GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Teodora HACUDİ
YAZARLAR
13 Aralık 2014 Cumartesi

Bizi ayıran değil de birleştiren…

Kiria Fotini’nin ağırlaştığı haberini aldığımızda,
Pazar Ayini sonrasında Peder’le kahve içiyorduk.
İkimiz de allak bullak olduk.
Çocukluğumun
güzel,
zarif,
güler yüzlü Fotini Teyzesi… 
Platin sarısı saçları zamanla bembeyaz olmuştu,
kar beyazı,
pembe rujuysa hep aynıydı…

Peder’le atladık gittik,
Bayraklı’da mütevazı bir ev,
her köşesinde
84 yıllık bir ömrün yaşanmışlıkları…

Koca yatağın içinde küçücük kalmıştı,
ya da ben büyümüştüm, bilemiyorum.
Yanında beyaz bir ayıcık;
“bütün gün bu ayıcıkla konuşuyorum, dertleşiyorum” dedi.
Yatağının başucunda İsa’nın resmi asılı,
hemen altında da bir haç...

Bir yandan sohbet ediyoruz,
diğer yandan odasını inceliyorum.

Odanın bir köşesinde
seyyar tuvalete dönüştürülmüş Thonet sandalyeyi gördüğümde
gözlerim neredeyse yuvalarından çıkıyordu.
Belli ki orijinal Thonet,
oturak kısmının hasır olup olmadığını düşünmeye başladım,
acaba restore edilebilir miydi?
Sonra saçmaladığımın, 
fazlasıyla saçmaladığımın farkına vardım.
Karşımda yitik gitmek üzere canlı bir tarih varken,
ben antika bir sandalyenin restorasyonunu düşünüyordum.
Utandım
hem de çok utandım…

Konuşmaya devam ettik,
biraz Yunanca,
biraz Türkçe,
biraz Fransızca…
Çocukluğundan hatırladığı şarkıları,
Fransız rahibelerden öğrendiği duaları söyledi bize.
Her gün bir an önce onu yanına alması için Tanrı’ya nasıl dua ettiğini anlattı…

“Başkan nasıl?” diye sorduğunda ise
kimi kastettiğini anlamadım.
“O gün çok mutlu oldum.
Beni evden aldırdığı o gün,
benim için unutulmazdı.
O’na benden selam söyleyin,
O’nun için dua ettiğimi de…”

 Anladım ki Aziz Başkan’dan bahsediyor,
“o gün” dediği ise 17 Ağustos’da Aya Vukla’da ayin yaptığımız gündü…

Boğazımda bir düğüm,
gözlerimde akamayan yaşlar.

O günü,
öncesini,
yaşadıklarımızı,
bize yaşatılanları yazmıştım…

17 Ağustos 2014
nesli tükenmekte olan kuşlar misali,
biz Rumlar için çok anlamlı bir dönüm noktasıydı.
Tüm yaşanmışlıklara rağmen
İzmir’de belki de ilk defa varlığımız kabul görüyor,
bu toprakların, bu kültürün bir parçası olduğumuz dile getiriliyordu.
Başı çeken de İzmir Büyük Şehir Belediye Başkanıydı.

Herkül Milas’ın dediği gibi,
Bizi ayıran değil de birleştiren unsurları görmeliydik…

Ben görüyorum,
hep de gördüm,
bunu görenlerin sayısı da
gün be gün artıyor… 



17 Ağustos 2014 günü 92 sene sonra yapılan ilk ayinde, Büyük Şehir Belediye Başkanımızın talimatıyla yaşlılarımız evlerinden sağlık görevleri eşliğinde özel araçlarla alınıp ayine katılımları sağlanmıştı. Bayan Fotini'nin kiliseye giriş anı hepimizi derinden etkilemişti.  

Yazarın Diğer Yazıları