GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Teodora HACUDİ
YAZARLAR
28 Ocak 2015 Çarşamba

Yunanistan’a kaçasım var…

Ne yalan söyleyeyim
Yunanistan’dan haberler geldikçe
bende tarif edilemez garip bir sevinç oluştu.
Adamın biri başbakan oldu,
kravat takmaz,
motosiklete biner,
ilk gençlik yıllarından beri birlikte olduğu
hayat arkadaşıyla evlilik akdi olmadan aile kurmuş,
2 çocuğu var.
“Ateistim” diyor
ve dini yemin etmeyeceğini beyan ediyor,
etmiyor da
ama bunu yaparken 
ne kiliseye
ne de inançlara hakaret ediyor.
Kabinesinde kimileri dini
kimileriyse de siyasi yeminle göreve geliyor.

Sağlık Bakanı görme engelli,
engelli adayı “çeşit olsun” diye göstermedi,
“aksesuar “ olarak da kullanmadı,
bildiğiniz bakan yaptı…

Homoseksüel evlilikleri destekliyor,
insanların özel hayatlarıyla,
cinsel kimlikleriyle ilgilenmiyor.

Hedefleri var,
ideolojisinden sapmadan,
birilerine “şirin” görünmeye çalışmadan,
doğru bildiği şekilde hareket ediyor,
ne de olsa senelerce bu yola baş koymuş.
Protest kimliği hep ön planda,
Başbakan seçilir seçilmez
destur demeden
AB’ye rest çekti.
Atina Borsası çöktü,
Euro allak bullak oldu,
tehditler başladı,
ama kim takar…

Başarılı olur mu olmaz mı bilemem,
umarım olur,
umarım komşu yaşadıklarından bir çıkış yolu bulur
ama olmasa da Aleksis Çipras birçoğumuza umut oldu.

Unutmuştuk,
demokrasinin ne olduğunu unutmuştuk,
kalıplar olağanlaşmaya başlamıştı,
çeşitliğinin güzelliğini görmez olmuştuk…

Demokrasi güzel şey,
protesto bir hak,
kalıplar gereksiz,
aşk mevcut,
sevgi daim,
saygı gereklilik…

Sevgili Aleksis,
bilir misin bilmem,
ama bizim buralarda bir söz vardır;
“Ya olduğun gibi görün,
ya göründüğün gibi ol”.
Tasavvuf deryası
Mevlana Celaleddin Rumi’nin ünlü şiirinden…

Biz beceremedik bunu yapmayı,
çünkü aynaya bakacağımıza
hep karşımızdakine baktık.
Gerçi bu sefer
“istisnalar kaideleri bozmaz” diyorum
ve karşıya,
“karşı kıyıya” bakmayı öneriyorum.

Ben baktım, bakıyorum
ilk etapta gördüklerime gelince;
Evlilik akdi kadın için saygınlık belgesi değil.
Engelli olmak başarı için engel teşkil etmiyor.
İyi insan olmak için din gerekmiyor,
prensipli ve adil olmak da işe yarıyor.
Ulaşılmaz olmak saygınlık kazandırmıyor,
metroya binen sıradan bir vatandaş da başbakan olabiliyor.

Ne bileyim be Sevgili Aleksis,
belki benimkisi züğürt tesellisi,
ama umutlandım işte,
senin sayende umutlandım.
“karşı kıyıda” da olsa
bazı şeylerin olabildiğini görmek,
beni umutlandırdı…

Yolun buralara düşerse,
bekleriz,
pasaportta bir çay içer,
sonra da rakı balığa gideriz.
Bizim bu yaka da güzeldir,
hem de çok güzel,
hele imbatına denk gelirsen
müptelası olursun…