazanıyor müsabayı.

Seyircilerle birlikte oyunu izleyen şakşakçıların görevi yoğun tezahürat ve alkışla hem jüri, hem de izleyenler üzerinde etkili olmak.

Şakşakçılarının sahnede kendisini hararetle alkışlaması, her dediğine kahkahalarla gülmesiyle...

Seyirciler üzerinde psikolojik üstünlüğü ele geçiren Philemon birinci seçiliyor.

***

Bu ilginç bilgiyi YouTuber Barış Özcan’ın bir sunumunda öğrendiğimde çok şaşırdım.

Tarihteki şakşakçılar dikkatimi çekti.

Meğer bu şakşakçılık işi yüzyıllarca süre gelmiş...

Romalılar döneminde şakşakçılığın bir meslek olduğunu gördüğümde hayretim daha da arttı.

M.S. 54’te tahta geçen Roma İmparatoru Neron...

Ki asıl adı Nero, çok eksantrik bir adammış.

Tiyatro oyunculuğuna, müziğe, lir çalmaya, sahneye çıkmaya çok istekliymiş...

Sanatçı olmayı hayal ederken...

Annesi Agrippina’nın hırsıyla 17 yaşında kendini Roma İmparatorluğu koltuğunda bulmuş.

Narsist kişiliğiyle tanınan, halkın önünde sık sık konuşma yapmayı seven Neron...

Eğitim şart diye düşünmüş olmalı ki...

‘Abartılı övgü’ işine boyut kazandırmak için “Şakşakçılar Okulu” açmış.

Neron Şakşakçılar Okulu’nda yetişen, her sözünü alkışlayarak her esprisine gülen yüzlerce şakşakçısıyla birlikte gezer...

Şakşakçıların coşkulu alkışları eşliğinde yaptığı konuşmaları izleyen Romalılar’ın kolayca havaya girmesini sağlarmış.

***

Doç. Dr. Ayşe Yakut’un Tarih İncelemeleri Dergisi’ndeki yazısında belirttiği üzere...

Neron,devlet işlerinden ziyade, atletik yarışmalar ve sahne gösterileriyle ilgilenen ilk ve son Roma İmparatoru olmuş.

O dönemde devlet adamı kimliğinden uzak sayılan ilgi ve zevkleriyle...

Şarkı söyleyen, şiir yazan, tiyatro gösterilerinde yer alan ve araba yarışlarına katılan sıra dışı bir imparator olmuş.

Her fırsatta cömertlik ve hoşgörü örneği olabilecek davranışlarda bulunmaya çalışan, halka para dağıtan Neron...

 Zamanla gaddar bir tirana dönüşmüş.

Karısının, kızkardeşinin ve annesinin idamını emretmiş.

***

Neron, M.S. 67 yılında katıldığı Olimpiyat Oyunları’nda el üstünde tutulmuş...

Olimpiyatlar için gidip bir yıl boyunca kaldığı Hellas’ta katıldığı çeşitli oyunlarda rüşvet vererek, haksızca yüzlerce ödül almış.

Lir çalıp, araba yarışlarına katıldığı, tragedyalarda rol aldığı oyunlarda iltimas geçilip Zafer Tacı ile ödüllendirilince...

Memnuniyetinin göstergesi olarak Achaia Eyaleti’ne özgürlük bahşetmiş.

Ama bu kararı, sonunu da hazırlamış Neron’un.

Roma Senatosu’nun aldığı kararla tahttan indirilerek vatan haini ilan edilince...

İntihar eden Neron’un son sözleri, “qualis artifex pereo" (Bir sanatçı ölüyor benimle) olmuş.

***

Roma’yı da, kendini de yakan Neron’dan 2 bin yıl sonra bugün...

Sağımız ve solumuz...

Her bir yanımız kraldan çok kralcılar tarafından sarılıyken...

Trollerle goygoycular alkış yarışında kavga ederken...

“Eğitim şart” bakış açısıyla...

Bugün yine bir Şakşakçılar Okulu açılsa...

Müfredata‘başı kuma gömülü devekuşu’ dersi de eklense...

Neron’un kulakları çınlasa...

İşinin hakkını veren eğitimli şakşakçılarla...

Daha mı adaplı, usul bilir olur her şey acaba...