GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
5 Ekim 2020 Pazartesi

Hasta mısın yoksa ’vaka’ mısın?

Beş gün önceydi…

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca…

Türkiye’nin, Koronavirüs Belası ile verdiği savaşı…

Medya ordusuna anlatırken şöyle dedi:

“Test sonucu pozitif çıkanların her biri bir vakadır…”

Ardından…

Şöyle devam etti, Bakan Koca:

“Her vaka, hasta değildir! Çünkü, testi pozitif çıktığı halde hiç bir semptom (belirti / bulgu) göstermeyenler var ve büyük çoğunluğu bunlar oluşturuyor…”

***

Sağlık Bakanı’nın bu sözlerini…

Bilim insanları bile tartışmaya başladı…

Sonunda şu kanıya varıldı:

“Eğer 110 bin test yapılıyorsa pozitif olanların hepsi gösterilmiyor… Sadece hastalığı artan veya semptomu olanlar kayda giriyor…”

Peki…

O zaman şu soruya da cevap vermek gerekmiyor mu?

“Hangi derecede semptom gösteren kayda giriyor? Demek ki, onun da bir ölçütü var… Her semptomu olan; yani sadece ateşi veya vücut kırgınlığı bulunan belli ki kayda girmiyor!”

***

Bu manzara karşısında…

İzmir’in önceki Tabip Odası başkanlarından…

Doktor Suat Kaptaner’e…

“Vatandaş bu ayrımı nasıl yapacak?” diye sordum…

İlk cümlesi hayli ironikti:

“Pandemi ortamında, nur topu gibi bir tartışma konumuz daha doğdu!”

Ardından aydınlatıcı sözlerini şöyle sürdürdü:

“Baştan beri uyarmaya çalıştık… Pandemi başlayalı yedi ayı geçti… Biz daha (Covid hastası kime denir?) onun üzerinde anlaşamadık… Haftalardır uyarıyoruz… Bu konu açıklığa kavuşturulmalı, artık polemik konusu olmaktan çıkmalı…”

 

*** 

 

Tam anlaşılması için sordum, Dr. Kaptaner’e…

“Hasta kim, vaka ne?”

40 yıllık İzmirli hekim, “Aslında konu basit” dedi ve ekledi:

***

Covid pozitif kişi, Covid hastasıdır…

Covid pozitif kişi, Covid vakasıdır…

Hastanedeki hasta, Covid’ten yatan hastadır…

Yoğun bakımda yatan hasta, Covid yoğun bakım hastasıdır…

Bunların sayısını açıklanırsa, “hasta /vaka” tartışması biter…

Kan tükürmeyen tüberküloz hastasına…

“tbc vakası denir; tbc hastası denmez!” saptaması…

Ne kadar anlamlıdır acaba?

Gel gör ki, konu iktidar çevreleri / muhalefet çevreleri tartışması olunca…

Al sana, yepyeni, gıcır gıcır bir polemik konusu…

Sonunda…

Pandemiyle mücadele sağlıkçıların sırtında kalıyor!

***

Sadece “temaslı takip” yapıldığı için…

Riskli kesimlere “tarama yapılmadığı” için…

Bizim pandemi mücadelemiz…

Bir bakıma “kontrollu sürü bağışıklığı” yöntemiyle sürüyor denebilir…

Bu yüzdendir ki, kış’a hala yüksek vaka / hasta sayısıyla giriyoruz…

Asla temenni edilmez ama…

Böylesi bir gelişmeye…

Halk arasında “yumurta kapıya gelince” derler, bilirsiniz…

***

132 bin civarında vatandaşa “antikor tarama testi” yapılmış…

(Antikor testi; kişiden alınan kan örneğinde belirli bir antikorun / virüsün varlığının saptanması ya da varsa miktarının belirlenmesi işlemi…)

Bağışıklık %0,81” çıkmış…

Yani; “%1”in altında

Çok düşük oran…

Özetle, sürü bağışıklığı ile Pandemi Savaşı…

Ancak 10-11 yıl sonunda anlamlı sonuç verir…

Sonuç şu:

Bu yöntemle başarı kazanmak olanaklı değil…

Kaldı ki; aynı aileden olan SARS virüsünde de bağışıklık 2 yıl sürmüş!

***

Önemli olan şunlar:

Maske, mesafe ve temizlik; olmazsa olmaz…

Mesai kademelendirmesi; kesin şart…

Şehirlerarası seyahatlere özel bir sınırlama gelebilir…

Mesai saatlerinin kısaltılması işe yarar…

Riskli grupların taranması mutlaka öncelikli ve gerekli…

En anlamlı çaba şu olmalı:

Topluma bu salgının ciddiyeti ve vahameti anlatılmalı…

Vatandaşa moral depolarken hep doğrular dile getirilmeli…

Nokta…

Sonsöz: “Hangi derece semptom Korona hastası kabul ediliyor? / Merak edilen soru…”