GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
4 Ekim 2020 Pazar

Bugün bizi alkışlayan yarın ‘yuh’ çekebilir!

Bugün Pazar...
Hiç bitmeyen sevgi ve saygıyla...
Atatürk’ü bu köşede anma ve hatırlama günü...
Bir kez daha...
Az bilinen yaşanmış bir öyküyü paylaşalım...
Bunu yaparken de...

“Bilinmeyen Yönleriyle Atatürk” adlı eseri gelecek nesillere bırakan…

Gazeteci – Yazar Sadi Borak’ı…

Saygıyla analım…

***

Hayatları boyunca…

Muazzam insan kitlelerine hakim olmuş…

Sevgi selinde alkış toplamış nice tarihe adını yazdıranlar…

Ölümlerinin ardından…

Zaman çarkının dişlileri arasında kaybolup gittiler…

Bunlar…

En başından itibaren “Yalancı Şöhretler”di…

Yaptıkları köksüz ve temelsizdi…

Bu nedenledir ki…

Altına imza attıkları eserlerinin ömrü…

Kendi ömürlerini aşamadı!

***

Onların çoğu…

Kendileri için yapılan bir takım coşkulu gösterilerin…

Gururuna kapıldılar…

Ve zannettiler ki, bunlar “ebedi yaşama”nın birer kanıtı…

O isimlerin çoğu…

Zafer sarhoşluğunun derin uykusunda ve de…

Tarihin karanlık labirentlerinde kaybolup, gittiler…

***

İnsan merak ediyor…

Acaba…

Atatürk, kendisine sergilenen…

Büyük sevgi gösterileri karşısında…

Nasıl duygulanıyor, neler düşünüyordu?

Bu sorunun cevabı…

Ulu Önder’in yanı başında…

15 yıldan fazla yaverlik yapan Naşit Mengü anılarında…

Öyle güzel anlatılmış ki…

***

Yıl 1927...

Atatürk, Anadolu’ya geçtikten sonra ilk defa İstanbul’a dönüyor...

Bütün kent halkı sokakları ve denizleri kaplamış...

Bayramların en büyüğü yaşanıyor İstanbul’da…

Kıyılardan, denizlerdeki sandallardan…

Atatürk’ün motoruna doğru eller uzanıyor…

“Yaşa, Varol…” sesleri kubbelerde yankılar yapıyor…

Atatürk ise ayakta, mendil sallayarak…

Bu sevgi gösterilerine karşılık veriyor…

Çocukluk arkadaşı Salih Bozok, Ata’nın bir adım gerisinde…

Halkın o coşkun gösterilerinden çok heyecanlanıyor…

Gözlerinden yaşlar süzülüyor...

Gazi’ye doğru hafifçe eğilerek, şöyle diyor:

“Paşam, halkın şu coşkun tezahüratına bakınız... Bu millet ebediyete kadar uğrunuza ateşe atılmakta tereddüt etmez…”

Gazi, çocukluk arkadaşına dönüyor ve şöyle diyor:

“Kendilerine faydalı olduğunuz, onlara olumlu yolda hizmet ettiğiniz müddetçe milletin sevgisini kazanabilirsiniz... Vaatlerinizi yerine getirmez, milletin refahına hizmet etmezseniz bu gün bizi alkışlayan bu topluluk yarın yuhalar…”

Nokta…

Sonsöz: “Bizim başka milletlerden hiçbir eksiğimiz yok… Cesuruz, zekiyiz, çalışkanız ve yüksek amaçlar uğrunda ölmesini biliriz… / Gazi Mustafa Kemal Atatürk…”