Keşfetmek; bir şeye diğerlerinin baktığı gibi bakmak ve onlardan farklı düşünmektir.
Albert Szent-Györgyi
Yaşınız kaç olursa olsun, içinizdeki çocuk hep bir yerlerde saklıdır. Kimi zaman bir şiir dizesinde, kimi zaman bir şarkı sözünde, kimi zaman bir film karesinde bazen gülümser, bazen kahkahalar atar, bazen de hüzünlenir. En içinden çıkılmaz zamanlarda durup, ‘bir an’ içinizdeki çocuğu dinlediğinizde; ‘o çocuk’ size yeni bir yol açar, umut verir. Bence hayattaki en önemli keşif; çocuklar ile zaman geçirmek. Her an yeni bir şey öğrenip, her an yeni bir şaşkınlık yaşamak mümkün.
5 gündür Kocaeli’nde on beş farklı okuldan 8 - 12 yaş arası otuz çocuk ‘birey‘ ile geleceğin girişimcilik dünyasında bir yolculuk yaptık. Doğu Marmara Kalkınma Ajansı (MARKA) tarafından organize edilen, Kocaeli İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Kocaeli Sanayi Odası ve Lider Yaratıcı Katılımcılar Derneği (LİYAKAT) işbirliğinde gerçekleştirilen “LİYAKAT Girişimci Çocuk Atölyesi” projesi kapsamında; biz büyük ‘birey’ler de çocuklarımız ile birlikte hem öğrendik, hem öğrettik.
Herşey çocuk yaşta başlar felsefesinden hareket ile; LİYAKAT Derneği tarafından başlatılan ve MARKA tarafından Marmara Bölgesinde ilk defa Kocaeli’nde gerçekleştirilen atölye kapsamında bir kez daha inandım ki; gelecek için en büyük ‘umut’: Girişimcilik.
Dünya olarak umutsuz, zorlu, karamsar anlar yaşadığımız şu günlerde Kocaeli Sanayi Odası’nın doğa ile iç içe, ödüllü binasında; gerçekçi vizyonu ile MARKA’nın her detayı eksiksiz planladığı organizasyonu, Milli Eğitim Müdürlüğü'nün desteği ile çocuk ‘birey’lerimizin sorunlara karşı duyarlılığı, çözüm önerileri, herşeyden haberdar olmaları, merakları, geleceğe bakış açıları, hayalleri, heyecanları ve en önemlisi birbirinden yaratıcı fikirleri ile öğrenmenin ve keşfetmenin büyülü dünyasında kısa bir gezinti yaptık.
Takım olmaktan, pazarlama kavramlarına, iş planına kadar girişimciliğe dair temel bilgileri alan çocuklarımız daha çok sevdiğim kavram ile ‘çocuk bireyler’imiz; birbirinden değerli yaratıcı girişimcilik fikirleri ile yeni bir dünya yaratma yolunda çok önemli bir ilk adımı attılar. Nano teknoloji ile bütün hastalıkların yok olduğu, görme engelliler için hayatın kolaylaştığı, güneş enerjisinden daha çok yararlanıldığı, doğanın ve çevrenin korunduğu, yaşlıların ve yürüyemeyenlerin düşünüldüğü, ülkemizin farklı tatlarının, dokularının hem yurt içinde hem de yurtdışında tanıtıldığı, teknolojinin hayatın her alanında kullanıldığı, hava sıcaklığına duyarlı kıyafetlerin üretildiği, çocukların güvenliğinin arttırıldığı, robot polislerin hayat kurtardığı, sivil toplum örgütleri ile hiç bir ticari beklenti olmadan işbirliği yapıldığı projeler. Farklı, yaratıcı, bunu nasıl düşündü dedirten, ilginç projelerin bence gösterdiği en büyük özellik ise onların yarattığı yeni dünyanın daha mutlu, daha huzurlu ve daha fazla insan yararına odaklanmış olması.
Neden, niçin, nasıl, nerde, ne zaman ve daha fazlası yüzlerce soru, yüzlerce cevap... Hep bir hareket, hep bir merak, hep yeni bir fikir. Düşündüler, ortaya koydular, tartıştılar, eleştirdiler, eksikleri tamamladılar. En çok da birbirlerini dinlediler. Işıl ışıl gözleri ile, bıcır bıcır konuşmaları ile, çocuk değil birey söylemleri ile, her soruna getirdikleri çözüm önerileri ile; en çok da hatırlattılar.
Biz ne zaman hatırlayacağız?